TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) 2012 Yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerini açıkladı. Yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %5,9 oldu. 

Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 8 kat oldu. P80/P20 göstergesi hem kentsel yerler hem de kırsal yerler için 7,2 olarak hesaplandı.

2011 – 2012 Yılları Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelire Göre Sıralı Yüzde 20’lik Gruplar,



Not: Gelir referans dönemi bir önceki takvim yılıdır.
Tablolardaki sayılar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
(*) Fertler eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirine göre küçükten büyüğe sıralanarak 5 gruba ayrıldığında; “İlk yüzde 20’lik grup” geliri en düşük olan grubu, “Son yüzde 20’lik grup” ise geliri en yüksek olan grubu tanımlamaktadır. 
Gelir dağılımında bir önceki yıla göre 0,002 puanlık bir iyileşme oldu
Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,002 puan düşüş ile 0,402 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0,391, kırsal yerleşim yerleri için ise 0,377 olarak hesaplandı.
Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösterimi olan Lorenz eğrisinde bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir değişim olmadığı eğrilerdeki çakışma ile görüldü.
Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelirlerin Lorenz Eğrisi, 2011-2012


Ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri 26 577 TL oldu
Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 26 577 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir 11 859 TL olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 16 126 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 14 160 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 870 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.
Toplam gelir içinde maaş-ücret gelirleri en fazla payı aldı
Maaş-ücret gelirleri %46,5’lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu %20,4 ile müteşebbis gelirleri ve %20 ile sosyal transferler izledi.
Sosyal transferlerin %92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde %18,4’lük paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı %1,6 olarak belirlendi. Müteşebbis gelirlerinin ise %66,7’si tarım-dışı gelirlerden oluştu.
Nüfusun %16,3’ü yoksulluk sınırının altında kaldı
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirleri kullanılarak çeşitli göreli yoksulluk sınırları (eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %40, %50, %60 veya %70’ine göre) hesaplandı.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun %16,3’ü yoksulluk riski altında kaldı. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran %13,8 iken, kırsal yerlerde %16,3 oldu. 
Sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı %16 oldu 
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanmaktadır. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %60’ı dikkate alınmaktadır. Buna göre, hem 2011 hem de 2012 yıllarında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı %16 olarak hesaplandı.
Yaşam koşulları göstergeleri çoğunlukla iyileşti
Kurumsal olmayan nüfusun; 
• Kendine ait konutta oturanların oranı %60,6 oldu.
• %40,6’sı konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar olduğunu beyan etti.
• %46,6’sı oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşadı.
• %61,3’ü hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) olduğunu beyan etti.
• %85,9’u “evden uzakta bir haftalık tatili”, %61,8’i “beklenmedik harcamalarını” ve %78,8’i “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.
Maddi yoksunluk oranı bir önceki yıla göre düştü
Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan “maddi yoksunluk” oranı 2011 yılında %60,4 iken 2012 yılında %59,2 olarak hesaplandı.