75 PUAN ALMA ŞARTI GETİRİLMİŞTİ
Bayır’ın açıklaması şöyle: “Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’te belirtilen puanlama sistemi, MEB’in (Milli Eğitim Bakanlığı) eğitim yöneticilerini belirlerken işi şansa bırakmak istemediğini bir kez daha göstermiştir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde tamamı siyasal kadrolardan oluşan üst düzey yöneticilere yüzde 60, sınırlı sayıda okul bileşenlerine ise yüzde 40 puanlama imkânı verilerek, eğitim yöneticisi olarak görevlendirileceklerin 75 puan alması şartı getirilmişti. Eğitim Sen Keşan Temsilciliği olarak 27.10.2014 tarihinde yapmış olduğumuz basın açıklamasında;
‘Keşan’da MEB’e bağlı Eğitim Kurumlarında 31 kurum müdürlüğünün boş olup; bu okullara yönetici olmak için de 76 kişi başvurmuştur. 16-22 Ekim 2014 arasında Edirne’de sözlü sınava çağrılmışlar ve mülakatları belirtilen tarihler arası bitmiştir. 25.09.2014 tarihinde 22 okula geçici görevle müdür ataması yapılmıştır. Eğitim Sen Keşan Temsilciliği olarak isim listesini kamuoyu ile paylaştığımız 22 kişinin hemen hemen hepsinin şu an geçici görevle çalıştıkları kurumlara müdür olarak atandıklarını göreceğiz. Başından sonuna siyasal kadrolaşma operasyonu olarak gerçekleştirilen eğitim yöneticilerinin değerlendirilmesi ve görevlendirilmesi uygulamaları, hukuktan, adaletten ve objektiflikten yoksundur. AKP iktidarı adrese teslim yönetici atamak için sadece bir tiyatro oyunu oynamaktadır. ‘Müdür Atama Oyunu’nun yazarları AKP ve yandaş sendika, sahneleri ise Milli Eğitim Müdürlükleri ve okullardır. Perdeler açıldığında ve oyun sahnelendiğinde Eğitim Sen’in itirazının ne kadar haklı olduğunu görülecektir.’ beyanında bulunmuştuk.
22 KİŞİDEN 16’SINI BİLDİK
İlk defa ve yeniden müdür olarak görevlendirilenlerin listesi 28.11.2014 tarihinde Edirne MEM (Milli Eğitim Müdürlüğü) tarafından açıklanmıştır. Açıklanan listeye baktığımızda Eğitim Sen Keşan Temsilciliği olarak 27.10.2104 tarihinde isim listesini kamuoyu ile paylaştığımız 22 kişiden 16’sının belirttiğimiz okullara atamaları yapılmıştır. Eğitim Sen’in ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev alan ve tamamına yakını ‘Siyasal kadro’ olarak atanan üst düzey yöneticilerin verdiği puanlarla değerlendirme yapılmış, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde siyasi referans ve sendikal aidiyetler doğrudan belirleyici hale geldiği gün gibi ortaya çıkmıştır.
SONUÇLAR ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE AÇIKLANMALIDIR
Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde ‘Mülakat’ ya da ‘Sözlü sınav’ yöntemi üzerinden yeni bir siyasal kadrolaşma hareketi tüm hızı ile devam ediyor. Türkiye’de nerede olursa olsun ‘Mülakat’ ya da ‘Sözlü sınav’ kelimelerinin tek karşılığının ‘Torpil’ olduğunu ilkokul çağındaki çocuklar bile bilmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü, müdür atamalarında attıkları adımların ve verdikleri puanların şaibeli olmadığını, adil ve hakkaniyete uygun davrandıklarını düşünüyorlarsa, Edirne ve bağlı ilçelerinin değerlendirme ve puanlama sonuçlarını şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır. Açıklanacak sonuçlar, okul müdürlerine yönelik değerlendirmelerin yöneticilik başarılarına göre mi, siyasi referanslara göre mi yapıldığı daha net görülecektir.
LİYAKAT İLKESİ TEMEL ALINMALIDIR
Eğitim Sen olarak diyoruz ki; eğitimin bütün kademelerinde yöneticiler belirlenirken, hiç kimse siyasi görüş, kimlik, mezhep, inanç ya da sendika farklılığı nedeniyle fiilen cezalandırılmamalı, değerlendirme ölçütleri tamamen objektif ve bilimsel kriterlere dayanarak belirlenmelidir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesi sürecinde siyasi ya da sendikal referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınmalıdır. Eğitim Sen; eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde her okulun kendi yöneticisini, o okuldaki eğitim bileşenlerinin katılacağı demokratik seçimlerle kendisinin seçmesi yönündeki önerisinde ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıkan tabloya baktığımızda daha iyi görülmektedir.
DEMOKRATİK TEPKİMİZİ GÖTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
İktidarın “İleri Demokrasi” masalına söylem sahibinden başka kimse inanmamaktadır, “Yeni Türkiye” düzeninde kendinden olmayan hiç kimseye hayat hakkı yoktur. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı şunu çok iyi bilmelidir ki, boynumuza geçirilmek istenen zincirin farkındayız. Eğitim Sen olarak hükümet ve MEB’in gerek toplumsal yaşamda, gerekse eğitimde hayata geçirmeye çalıştığı dayatmacı, anti-demokratik ve bilim dışı politika ve uygulamalar karşısında sessiz kalmayacağımız, demokratik tepkimizi her platformda göstermeye devam edeceğimiz bilinmelidir.”
