Kutlama törenlerine hafta sonu tatili olmasına rağmen vatandaş katılımının çok az sayıda olduğu ayrıca, yapılan duyurulara rağmen çok sayıda işyerinin bayrak asmadığı görüldü.
Saat 09.00’da başlayan ilk tören, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin sunulması ile başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesi ile sona erdi.
Saat 09.30’da Kaymakamlık makamında Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı; Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halil Tamer Gedik ve Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan ile birlikte tebrikleri kabul etti.
Cumhuriyet Meydanı’nda saat 10.00’da başlayan programda önce Kaymakam Bekir Dınkırcı, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halil Tamer Gedik ve Belediye Başkanı Mehmet Özcan, tören birliklerini denetledi ve halkın bayramını kutladı.
Daha sonra saygı duruşunda bulunularak, Keşan Belediyesi Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı söylendi.
Kutlama programı, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Piyade Kurmay Yüzbaşı Erdem Eraslan’ın yapmasıyla devam etti.
Eraslan konuşmasında şunları söyledi:
92. YILDÖNÜMÜN GURUR VE HEYECANI İÇİNDEYİZ
“Bugün insanlık tarihinin her sayfasında şanla ve şerefle dolu mazisi ile çok önemli bir yere sahip olan aziz Türk Milletinin bağrından çıkan kahraman ordumuzun, ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, milleti ile el ele, omuz omuza vererek kazandığı destansı bir zaferin 92’nci yıl dönümünü kutlamanın gururu ve heyecanı içersindeyiz. Bu zafer yurdun bağrına dayanan hançerin milletçe söküldüğü, özgürlük ve onurumuzu yok etmek isteyen düşmana karşı verilen bir yeniden varoluş destanıdır. Vatanın bağımsızlık ve hürriyeti söz konusu olduğundan kükreyen bir aslana dönüşen Türk ordusu, bu zaferle Türk birliğini ve Türk vatanının bölünmez bütünlüğünü cihana ilan etmiştir.
TÜM DÜNYANIN ‘TÜKENDİ’ DEDİĞİ ANDA…
Atatürk, milletiyle bir bütün olan Türk ordusuna güvenini ve ondan beklentisini şu şekilde ifade etmiştir: ’Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk ordusu… Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmış isen, Cumhuriyetin bugünkü feyizli devrinde de, askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtalarıyla mücehhez olarak, vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına şüphem yoktur. Türk Vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna, benim ve büyük ulusumun tam bir inanç ve itimadımız vardır.’ Atamızın önderliğinde 22 Ağustos 1922 tarihinde şahlanan milli ruh, ordularımızın 30 Ağustos 1922’de ulaştığı başarı ile düşman ordusunun imhasına temin etmiş, düşmanlarımız kaybetmenin dehşetini yaşarken dostlarımız güven ve emniyet duygularını tazelemişlerdir. Tük milleti, tüm dünyanın
TÜRK ASKERİ, NİCE 30 AĞUSTOSLAR YARATACAK GÜÇ VE KUDRETTEDİR
Milletimiz, 30 Ağustos zaferi ile kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere ağır ve unutamayacakları bir ders vermiştir. Yüce önder Atatürk, büyük taarruz ile başlayan 30 Ağustos Zaferi’nin anlam ve önemini, ‘Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat, Türk ordusunun, Türk Subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığına tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, Mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur… Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk cumhuriyetinin temeli burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdırlar.’ İfadesiyle dile getirmektedir. Kutsal vatan topraklarını istila etmek isteyen düşmana karşı yurdunu kanının son damlasına kadar koruyan kahraman Türk Askerleri, geçmişte olduğu gibi bugün de, ülkesinin bütünlüğüne kastedecek her türlü tehdidi ortadan kaldırma konusunda azim ve kararlılığı ile Türkiye Cumhuriyetini korumak için nice 30 Ağustoslar yaratacak güç ve kudrettir. Türk sancağının şanını ve canından aziz bilerek vatan, Cumhuriyet ve vazife uğrunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağına, gerektiğinde canını seve seve feda edeceğine and içerek göreve başlayan Türk silahlı kuvvetleri mensupları, geçmişte olduğu gibi bugün de millet sevgisiyle çarpan kalpleriyle kendilerine verilen görevleri üstün bir vazife anlayışıyla yerine getirmeye devam edecektir. Sözlerime son verirken; “Bu cennet vatanı bize hediye eden başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve
Kutlama programı tören geçişi ile sona erdi.
