20 Mayıs Dünya Arı günü nedeniyle, Edirne Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Erdoğan Altınordu, dün açıklama yaptı. Altınordu, bilim insanlarının, arı ölümlerinin önüne geçmek için insanların yaşantısında yaptığı bazı şeyleri değiştirmesi gerektiği konusuna dikkat çekti. “Arılar olmaz ise tozlaşma ve döllenme olmaz.” diyen Altınordu, bu sözünü bilim insanı Albert Einstein’ın “Arılar ölürse insanlığın dört yıl ömrü kalır.” sözüyle destekledi. Arıların insan ve doğanın yaşaması için gerekli olduğunu dile getiren Altınordu açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bitki ve meyveler olmaz. Buna bağlı olarak hayvanlar olmaz. Sonunda insan olmaz. Tabii teori üzerinde böyle ama bu kadar kısa sürede mi olur yoksa çok daha uzun mu sürer bilinmez. Sonuçta tozlaşma ve döllenme için arılar en büyük etken. Başka faktörlerin etkisi az da olsa mevcut. Anca şu gerçek ki bitki ve hayvan neslinin azalmasına yok olmasına neden olacaktır. Bilim insanları arıların ölümlerinin önüne geçmek için bizlerin yaşantımızda yaptığı bazı şeyleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bilgiler veriyor. Çünkü arı ölümlerine küresel ısınma bitkilerde azalma, yanlış ve zararlı bitki ve tarım ilaçlarının kullanılması ve yaygınlaştırılması, doğal çevrenin kirlenmesi teknolojinin getirdiği( baz istasyonlar,yüksek gerilim hatları gibi) birtakım yenilikler etkenlerin neden olduğunu bizlere anlamaktadır. Kutsal kitabımızda geçen ayette bile Rabbim Bal arısına: ‘Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar )edin sonra meyveler inden her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yayılım yoluna gir’ diye ilham etti. Onların karınlarında renkleri çeşitli bir şerbet(bal) çıkar ki onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır. Bal arılarında bal, polen, arısütü, propolis gibi arı ürünleri üretilmektedir.” 

ARI ÜRÜNLERİ TEDAVİSİ YAYGINLAŞMAKTA

Altınordu, son yıllardaki apiterapi biliminin arı ürünlerinin bir ya da birden fazla hastalığın önlenmesi veya iyileştirilmesi amacıyla kullanıldığının altını çizdi. Altınordu, sözlerini şöyle tamamladı: “Her geçen gün sonuçlanan araştırmalar toplumların dikkatini bu konu üzerine çekmekte ve dünyanın birçok yerinde arı ürünleri tedavisi yaygınlaşmaktadır. Bu olumlu göstergelere rağmen arıcılıkta, eğitim, pazarlama, örgütlenme, damızlık, kalite kontrol başta olmak üzere sorunlar var. Üretilen balların arıların nektar aldığı bitkiye göre sınıflandırılmaması, belli bir standardının olmaması, hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya neden olması, merdiven altı üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması, kaçak bal girişlerinin önlenememesi sorunlardan bazılarıdır. Arıcıların, ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi, arıcılar modern arıcılık konusunda eğitilmesi, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar açılması, genç çiftçilerin desteklenmesi, bal, polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik çalışmaların yapılması, bölge şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması, organik bal üretiminin artırılması için üreticiyi teşvik edecek tedbirlerin getirilmesi, kovanlarda standartlaşmanın sağlanması için gereken çalışmaların yapılması gerekiyor. Dünya Arı Günü kamuoyunun bilgilendirilmesi ve arıya dikkat çekmek istedik. Tüm Arıcılarımız Dünya Arı Günü Kutlu Olsun.”