BÜLENT SAYLAM
13.45’te başlayan programın konukları ise; AK Parti İl Yönetimi Başkan Yardımcısı Dr. Fatma Aksal ve Keşan Belediyesi CHP Belediye Meclis Üyesi Avukat Nilüfer Erk Oğuz oldu.
Moderatör Deniz, programa katılan Aksal ile Erk Oğuz’dan kendilerini tanıtmalarını istedikten sonra sözü ilk olarak Fatma Aksal aldı. Ankara Siyasal Bilimler Mezunu olduğunu söyleyen Aksal, ekonomi alanında yaptığı doktoradan sonra kendilerinin sahip olduğu süt ürünleri işletmesinde çalıştığını ve 2009’dan beri de AK Parti’de aktif olarak siyaset yaptığını belirtti. Aksal 11 Ekim Dünya Kız Çocukları günü nedeniyle kız çocuklarının gününü kutladı.
Daha sonra kendisini tanıtan Erk Oğuz da böyle bir güne programın denk gelmesinden dolayı moderatör Deniz’e teşekkür etti. Erk Oğuz, “Bugün Dünya Kız Çocukları günü twitter’da da ‘#benimkızımokuyacak, #benimkızımçalışacak, #benimkızımerkenyaştaevlenmeyecek, #benimkızımözgürveeşitbirbireyolacak hashtag’i var.’ diyerek başlıyoruz ve Fatma Hanımla olan bu programın da Keşan için kelebek etkisi yaratmasını diliyorum.” şeklinde konuştu. Erk Oğuz, 20 yıldır serbest avukatlık yaptığını kaydettikten sonra, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezunu olduğunu, Yeditepe Üniversitesinde Özel Hukuk alanında Yüksek Lisans yaptığını ve 2009’dan beri de CHP’de aktif siyasette olduğunu evli ve bir kız çocuğu annesi olduğunu aktardı.
Deniz, kadın istihdamı konusunda Keşan’da mart 2017’de kadınlar günü nedeniyle yapılan Erk Oğuz tarafından yönetilen panelde konuşmacı olarak katılan kadın girişimci Sevtap Engin’in Türkiye’de Edirne’nin kadın istihdamı konusunda birinci sırada olduğunu ve konuşmasının sonunda da kadınların ‘işçi değil işveren olması gerektiğini’ dediğini hatırlattıktan sonra konuklarına “Edirne Keşan’daki kadın istihdamı konusunda ne diyeceksiniz” sorusunu yöneltti.
KADIN İSTİHDAMINDA % 40 İLE EDİRNE TÜRKİYE BİRİNCİSİDİR
Konuyla ilgili olarak konuşan ve istihdam konusunda Edirne’yi, Keşan’ı ve Türkiye’yi bir bütün olarak düşünmek gerektiğini söyleyen Aksal, “Sevtap Hanımın istihdam konusunda söyledikleri doğrudur. 2015 yılı verilerine göre kadın istihdamında % 40 ile Edirne Türkiye birincisidir. Türkiye ortalaması ise % 28 civarındadır. Keşan’da da benzer rakamlar var. Bu bizim için gurur verici ama yeterli mi değil. 2023 yılında ilk 10 ekonominin içine nüfusunuz yarısıyla buraya gelmek mümkün değil. Burada rakamlar da önemli değil nitelik de önemli. Hangi işi kadınlarımız yapıyor. Daha çok çalışan kadınlarımızın temizlik, tekstil vb. sektöründe olduğunu görüyoruz yönetici pozisyonunda da kadınlarımız iş yaşamında var” dedi.
TÜRKİYE MAALESEF SON SIRADA HATTA GÜNEY AFRİKA’NIN BİLE ALTINDA
Kadın istihdam oranının erkek istihdam oranının yarısından az olduğunu hatırlatan Erk Oğuz, kadın istihdamı hakkında şöyle konuştu: “Makas aralığı çok geniş, temel sıkıntımız da bu. OECD ülkelerine baktığımızda Türkiye maalesef son sırada hatta Güney Afrika’nın bile altında. AB ülkelerinde kadın-erkek istihdamı arasında böyle yarıdan fazla bir fark yok. Bu çok derin bir problem. Çeşitli sebepleri var. İki aşamada bakıyorum bu olaya. Türkiye’de var olan genel işsizlik diğeri de Türkiye’de kadın hakları cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle iki ana arterde kadın istihdamının azlığını düşünüyorum.”
KADINLARIMIZIN DAHA FAZLA İSTİHDAM EDİLMESİNİ SAVUNUYORUZ
Deniz, bölgedeki durum hakkında Keşan, İpsala ve Enez üçgeninde SGK verilerine göre 5300 kadının çalıştığı ve buna karşılık da 11600 erkeğin çalıştığı bilgisini verdikten sonra Aksal şunları söyledi: “Bunun birçok nedeni var. Siyaset yaptığım parti açısından kadınlarımızın daha fazla istihdam edilmesini savunuyoruz, istiyoruz. Türkiye’nin en büyük gücü genç ve kadınlarıdır. Kadınlarımızı ve gençlerimizi doğru şekilde kullanırsak ulaşamayacağımız hiçbir hedef yok. Dünyada kadın istihdamının en yüksek olduğu ülkeler İsviçre, Norveç’tir. Kısa ve uzun vadede neler yapılabilirlere bakmamız lazım.”
Program daha sonra kadın istihdamı ile ilgili neler yapılabilir konulu ses kayıtlarına geçildi.
Ses kayıtlarında kadın istihdamının önemine değinilirken pozitif ayrımcılık yapılarak kadın istihdama katkı sağlanabileceğine vurgu yapıldı.
Ses kayıtlarının dinlenilmesinden sonra Aksal, evin sorumluluğunun kadının üstüne yüklendiğini ve bu yüzden de istihdamda yerini alma konusunda zorluk yaşadığını bu konuda kısa vadede çözümler uygulanabileceğini kaydetti. Özellikle çocuklu kadınların istihdama katılmalarında çocuklarını güvenilir yerlere bırakabileceği yerlerin yapılmasını söyledikten sonra Aksal, “Türkiye’de aynı işi yapan kadın ve erkeğin eşit ücret aldığını görüyoruz. Ama Amerika gibi gelişmiş bir ülkede aynı işte çalışsanız bile kadın ve erkek çalışanlar arasında çok ciddi maaş farkları var. Biz kadın istihdamını artırmak için esnek çalışma saatlerini önerebiliriz. 6 ay yarım zamanlı doğuma kadar ve doğumdan sonra 6 ay yarım zamanlı çalışarak tam maaş verilmesi kadınlarımızın çalışması için önemli desteklerdir. Uzun vaade de konu eğitime gelecek. Eğitim düzeyi arttıkça istihdama katılım da o kadar artıyor. Bugün okuryazar olmayan kadınlarımızın istihdamı % 16 iken yüksek okul okuyan kadınlarımın istihdamı % 70’dir. Eğitim uzun bir süreç uzun vade düşünmek gerekiyor. ”
ÖNCE KADINI EVDEN ÇIKABİLİR, EVDE AKLI KALMAZ HALE GETİRMEMİZ GEREKİYOR
Erk Oğuz da kadın istihdamının önündeki engellere değinerek konuyla ilgili şunları kaydetti: “Bizim ülkemiz için gelişmekte olan ülkeler bakımından kadın hakları ve cinsiyet ayrımcılığı ön plana çıkıyor. Kadınların eğitim düzeyinin düşük olması, cinsiyet ayrımcılığı, toplumsal önyargılar, bakım yükümlüsü olarak görülme ve evdeki cinsiyetçi iş bölümü kadın istihdamının önündeki engellerdir. Evet, ben bir kız çocuğu annesiyim. Gerçekten zor, hem avukatlık yapacaksınız hem siyaset yapacaksınız hem de bir bebeği büyüteceksiniz. Bir annenin verebileceği en zor karar işiyle bebeği arasında tercih yapmasıdır. Bu çok vahim bir karardır. Hiçbir anne bu durumla karşı karşıya bırakılmamalıdır. Maalesef ülkemizde bu bugün oldu demiyorum. Durum tespiti yapıyorum. Bizim kadınlarımıza verebileceğimiz destek bu yönde olmalıdır. Yani kadın bu yavrumu, yaşlımı, hastamı nereye bırakacağım kaygısı taşımamalıdır. Çünkü bu bakım sorumluluklarından başını kaldıramayan kadın evden dışarı çıkamamaktadır. Evden dışarı çıkamayan kadın iş hayatına katılamaz. Önce kadını evden çıkabilir, evde aklı kalmaz hale getirmemiz gerekiyor. Hem hükümetin hem belediyelerin kadına destek olması gerekiyor. Elimizde sihirli bir değnek yok. Her taraf kreş dolsun. Yaşlılarımıza, hastalarımıza rahatlıkla bakabileceğimiz merkezlerle dolsun. Burada kadına bakış açısı da önemli. Bu yaşlı hasta çocuk hepimizin sadece kadınların değil. Bu konularda kadının desteklenmesi gerekiyor. Örneğin kreş desteği verilebilir. Ama bu da istismar edildi. Sayıştay’ın raporuyla bu da belgelendi. Yanıltıcı beyanda bulunmuş vatandaş. Yazık değil mi? Bu amaçla mı çıktı bu destekleme. ”
Moderatör Cavit Deniz, Kadınların özel ve devlet sektöründe kullandığı izinlerde eşitliğin olduğu ile ilgili bir soru soruduğunda cevap veren katılımcılar olmadığını söyledikten sonra Aksal, “İşveren açısından düşünce şu; işçisinin daha sağlıklı düşünmesi gerektiğini aklının işte olması gerektiğini düşünüyor o açıdan kamu sektöründe bunu uygulamak daha kolay. İş kaygısı yaşamıyor. Özel sektörde uygulamaları yeterince hayata geçiremiyorsunuz. Son zamanlarda yapılan düzenlemelerde devlet bu konuda destekliyor.”
KEŞAN’DA CİNSİYETÇİ BİR YAKLAŞIM GÖRMEDİM
Deniz, Keşan’da ‘3T’ harfinin önemini şu şekilde dile getirdi: “Keşan’da tarım ticaret turizm şeklinde ‘3T’ harfi seslendirilir. Turizm konusunda istihdamda bir öneri var. Sayın Mustafa Bezbaş’ı dinleyelim.”
Turizm konusunda istihdam sağlanması gerektiğine dikkat çeken Mustafa Bezbaş, şunları söyledi: “Erkek istihdamı konusunda da sorun var, kadın istihdamı konusunda da sorun var ama Keşan’da ben şu ana kadar cinsiyetçi bir yaklaşım görmedim. En azından ben görmedim benim çevremdeki ve benim tanıdığım insanlardan böyle bir yaklaşım. Türkiye genelinde, Keşan’da varsa bile Keşan’da en azdır. Kadınlara karşı pozitif ayrımcılık olması gerektiğine inanıyorum. Kadın kendi ayakları üzerinde durursa daha rahat olur, kendi ihtiyacını karşılayan kadın daha huzurlu olur. Ben özellikle bazı alanlarda kadın istihdamına önem verilmesi gerektiğini düşünürüm. Eğitim sektöründe daha fazla kadın istihdam edilmesi gerekir biliyorsunuz fizyolojik yapısı sebebiyle ağır işlerde kadınlar çalışamaz. Ama özellikle büyük şirketlerin kadın istihdamı konusunda pozitif ayrımcılık yapabileceğini düşünüyorum. Kadınlar için turizm konusunda da istihdam yaratılabilir. Kadın girişimcilere bu konuda pozitif ayrımcılık yapmak lazım. Özellikle Saros Körfezi’nde kadınların kurucusu olduğu işletmelerin çoğalması gerekir. Çünkü kadının dokunuşu, tarzı bakışı daha güzel olacağı için orada güzel mekanlar da yaratabilirler. Güzel mekanlar olursa, bunları da kadınların yaratabileceğini düşünüyorum ben, kadınlar da kendi işletmelerinde daha çok kadın çalıştırarak istihdam yaratabilirler. Kadın patronun olduğu işletmelerde kadınlar daha rahat çalışırlar. Daha özgür çalışırlar çünkü hemcinsleri ile iletişim kurmaları daha kolay olur.”
Mustafa Bezbaş’ın ifadeleri üzerine konuşan Erk Oğuz şöyle dedi: “Mesela ben uzun yıllardır özellikle kadın personel tercih ediyorum. Kadınlar daha ciddi, daha titiz, daha düzenli. Erkekler yanlış anlamasın ancak iş ahlakı daha yüksek. Şu anda 3 tane personelim var. 3’üde kadın ve kadın patron ya da yönetici diyelim yanlarında daha rahat çalıştıklarını düşünüyorum. Meslektaşlarım alınmasın ama bu bizim mesleğimizde de böyle. Çok enteresan hukuk ve finans sektöründe kadın sayısı, erkek sayısını geçti bu ülkede. Bunlar güzel gelişmeler. Kadın istihdamı cazip hale getirmek gerekebilir. Ben bir işveren olarak söylüyorum sigorta primleri yüksek, kadın çalışanlar bakımından hükümet bir teşvik verirse belki sigorta priminin düşürülmesi gibi, ben ekonomist değilim sadece bir fikir olarak söylüyorum bu tarz iyileştirmeler kadın çalışanı cazip hale getirir.”
Konu üzerine konuşan Aksal da şu ifadeleri kullandı: “Kadının ayrı bir zarafeti var, ayrı bir titizliği var. Kadınlarımız mekan ya da otel tarzı turizm konusundaki işleri de en az erkekler kadar güzel yaparlar. Biz Türkiye’nin şanslı bir bölgesindeyiz aslında. Kadın istihdamının en yüksek olduğu bölgede yaşıyoruz, yeterli mi değil.”
KADINLARIMIZ HAYATIN İÇİNDE
Kadın istihdamı konusunun yerel olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Cavit Deniz şunları kaydetti: “Konuya global ölçüde baktınız, yerele indirgeyemedik. Yereldeki el sanatlarının hazırlanıp satılması konusunu es geçtik gibime geliyor. Nilüfer hanım bu işin içine ticaret odasını da katmak gerekir dedi ve doğru söylediler. Ticaret odası sanıyorum kapatılan sokaklar arasında böyle bir projesi vardı. Trafiğe kapatılan sokaklardaki alınan kararın arkasında Keşan Belediyesi duramadığı için tekrar onlar trafiğe açıldı. Bu iş öyle kaynadı gitti mi bilemiyorum. O kapatılan yerlere kadınların her gün ürettikleri ürünleri satabilecekleri yerler açılabilir mi açılamaz mı? Hüseyin Boyalık’ın da şöyle bir önerisi var; kadınlar çarşısı açılmalı diyor.”
Trakya ve İstanbul’da kadınların hayatın içerisinde olma oranının çok yüksek olduğunu söyleyen Erk Oğuz, “Kendi hakkımızı yemeyelim. Biz içindeyken bölgemizi tahlil edemiyor olabiliriz ama dışarıdan bir göz daha güzel fark edebilir. Örneğin yıllar evvel sanıyorum 2001, özel bir bankanın avukatlığı yapıyorum, o dönemde genelde Karadeniz ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde görev yapmış bir müdürümüz var. Müdür şunu ifade etti; ne kadar çok kadın var sokakta, ne kadar çok kadın var iş yerlerinde dedi. Ben buna şaşırdım. Çünkü ben İstanbul ve Trakya’nın dışında bir bölgede yaşamadım. Aslında bizim kadınlarımız bunu başarabilir. Kadınlarımız hayatın içinde.” şeklinde konuştu.
Program bir süre daha kadın istihdamı konusundaki temenni ve öneriler ile devam etti. Program kayıtlarına www.kesan.fm adresinden ulaşabilirsiniz.
Google Play Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ
Apple Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ
Facebook sayfamız için BURAYA TIKLAYINIZ
Twitter için BURAYA TIKLAYINIZ
Instagram için BURAYA TIKLAYINIZ
