Bugün biraz sabır istiyorum sizden değerli okurlarım... Hem sizleri hem ilgilileri aydınlatmak istiyorum... Sebebine gelince de; hatanın, yanlışın kimden ve neden kaynaklandığını bulmak, gözden kaçıranlara kılavuz olmak, hava basanlara da(!) katkı yapmak!..
Önce şöyle bir tarihsel hatırlatma yapayım, 2014 yılı içinde Keşan’da kaç ölümlü kaza meydana gelmiş... Sonra devam edelim kaldığımız yerden...
Tarih: 29 Mart 2014 Cumartesi
Saat: 17.00
Yer: Kaletepe mevkii Radyolink yolu
Olay: 1 ölü (18 yaşında)
Tarih: 30 Mart 2014 Pazar
Saat: 21.00
Yer: Efes Yolu
Olay: 1 ölü (50 yaşında)
Tarih: 19 Nisan 2014 Cumartesi
Saat: 23.45
Yer: Efes Yolu
Olay: 1 ölü (17 yaşında)
Bu kazaların hepsine Keşan’da bulunan yerel gazete arşivlerinden ulaşabilirsiniz... Aslında başka kaynaklarda var ulaşabileceğiniz ama Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı tarafından yapılan açıklamadan sonra bu kaynakların sağlıklı olduğundan şüpheliyim!..
Evet, Sayın Kaymakamımız 5-11 Mayıs 2014 tarihleri arasında kutlanan Karayolu Trafik Güvenliği Haftası’ etkinlikleri kapsamında, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen açılış programında bir konuşma yapıyor... Bu konuşmada Türkiye geneli ve Keşan’daki kazaların istatistiki bilgilerini paylaşıyor... Sayın Kaymakamımız Keşan’da yaşanan kazalar için aynen şu bilgiyi paylaşıyor: “Keşan’da geçen sene 288 kaza olmuş. Maalesef 12 kişi hayatını kaybetmiş, 238 kişi yaralanmış. Bu yıl çok şükür ölen yok. 92 kazada 110 yaralımız var. İlçemizde 27 bin 472 adet araç var, 5 binde yabancı araç öngörülmüş 32 bin 472. Neredeyse bir evde birden fazla araç var.”
Evet, Sayın Kaymakamımız aynen ‘Bu yıl çok şükür ölen yok.’ diyor... Peki benim yukarıda tarih, saat ve yeri ile verdiğim kaza vakalarına ne diyeceksiniz... Sayın Kaymakamımız bu istatistikleri paylaşırken, mutlaka kendisine aktarılan bilgiler doğrultusunda yapmıştır... Sayın Kaymakamımız eğer dili sürçmediyse ve kendisine bu şekilde bilgi aktarıldıysa, ölümlü kazaların gizlenmesindeki amaç nedir? Bu konuda Sayın Kaymakamımızdan kamuoyunu bilgilendirmek adına açıklama yapmasını rica ediyorum... Burada dil sürçmesi mi vardır yoksa bilgi aktarım hatası mı?
Gelelim, Keşan İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Yıldız’ın Keşan’daki mahalle muhtarlarına verdiği kahvaltı ve toplantıya... Haberi bir gazetede okudum, 3 gazetede ise aradım taradım göremedim!.. Hadi Sayın Emniyet Müdürümüzün bana karşı olan samimiyetini(!) hissediyorum, beni her görüşünde 3 metre öteye uzaklaşmasından ama, diğer arkadaşlara da aynı sıcaklığı beslediğini bilmiyordum!..
Hadi burasını da geçelim, konuşulanlara gelelim... Seçim sürecinden bahsetmiş ve olaysız geçirildiğinden bahsetmiş Sayın Emniyet Müdürü... Doğrusu şunu söylemek boynuma farz oldu: Keşan çok seçimler geçirdi ama hiçbirinde olay yaşanmadı... Bu polisin aldığı güvenlikten değil, Keşan halkının siyasi ahlakı ile alakalıdır... Demokratik insanların bulunduğu bir kentte, demokratik bir seçim süreci yaşanır, bu geçmişte böyleydi, şimdi de böyle, gelecekte de böyle olacaktır... Buradan kendinize pay çıkarmanız bana göre Keşan halkına haksızlıktır...
Gelelim ilçemizdeki huzura ve güvenliğe... Günde kaç kapı yoklanıyor, kaç kişinin canı yanıyor hiç istatistik tutuldu mu?.. Kaza istatistiklerinde gözlemlediğim sağlıklılık(!) nedeniyle, başladım kendi çapımda hırsızlık olaylarının çetelesini tutmaya... Bunun bir emniyete yansıyan boyutu var, bir emniyetteki iş ve işlemlerin saatlerce sürmesinden sıkılıp şikayetinden vazgeçenler boyutu var, bir de artık bıkıp usanan ve hiç emniyete yansıtmayıp, çalınanı çırpılanı helal eden boyutu var!.. Günde ortalama 10 kişinin canı yanıyor, tabii bizim bilmediklerimizi de Allah ile kendisi biliyor... Bunu aya, yıla vurun; memleketimiz ne kadar güvence altında ve huzurlu kararını siz verin!..
Yaa Müdürüm... İşte bütün bunlardan sonra; Müfettişler geldiğinde sormaz mı, ‘Keşan’da 1 tane mi yerel gazete var, yoksa diğerleri ile husumetli misiniz?!’ diye... İşte o nedenle bu köşe yazısını da yazdım, arşivleyin de müfettişler geldiğinde verirsiniz kendilerine!..
Ha bu arada patronuma söyledim, bu yıl kısmetse çeltik ekecek, seneye çuvalla pirincimiz olacak... Bol bol hayır yapacağız, haberleri de kapacağız!.. Hepinize kucak dolusu sevgiler, bazen bir yazı 20 tane yağlı ballı habere bedel!.. Saygılarımla...