Gezimizin son durağı Beypazarı…Göynük ile arası yaklaşık 130 km. Sokaklar ve mimarisi yapılandırılarak korunmuş tarihi evleri hayranlık uyandırıyor. Sonrasında ve ertesi günü hayranlığımın ve imrenmelerimin katlanacağını bilmeden, tertemiz sokaklarda Müzeler keş- fine çıkıyoruz : Türk Hamam Müzesi, Yaşayan Müze, Tarih ve Kültür Müzesi, Kent Tarihi Müzesi… Müze girişleri için tam bilet 2 TL öğrenci bileti 1 TL. Kent Tarihi Müzesi’ni çoğunlukla halkın bağışladığı eserler oluş- turmuş. Bahçesindeki dibek taşı dahil.Ve her eserin yanında tanıtımı ve bağış yapan kişinin adı da sergilenmekte. (taş üzerinde fosilleşmiş bitki bile var.).. Enez’de de Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği bünyesinde “Minyatür Kent Müzesi” oluşturma hazırlıkları olduğu duyumu almıştım. Umarım doğrudur diye düşünüyorum. Beypazarı Doğa Evi, ziyaretçilere yöredeki bitki örtüsü ve hayvan türleri, doğal yaşam alanları hakkında bilgilendirme rehberliği yapmakta. Sonrasında Altın -Gümüş Telkari İşletmeciliğinin yapıldığı atölyeleri ziyaret ediyoruz ve satışı yapılan dükkanlarda o kadar çok çeşit var ki; zamanı ve bütçeyi zorluyor... Gerçekten de “sokak” kavramının hakkını veren sokakları, tarihi konakları, her sokakta kurulmuş satış tezgahlarının başında neşeli ve güler yüzlü esnafı.. El işi ürünler, kurutulmuş sebzeler, bakliyat, kışlık ürünler ne ihtiyacınız var ise bu sokaklarda çok uygun fiyatlarla karşılayabiliyorsunuz. Tarihi çarşıdaki dükkanlar ve sayısı oldukça fazla.. Fırınlarda gene aynı güler yüzlü, esprili esnaf… İkramda oldukça cömertler. Susamsız simide “kel simit” diyen, meşhur tereyağlı Beypazarı kurusuna “PEK TEZE GURU/FIRINDAN EZCİK ÖNCE GELDİ/HADİ GALİ” manisini camı- na yapıştıran çocukluğumun düzenindeki bakkal dükkanları. Çok lezzetli lokum çeşitleri var.Özelikle kasaba ile özdeşleşen havuç yetiştiriciliği ile de nam salmış Beypazarı-havuç lokumu enfes.. Havuç demişken; meydanda devasa bir havuç heykeli var ve kendi renginde boyanmış.Gözümün önüne Enez meydandaki - Enez’de pek de avlanmayan kılıç balığının da olduğu balık figürlü havuz geliyor ve de o balıkların sık sık renk değiştiren boyaları. İçimden bir gülmek geliyor. Paralı olmayan tek ikram, her sokakta karşımıza çıkan katı meyve sıkacağı makineleriyle yanlarındaki büyük çuvaldan havuçları çıkarıp, çıkarıp, makineye atıp elde ettikleri taze vitamin deposu havuç suyu.Zaten bardağını 1 TL ‘ye ikram ediyorlar.Beypazarı Kaymakamlığı, S.Y.D.Vakfı Başkanlığı ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü El Sanatları Merkezi’nde dokuma tezgahları var ve peştemal, kilim, battaniye dokunuyor ve aynı bünyede satış reyonları var.. Beypazarı mutfağından hiç söz etmiyorum ki; en kısa zamanda Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği bir gezi düzenlesin, kasabalarına alternatif turizm örneği arayan Enezliler, Enez’i yönetmeye talip olanlar hem bu güzellikleri yakından görsün hem de bu damak çatlatan yemeklerin lezzetine varılsın. Sağlıkla, keyifle, bol konuklu etkinliklerde hep birlikte; seyahatler çokça, gözlemleriniz Enez’den yana bolca olsun efendim. Sağlıkla, sevgiyle kalın.