HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Saat 11.00'de, Değirmentepe Tesisleri'nde başlayan kahvaltıya, Birleşik Kamu İş Genel Özlük Hukuk TİS Sekreteri Engin Çoğal, 4. Dönem Genel Merkez Mali Sekreteri Nazım Kırel, Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, Eğitim İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla, İpsala Temsilcilik Başkanı İbrahim Adalı, yönetim kurulu üyeleri ve üyeler katıldı.

Kahvaltının ardından bir konuşma yapan Erol Yazla, "17 Ekim 2005'te kurulan sendikamız; Cumhuriyetin temel değerlerine ve kazanımlarına sahip çıkan, Atatürk devrimlerine saygılı, ülkemizin bütünlüğü temelinde birlikte, kardeşçe, emek ve demokrasiden yana, çağdaş ve demokratik eğitimi savunan bütün eğitim ve bilim emekçileriyle kol kola omuz omuza mücadelesine büyüyerek devam ettirmektedir. Tanışma ve dayanışma amacıyla Keşan Eğitim İş Temsilciliği olarak düzenlediğimiz kahvaltıya hoş geldiniz. Bu gün Keşan’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. Yıldönümünü kutluyoruz. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Kurtuluş Savaşı şehitlerimizi, terörle mücadelede hayatlarını kaybeden şehitlerimizi ve ülke savunmasında hayatlarını kaybeden şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyoruz. Önümüzdeki hafta 24 Kasım’ da öğretmenler gününü kutlayacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri’nin kendisine verdiği 'Başöğretmen' unvanını kabul etmesinin yıldönümü olan 24 Kasım tarihi, 1981 yılından itibaren Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesile ile tüm öğretmen arkadaşlarımın da öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlerimize;  ülke genelindeki okullarımızda güvenlik zafiyetlerinin yaşanmadığı, öğretmenlerimizin şiddete maruz kalmadığı,  öğretmenlik mesleğinin saygınlığını arttırmaya yönelik düzenlemelerin yapıldığı, öğretmeni hedef gösteren, onların toplum nezdindeki saygın konumuna zarar veren beyanların yapılmadığı, bir gelecek diliyorum." dedi.

ATATÜRKÇÜLERİN ÇOĞALMASINI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ

Son günlerde Atatürkçülerin çoğaldığını ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Yazla, şunları söyledi:"Ancak yüzlerine Atatürk maskesi takıp bilinçaltlarındaki Atatürk ve Laik Cumhuriyet düşmanlığını gizlemeyenleri iyi görmemiz gerek. Mustafa Kemal Atatürk hakkında ölüm fetvası çıkaran Şeyhülislam Mustafa Sabri'nin adı bir okula verilmişti. Gelen tepkiler üzerine o isim değiştirilmişti. Ancak Mustafa Kemal Atatürk’ e ölüm fermanı çıkaran vatan hainine Ali Yalçın sahip çıktı.  Ali Yalçın kimdir? Eğitim Bir Sen in ve onun bağlı bulunduğu Konfederasyon Memur Sen in başkanı. Yalçın, Sosyal Medya hesabından yaptığı açıklamada, 'Tokat'ta 'Mustafa Sabri Anadolu İmam Hatip Lisesi’ tabelasının indirilmesini şiddetle kınıyorum. ’Şehit Yakup Akdağ Anadolu İmam Hatip Lisesi’ tabelası asılması ve bir şehidimizin isminin verilmesi teselli olabilir fakat Mustafa Sabri ismine tahammülsüzlük asla kabul edilemez. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi sadece Tokat'ın değil bu milletin, ümmetin bir değeridir. Ondan rahatsız olanlar bilgilerini ve zihinlerini sorgulasınlar. Tabela iner ama yüreklerden ve zihinlerden saygınlığı asla inmez.' diye yazdı. Şimdi buradan bu malum sendikalı arkadaşlarıma soruyorum. Başkanınız bu düşüncesini içinize sindirebiliyor musunuz? Hala bu malum sendikaya desteğiniz sürecek mi?"

Erol Yazla, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Eğitim İş'li olmak demek; vatana, ulus ve üniter devlet yapısına, birliğimize, Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine kararlı bir şekilde sahip çıkmak demektir. Eğitim İş'li olmak demek; ulusal-laik-çağdaş-demokratik-kamusal-parasız eğitimi savunmak demektir. Eğitim İş'li olmak demek; emek eksenli mücadele yürütmek, hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamak demektir. Eğitim İş'li olmak demek; Tüm eğitim çalışanlarını etnik, mezhepsel ve siyasi düşünce ayrımı yapmaksızın kucaklamak demektir. Eğitim İş'li olmak demek; örgütsel bağımsızlığa inanmak  ve bunun gereği olarak hiçbir odaktan icazet almamak demektir. Eğitim İş'li olmak demek; emek güçleriyle birlikte emekçilerin özlük hakları için çetin mücadelelerden kaçınmamak demektir. Ülkemizin aydınlık yarınlarının sadece; güvenliği sağlanmış, özgüveni tam, geleceğinden endişesi olmayan eğitim çalışanlarıyla inşa edilebileceğinin asla unutulmaması dileğiyle, tanışma ve dayanışma kahvaltımıza katkı sunan burada bulunan ve bulunamayan tüm üyelerimizi ve misafirlerimizi saygıyla selamlıyorum.  Emekli olan üyelerimize Eğitim İş'e sundukları katkıları ve destekleri için teşekkür ediyorum. Biz onları unutmayacağız, birlikteliğimiz devam edecek, onlarında bizlere desteklerinin devam edeceğine eminim. Bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluk diliyorum."

Daha sonra söz alan Engin Çoğal da mevcut eğitim sistemini eleştiren bir konuşma yaptı. Etkinlik, emekliye ayrılan üyelere plaketlerinin verilmesiyle son buldu.