....Fatih Sultan Mehmet’in torunu,Edirne-Tunca 

Nehri kıyısındaki -Unesco tarafından Dünya Mirası 
Geçici listesine alınan- II.Bayezıt Külliyesi’ni yaptı- 
ran II.Bayezıt’ın oğlu olan ve sertliği ile meşhur 0s- 
manlı Devleti’nin dokuzuncu padişahı Yavuz Sultan 
Selim’in, sırtında çıkan bir çıban yüzünden öldüğünü 
yazar tarih kitapları.. 
…İşte bu çıban yüzünden ölüm döşeğinde, son anlarını 
yaşadığı anlaşılan padişaha, yanından ayrılmayan, padi- 
şahın can yoldaşı, Çelebi Hasan Can,teselli vermek ve 
padişahı ölüme hazırlamak için: 
-Hünkarım, anlaşılan artık Allah ile beraber olma vakti 
yaklaşmıştır..Allah’a dua etme zamanıdır, der demez, 
Yavuz Sultan Selim, can havliyle fırlar yerinden: 
-Bre Hasan! Sen bugüne kadar kiminle beraber olduğu- 
muzu sanıyordun? Der.. 
..İşte onaltı yüzyılın ilk çeyreğinde, sanırım Çaldıran Mu- 
harebesi öncesinde, bu padişah ile Şah İsmail’in arası 
çok gergindir...Böyle günlerden birinde, Şah İsmail, Yavuz 
Sultan Selim’e bir sandık mücevher gönderirYavuz Sul- 
tan Selim’in önünde açılır sandık…..mücevherler sandık- 
tan alındıkça, dışarıya pis bir b..k kokusu yayılır..Mücev- 
herler azaldıkça, çevreye yayılan b..k da kokusu da artar.. 
Şaşkınlık ve korku içinde sorar Yavuz’a vezirler: 
- Bu elçilere ne yapalım hünkarım? 
-Bir şey yapmayın! ..Siz de Şah İsmail’e bir sandık dolusu 
mücevher gönderin! Diye emreder Yavuz.. 
...Mücevher dolu sandığı alan elçiler, Şah İsmail’in huzu- 
runa varırlar..sandık açılır…mücevherler sandık içinden 
alındıkça çevreye mis gibi bir gül kokusu yayılır..mücev- 
herler alındıkça yayılan gül kokusu çoğalır.... 
…Bu olay üzerine bir mesaj yollar Yavuz Sultan Selim’ e, 
Şah İsmail.. 
-Bunu anlamı nedir ey Selim? Biz sana b..k kokulu sandık 
gönderdik, sen bize gül kokulu sandık gönderiyorsun … 
Korktun mu, söyle! ? … 
..Bu mesaj üzerine Yavuz Sultan Selim de şu mesajı gönde- 
rir Şah İsmail’e: 
-Herkes karşısındakine yediğinden ikram eder! 
..Sonunda bu iki büyük Türk liderinin orduları Çaldıran'da 
birbirlerini yerler! .. 
...Atalarımız ne demiş:“Ne verirsen elinde, o gelir seninle” 
ve " Ne ekersen onu biçersin" 
...Şimdi soralım kendi kendimize: 
...Birbirimize ve dünyaya güzel sözler söyleme, yumuşak 
demeçler verme zamanı gelmedi mi hala? 
*** 
27.Kasım.2016