Edirne, sanayii, tarım, turizm konusunda Türkiye’nin önde gelen illerinde ilk sıralarda yer alıyor. Gelecekte de aynı başarıyı sürdürebilmesi için bu alanlarda planlı, reel, uygulanabilir, ileriye dönük, istihdam yaratıcı, doğa ve çevreyi koruyan, geri dönüşümlü çalışmaların yapılması gerekiyor.

Türkiye’nin AB ilişkilerinden doğrudan etkilenebilecek bir yer Edirne. Edirne merkezi ve ilçelerinin ayrı ayrı hikayeleri var. Bunların bulunup çıkarılarak ülke ve insanlığın hizmetine sunulması gerekiyor.

Edirne’den sektörel krediler bazında %52’si çiftçiye, %18’i ticarete, %15’i gıdaya, %7’si de turizme gidiyor. Edirne nüfusunun %22’si emekli. Bu, Edirne’ye yılda yaklaşık 2,5 Milyon TL emekli maaşının girdiğini gösterir. Ayrıca öğrenci nüfusunun da yoğun olduğu bir şehir Edirne. Avrupa’nın Türkiye’ye açılan kapısı. Hatay gibi bir kavşak noktası… Hatay gibi çok kültürlü… Yurtiçi ve Yurtdışı turiste çok açık.

Edirne’nin genelini aktarmayı şimdilik durduralım. Edirne’nin en büyük ilçesi olan Enez’e bir dönelim. Yanlış anlaşılmasın, Enez, Edirne’nin en küçük ilçesi ama yazın en fazla nüfus barındırdığı için bu tabiri kullandık.

Enez de yüksek turizm potansiyelini taşıyor. Denizi, tarihi, ormanı, tarım ve hayvancılığı bağrında taşıyor. Ne yazık ki şu anda bunların tümü sahipsiz görünüyor. Denizi, bir yandan Ergene’nin tüm kirli atıklarını Meriç’i de kirletmesinden, öte yandan mevcut yerel yönetimin beceriksizliği yüzünden kentin atıklarının önemli bölümünün denize akıtılmasından günden güne ciddi tehlike arz ediyor. Oysa arıtma tesisi Enez’de var ama derin deşarj tesisi yok.

Enez, tarihi kültürel miras açısından da verimli bir yer. Kentin her yerinden adeta tarihi eser fışkırıyor. Tıpkı denizi gibi bunlarda sahipsiz. Tarım ve hayvancılık açısından da önemli destek bekliyor Enez. Hafif ama uygulanabilir planlı bir destekle bu alanlarda önemli gelişmeler olabilir Enez’de.

Ancak öncelikle bunları kavrayacak, projelendirecek beyinlere, daha doğrusu yerel yöneticilere gereksinimi var Enez’in. Böylesi beyinler Enez’de daha neleri gerçekleştirip insanlığa sunmaz ki?

Lagün göllerini temizleyerek “Hüsmene Kefali”ni, “Yılan Balığı”nı, limanı ulaşıma açmayı, Limana küçük küçük birçok temiz ve ucuz balıkçı restoranları kazandırmayı, Üniversitelerin kamp yerinde vatandaşları yararlandırmayı v.b….

Tüm bunları ve daha da fazlasını gerçekleştirecek kolektif aklın Enez’de çok olduğuna inananlardanım…