“Neyin peşindesiniz, neyin intikamı bu?”

HABER MERKEZİ

“MEB TARAFINDAN GÖRMEZDEN GELİNMİŞTİR”

Gaytancıoğlu, yönetmelik hazırlanırken, Ensar Vakfı’nın yurdunda yaşanan tecavüz vakası ya da Aladağ’daki yurtta yaşanan yangın faciasından ders çıkarılmadığı da görüldüğünü iddia ederken, “Yaşanan bu skandallar sonrasında rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmenlerinin özveriyle yürüttüğü çalışmalar, MEB tarafından görmezden gelinmiştir. Ancak MEB, imzaladığı protokollerde olduğu gibi bu skandalların aktörlerini eğitim sisteminin içine çekecek düzenlemeler getirmekten geri durmamıştır. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokol gereğince, geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında manevi rehberlik çalışmalarının yapılması için personel alınmıştır.” dedi.

“‘PSİKOLOJİK DANIŞMAN’ UNVANLARI ELLERİNDEN ALINIYOR”

Değiştirilen yönetmelik ile ilgili hazırladığı raporda Gaytancıoğlu, mezunların aldıkları eğitimle elde ettikleri “Psikolojik Danışman” unvanlarının ellerinden alındığının ve bu hizmeti vermelerine olanak tanıyan bütün kuralların yürürlükten kaldırıldığının altını çiziyor. Gaytancıoğlu, ayrıca “Eğitim Kurumlarında Rehberlik Hizmetlerinin Yürütülmesi” başlığında Rehber Öğretmenlerin görevlerinin yeniden belirlendiğini raporunda belirtiyor. MEB, 1739 Sayılı Yasa ile Talim Terbiye Kurulu Kararlarına aykırı biçimde hukuksuz, keyfi ve siyasi düzenlemeyle, lisans eğitimi almamış, eğitim kurumlarından mezun olmamış ve pedagojik formasyona sahip olmayan kişilerin ‘Rehberlik Öğretmeni’ olarak atanmasının yolunu açıldığını kaydeden Gaytancıoğlu, “Açıktır ki; AKP ve MEB dini vakıf ve cemaatler eliyle yapamadığını, yönetmeliğin sunduğu imkanları kullanarak yapmak istemektedir.”diyerek konuya raporunda dikkat çekiyor.

CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Okan Gaytancıoğlu’nun 10 Kasım 2017 tarihinde resmi gazete yayımlanan yönetmelikle “Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği”nin “MEB Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” olarak değiştirilmesi ile ilgili olarak hazırladığı raporda şu ifadelere yer verildi:

“10 Kasım 2017 tarihli resmi gazetede yayımlanan yönetmelikle “Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği” “MEB Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” olarak sınırlandırılmıştır. Böylece, Psikolojik Danışma Hizmeti’nin istenmiyor olması yönetmeliğin adından da belli olmuştur. Mezunların aldıkları eğitimle elde ettikleri “Psikolojik Danışman” unvanları da elinden alınmış ve bu hizmeti vermelerine olanak tanıyan bütün kurallar yürürlükten kaldırılmıştır. Ülkemizde ‘Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’ olan 80 civarında üniversite vardır. Bu üniversitelerin tamamında en az lisans düzeyinde eğitim verilmekte olup; ‘Rehberlik Öğretmenliği’ veya ‘Rehber Öğretmen’ adıyla öğretmen yetiştiren her hangi bir bölüm de bulunmamaktadır.

“REHBER ÖĞRETMENLERİN GÖREVLERİ YENİDEN BELİRLENMİŞTİR”

“Eğitim Kurumlarında Rehberlik Hizmetlerinin Yürütülmesi” başlığında Rehber Öğretmenlerin görevleri yeniden belirlenmiştir. Buna göre, önceden var olan yönetmelikte “eğitim öğretim kurumlarında rehberlik ve psikolojik danışma servislerinde görevli psikolojik danışmanlara yönetim, büro işleri, ders, nöbet, sınav gibi alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemez” hükmü kaldırılmış, yeni yönetmelikle rehber öğretmenlere çalışma saatleri dışında ve alan dışı konularla ilgili olarak görev verilmesinin önü açılmıştır.

“PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK YAPABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

‘Rehberlik Öğretmeninin Görevleri’ başlıklı 34.madde ff fıkrasında; rehber öğretmenlerin sınavlarda görev alabileceği, belleticilik ve nöbet görevi yapacağı da hüküm altına alınmıştır. Böylece, yatılı okulda görev yapan bir rehber öğretmene, belletmen öğretmen ihtiyacı varsa belleticilik görevi de verilecektir. Nöbet ve belleticilik görevi verilen bir kişinin yaşanan olay karşısında aynı öğrencilere Psikolojik Danışmanlık yapabilmesi mümkün değildir.

“CEMAAT VE MALUM VAKIFLARINIZA DAHA ÇOK PARA MI AKTARILMASI GEREK?”

Yine aynı yönetmelikle “Danışmanlık Tedbiri Uygulamaları” ile ilgili bağlayıcı yükümlülükler getirilmiştir. Binlerce PDR ve Psikoloji mezunu genç işsizler ordusunda beklerken, Adalet Bakanlığı ile imzalanan protokolle bir gecede rehber öğretmenlerin asli görevleri arasına olmaması gereken birçok görev de katılmış oldu. Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının Danışmalık Tedbiri Uygulamalarında personel almaya bütçesi mi yok? Cemaat ve malum vakıflarınıza daha çok para mı aktarılması gerek? Cemaat ve malum vakıflarınız için buralardan mı tasarruf yapıyorsunuz?

“OKULLARA DİNİ VAKIF VE CEMAAT ELEMANLARININ GÖREV YAPABİLMESİNE OLANAK TANIMAKTADIR”

Bu yönetmelik, sosyal medyada “nöbet görevi” tartışmaları üzerinden değerlendirilse de, alan dışı kişilerin rehberlik alanında görevlendirilmesinin önünü açmaktadır. MEB, 1739 Sayılı Yasa ile Talim Terbiye Kurulu Kararlarına aykırı biçimde hukuksuz, keyfi ve siyasi düzenlemeyle, lisans eğitimi almamış, eğitim kurumlarından mezun olmamış ve pedagojik formasyona sahip olmayan kişilerin ‘Rehberlik Öğretmeni’ olarak atanmasının yolunu açmıştır. Açıktır ki; AKP ve MEB dini vakıf ve cemaatler eliyle yapamadığını, yönetmeliğin sunduğu imkanları kullanarak yapmak istemektedir. Rehberlik Hizmeti adı altında okullara dini vakıf ve cemaat elemanlarının görev yapabilmesine olanak tanımaktadır. Öğrencinin, yaş grubuna göre gelişim özelliklerini bilmeyen ve psikolojik durumunu yorumlamakta hiçbir alan bilgisi olmayan kişilere teslim edilmesi bunun en açık ifadesidir. Taciz, istismar gibi önemli sorunların tespiti ve önlenmesinde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Öğretmenleri önemli bir rol üstlenmektedirler. Öğrencilere, psikolojik danışman olarak destek sunmakta, yaşananları raporlamakta, bu suçlara karışanların tespiti ve cezalandırılmasında girişimde bulunmaktadırlar. Yönetmelik ile yaşanan bu suçların/sorunların önlenmesi ve ortaya çıkarılması konusunda ciddi sorunlar yaşanacağına şüphe yoktur.

Ayrıca yönetmelik hazırlanırken, Ensar Vakfı’nın yurdunda yaşanan tecavüz vakası ya da Aladağ’daki yurtta yaşanan yangın faciasından ders çıkarılmadığı da görülmektedir. Yaşanan bu skandallar sonrasında rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmenlerinin özveriyle yürüttüğü çalışmalar, MEB tarafından görmezden gelinmiştir. Ancak MEB, imzaladığı protokollerde olduğu gibi bu skandalların aktörlerini eğitim sisteminin içine çekecek düzenlemeler getirmekten geri durmamıştır. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokol gereğince, geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında manevi rehberlik çalışmalarının yapılması için personel alınmıştır. İlk aşamada 43 pilot ilde 83 personel ile yapılan manevi rehberlik çalışmaları, sözde öğrencilerin memnuniyeti ile karşılandığı için tüm illerde uygulama kararına dönmüştür. Bu uygulamalar için, akademik çalışma yapan personel tercih sebebi olmakla birlikte; personelin lisans düzeyinde eğitime sahip olması, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise ön lisans mezunu personelin tespiti yeterlidir. Her ilden en az 2 erkek 2 kadın (vaiz/uzman/imam-hatip/müezzin-kayyım/Kur’an kursu öğreticisi vb.) olmak üzere 4 isim tespit edilecektir. Daha fazla istekli ve nitelikli isimlerin olması durumunda daha fazla kişi yazılarak diyanete bildirilecek ve teklif edilen personel başkanlık tarafından değerlendirildikten sonra ilgili KYK yurtlarında görevlendirilecektir.

“PDR’Yİ BİTİREREK EŞİTLİK GELMEZ”

Yapılacak olan alan dışı atama ve görevlendirmelerle birlikte sorunlu hale getirilen rehberlik hizmetlerini daha ağır sorunların beklediği kaçınılmaz bir gerçektir. Ve rehberlik hizmetlerinin niteliği daha da düşecektir. Hesapsızca yapılan uygulamalar uzun zaman çözülemeyen ciddi problemlere sebep olacaktır.

PDR’yi bitirerek eşitlik gelmez. Bunu Türk eğitim sisteminin bilmesi ve anlaması gerekir.”