AYŞİN SEÇİL GEZER

Güner, “Cari açığı azaltmak ve tüketicilerin aşırı derecede cep telefonu satın alma harcamalarının önüne geçmek amacıyla, 1 Şubat 2014 tarihinde uygulamaya başlayan cep telefonuna kredi kartıyla taksit yasağı pek çok yol ile ihlal edilmektedir. Uygulamadaki yasağın ne tüketiciye ne de oluşan cari açığa herhangi bir olumlu etkisi bulunmadığı görülmektedir. Bazı teknoloji firmalarımızın kredi kullandırma metoduyla cep telefonu satışı yaptığını biliyor ve görüyoruz. Günümüzde en ucuz akıllı cep telefonunun yaklaşık Bin TL olduğunu düşünürsek tüketicilerin büyük bir çoğunluğu bu meblağları ödemek için taksit yaptırmak zorunda kalıyor. Örneğin; is yerlerimizde son kullanıcıya bin 500 TL’ye satışını yaptığımız bir cep telefonu fatura üzerinden ya da tüketici kredisi kullandırılarak 36 ay vadede 2 bin ya da 2 bin 500 TL bedel karşılığında satın alınabilmektedir. Bu durumda tüketici satın alacağı cep telefonuna değerinden en az bin TL fazla ödeme yapmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla bunun ne cari açığa ne de tüketiciye herhangi bir faydası bulunmuyor. Bu anlamda, cep telefonlarında kredi kartına taksit yasağının kalkması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

TAKSİT İMKANI SAĞLANIRSA TÜKETİCİLERİMİZ FAİZ ÖDEMEZ VE ESNAFIMIZ KAZANIR

Ahmet Güven Güner, sözlerini şöyle tamamladı: “İstatistiklere göre, akıllı telefon kullananlar ortalama 2 yılda bir cep telefonu değiştiriyor. Cep telefonu satışında kredi kartına taksit imkanı sağlanırsa tüketicilerimiz faiz ödemez ve esnafımız kazanır. Yasaktan önce, anlaşmalı bankalar üzerinden kredi kartıyla vade farksız peşin fiyatına taksitli cep telefonu satışı yapabilmekteydi. Başka yöntemlere fırsat vermeyerek, kredi kartıyla taksitli cep telefonu satışının belli bir sınırda yapılarak gerçekleşmesi en doğru yöntem olacaktır. Bu durumun tüketiciler açısından daha olumlu olduğu açıkça görülmektedir. Amacımız tüketicilerin ödeyeceği fazla meblağının yine tüketicilerimizin cebinde kalmasıdır. Eskiden olduğu gibi, kredi kartı ile taksitli cep telefonu satışı uygulamasını tekrar yapabilirsek söz konusu sorununun da çözüleceğine inanıyoruz.”