22 Eylül 1924’te Samsun gezisindeyken, kendisine eşlik eden gazeteciler “nereden esinlendiğini, kimlerden kuvvet aldığını” sorarlar. Atatürk ayağa kalkar, kendisini karşılayan kalabalığa doğru birkaç adım yürür. “Hoş geldiniz” diyerek, fötr şapkalı birinin elinden tutar. Gazetecilere döner, şu tarihi konuşmayı yapar:

 “Bizler dünyaya geldiğimiz zaman, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesle birlikte, yok edici bir zorbalığın pençesindeydik. Ağızlar kilitlenmişti. Öğretmenler, yalnız bir noktayı dimağlara yerleştirmek zorunluluğunda tutuluyordu: Benliğini, her şeyini unutarak, bir korkunç hayale boyun eğmek, onun kulu kölesi olmak. Bununla birlikte, hatırlamak gerekir ki o baskı altında bile bizi bugünler için yetiştirmeye çalışan gerçek ve fedakar öğretmenler eksik değildi. Şimdi burada bir büyük kişiye rastladım. Nakiyüddin Bey, askeri rüştiye birinci sınıfında öğretmenimdi. Bana henüz ilk bilgileri öğretirken, gelecek için ilk düşüncelerimi de vermişti.

Baylar, açıklamak istiyorum ki… İlk esin kaynağı, ana baba kucağından sonra, okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, eğitiminden alınır.”

Dünya tarihinin görüp görebileceği en büyük lider olan Mustafa Kemal Atatürk, esin kaynağını, ilham aldığı kişiyi bu sözlerle açıklıyor. Onun fikirlerinin şekillenmesine vesile olanın bir öğretmen olduğunu söylüyor. Ne büyük bir onur!

Anlıyoruz ki bir öğretmen, bir milletin kaderine yıllar öncesinden etki edebiliyor. Onun yetiştirdiği kahraman da yıllar sonra “Öğretmenler ! Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.” diyerek bunu teyit ediyor.

Bugün de aynı öğretmenlere ihtiyacımız var.

Korkmayan.

Aklın ve bilimin ışığından ayrılmayan.

Sorgulayan, dogmalara bağlı kalmayan .

Aklı hür, vicdanı hür nesiller yetiştiren.

Atatürk ilke ve devrimlerini kendine rehber edinen.

Herhangi bir iktidara değil, yalnızca millete hizmet eden.

Köy enstitülerinden çıkıp yurdun dört bir yanına ışık saçan, cesur ve idealist öğretmenlerin ruhunu taşıyan öğretmenlere ihtiyacımız var.

Ben bir Cumhuriyet öğretmeniyim…Yeni nesli, Cumhuriyeti yaşatacak olan nesli yetiştiriyorum. Ve bununla gurur duyuyorum. Benim yetiştirdiğim çocukların da aynı amaca hizmet edeceklerinden zerre şüphem yok.

Ve bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü… Başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkan, insan haklarına inanan, Atatürkçü düşünceyi kendine şiar edinen, öğrencilerini kendi çocuklarından ayırmayan bütün Cumhuriyet öğretmenlerinin öğretmenler günü kutlu olsun; görevi uğruna şehit olan öğrenenlerimizin de ruhu şad olsun. Vatan, her birine minnettardır.