Türkiye’de ilk defa toplumsal olarak bir deprem tatbikatı yapıldı ancak fiyaskoyla sonuçlandı.

Telefonlara mesaj gönderilecekti ben bu mesajı almayanlardan biri olduğum kadar herkes aynı mesajı almadığını vurguladı. Tatbikatı televizyon kanallarından izlerken ciddiyetten uzak olduğu görüldü. Deprem anında sıra altına girmek yerine yan tarafta eller baş üstünde hatta biri sandalyeyi yağmurdan ıslanmamak için kullanır gibi kafasının üstünde tutması ciddiyetten uzak olduğunun en güzel örneğiydi. 17 Ağustos 1999 sabah 03:02’de Gölcük merkezli deprem 7.5 büyüklüğünde olup 18.373 ölü ve 48.901 kişinin can ve mal kaybına neden olmuştur. Ben depremi Şarköy’de yaşadım ancak hasara uğramadık çünkü yapı sağlam deprem profesörü Mete Işıkara da yapıları ön planda sıralamıştı. Televizyon kanallarında bir müteahhidin yazdıklarının reklamlarını yapan ünlü bir şovmen satılan o yazlıkların yerle bir olmasından sonra vicdan azabı çekti mi bilmiyorum genelde yabancılara satılan bu yazlıklar onlara mezar oldu. Şovmen para kazandı müteahhitlere de kazandırdı. Deprem gündemden çıkarılmamalı ciddiyetle tatbikat yapılmalıdır. İlk yapılan bu çalışma beğeni kazanmadı.