Son günlerde ülke gündemini epeydir meşgul eden bir konu var: Kim Atatürkçü? Bu tartışmaya sebebiyet veren ise iktidar partisinin bugüne dek  hiç kullanmadığı Atatürk içerikli argümanlar. Başta ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere geniş çevreler, bu tavrı samimi bulmadıklarını söylediler.Buna karşılık ise iktidar partisi, Atatürk’ün yalnızca Cumhuriyet Halk Partisine ait olamayacağını söyledi. Peki kimdir Atatürkçü? “Ben Atatürkçüyüm “ demekle Atatürkçü olunabilir mi ?

         Bence Atatürkçü;

Andımız’ı okumaktan rahatsız olmayandır.

Eline Kur’an-ı Kerim’i alıp siyaset yapmayandır.

İnsanları inançlarından ötürü ötekileştirmeyendir.

 “Laiklik “ kelimesini duyunca yüzünü ekşitmeyen, köşe bucak kaçmayandır.

Büyük Atatürk’e ve onun silah arkadaşı, büyük devlet adamı İnönü’ye “iki ayyaş” demeyi aklından bile geçirmeyendir.

Köylüyü her daim milletin efendisi olarak kabul eden, onun “anasına” dil uzatmayandır.

Her zaman ve her şartta milletinin çıkarlarını düşünen; terör örgütleri ve tarikatlarla kol kola gezmeyen, “kandırılmayandır.”

 “Atatürk” adını her yerden silmek için çaba sarf etmeyendir .

Ulusal kurtuluş mücadelemizin en büyük nişaneleri olan “milli bayramlar”a katılmaktan imtina etmeyen, özellikle o günlerde “hasta” olmayandır.

Türk milliyetçiliğini ayaklar altına almayan, onu arşa yükselten, göğsünü gere gere “Ne mutlu Türk’üm diyene!” diyebilendir.

Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü kendine şiar edinen, nefret kokan söylemlerden kaçınan, barışçıl bir iç ve dış politika izleyendir.

Atatürk’ün mukaddes annesine dil uzatanlara sessiz kalmayan, en ağır cezayı almaları için mücadele edendir..

Laik Cumhuriyeti bir “reklam arası” olarak görmeyen, Cumhuriyetin bekası için gece gündüz çalışandır.

Fikir ve vicdan hürriyetine inanan, bundan dolayı kimseyi zan altında bırakmayandır.

 En önemlisi de Atatürkçülük bir his meselesidir. Selanik deyince sadece Yunanistan’da bir turizm şehri aklına geliyorsa, burnunun direği sızlamıyorsa; Selanik Türküsü’nü duyduğunda gönül telin titremiyorsa, kusura bakma kardeşim sen bu saatten sonra Atatürkçü falan olamazsın. Bırak da o ayrıcalık bize kalsın…