Bircan’ın açıklaması şöyle:

Her gün teröre kurban veriyoruz. Son olarak Atatürk Havalimanındaki alçak saldırıda son resmi açıklamalara göre 42 kişi yaşamını yitirdi, 239 yaralı var.  7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana yüzlerce insanımızı teröre kurban verdik ama bunun sorumluluğunu üstlenen bir tek hükümet üyesi görmedik, bir tek istifa da olmadı.

Saldırıyı Işid üstlendi. Işid’in hamiliğini de baştan beri AKP üstlenmişti zaten.

Hatırlayalım,

18 Haziran 2014, Ülke TV, Bıçak Sırtı programında AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu: “PKK da, IŞID da terör örgütü değildir.”

“7 Ağustos 2014,NTV Canlı yayınında dönemin Dışişleri BakanıAhmet Davutoğlu: “IŞİD dediğimiz yapı radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir. Ama oraya katılanlar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır. Oradaki yapı, daha önceki hoşnutsuzluklar, öfkeler, büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu. Eğer Irak’ta Sünni Araplar dışlanmamış olsaydı böyle bir öfke birikmesi olmazdı. Eğer Beşar Esad’a ‘Yüzde 12’lik bir etnik yapı ülkeyi yönetmesin bu ülke hepinizin’ dediğimizde dinlenseydi bunlar yaşanmazdı. IŞİD öfkeyle büyüyen bir tehdit ama işin özünü unutmamak lazım.”

24 Eylül 2014, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan PBS kanalındaki röportajında Charlie Rose’un ‘Musul’daki rehinelerin serbest bırakılması için IŞİD’le nasıl bir pazarlık yapıldı?’ sorusuna cevap veriyor: “Çok fazla spekülasyon var. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, herhangi bir fidye ödenmemiştir. Bu tamamen diplomatik ve siyasi bir pazarlıkla olmuştur. Ülkemiz ve hükümetimiz adına herhangi bir taviz verilmemiştir.” Bir devletin, bir terör örgütüyle ‘diplomatik ve siyasi pazarlığı’ nasıl kabul edilebilir?

4 Ekim 2014, Kahramanmaraş Göksun Belediyesi AKP’li Meclis üyesiSelim Yağmur Facebook’tan açıklaması: “IŞID iyi ki varsın... Allah kurşununu azaltmasın.”

8 Ekim 2014, AKP Ankara Milletvekili Emrullah İşler: “IŞİD öldürüyor ama işkence yapmıyor.”

Gebze'den Suriye'ye minibüsler kalkıyordu IŞİD'e katılanlar için…
Gruplar halinde IŞİD'e gittiklerini herkes biliyordu ama kaymakam ve vali o zaman: “Kimsenin seyahat hürriyetine karışamayız” dediler. Kim Işid’i besledi büyüttü işte her şey ortada.

Dün IŞİD'in İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar terminalinde üç canlı bombayla yaptığı saldırının araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması teklifi de AKPoylarıyla reddedildi. AKP koruyup kolladığı Işid’in araştırılmasına da engel oldu.

Ya Mit Tırlarını unuttuk mu?

30 Mayıs 2015’te AKP Ankara Mitinginde  dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu MİT tırlarıyla ilgili açıklama yapıyor: “1-Devlet sırrını ifşa edenlerle iş birliği yapılmaz, bu bir casusluktur, ihanettir. 2- Bu yardımlar, çekinmeden söylüyorum, Suriye Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu.”

3 Haziran 2015 CNN TÜRK Tarafsız Bölge programı, Tuğrul Türkeş dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı, şu an Başbakan Yardımcısı: “Bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum. Vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu.”

24 Kasım 2015,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “17-25 Aralık darbe girişiminden sonra şu meşhur MİT TIR’ları hadisesini hatırlıyorsunuz değil mi. İşte o TIR’lar Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürüyordu. Şimdi diyecekler ki ‘başbakan TIR’ların içinde silah yoktu diyordu...’ Varsa ne olacak, yoksa ne olacak. Oraya insani yardım götürüyoruz. Kim onlar, mağdur, mazlum bizim Bayırbucak Türkmen kardeşlerimiz."

Mit Tırlarında silah olduğu Cumhuriyet Gazetesini haberi ile de, Tırları durdurduğu için tutuklanan Binbaşı M.F.’ninbir MİT’çinin kendisine “Bu TIR ağzına kadar silah dolu, eğer açılırsa yarın hükümet düşer, yer yerinden oynar”dediğini açıklaması ile de ortaya çıkmıştır. Hükümet üyelerinin “Türkmenlere insani yardım taşıyordu” dediği TIR’ları durdurup arayan askerler, bu araçlarda top mermisi gibi ağır silah ve mühimmatın olduğunu açıkladıkları için tutuklandı.

Aymaz eski kalem tetikçisi, yeni AKP milletvekili MetinerIşid’inAtatürk havalimanı saldırısında bile Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu suçlayacak kadar alçalmıştır. Bu ahlakın kelime anlamını bilmeyen zat ne çabuk unuttu 31 Ocak 2014’te “Öcalan, Türkiye’nin demokrasisine katkı sağlıyor” dediğini. Teröristlere onurlu ve gururlu diyen Tayyip Erdoğan’ın tarihi itirafını da hatırlatalım: “Valiler verdiğimiz talimatlar gereği PKK'ya operasyon yapmadı!.”Işid’de de PKK’ya en büyük desteği AKP verdi, vermeye de devam ediyor. Sonuç: Evlatlarımız ölüyor.

Dünyanın hiçbir yerinde, bırakın demokrasiyle yönetilen yerleri en kötü diktatörlüklerde bile bu olayların bir sorumlusu olur. Birisi çıkar hatayı kabul eder. Bizdeki bütün terör saldırılarında hükümet hemen hiçbir güvenlik açığının olmadığını, hiçbir eksikliğin olmadığını söylüyor. Soruyoruz o zaman hiçbir kusurunuz yok ise bu kadar insan nasıl ölüyor? Bunca insanımızı teröre nasıl kurban veriyoruz?

Bize yaşadıklarımızın normal olduğunu, normal yaşamımızı sürdürmemizi söyleyen yetkililere diyoruz ki; hayır yaşananlar normal değil, tıpkı sizin hükümetinizin ve terör karşısındaki tutumunuzun normal olmadığı gibi. Bu ülkedeki en büyük sorun normal olamayan bir hükümet ve onun anormal yönetimidir. Bunların terörle mücadeleden anladığı tek şey bombalar patladıktan sonra yayın yasağı getirmektir. Ey hükümet bir yıldır ülke yanıyor. Yayın yasağıyla terör bitseydi şimdiye çoktan biterdi. Oysaki kaybettiklerimizin sayısı her gün artıyor. Siz daha bunu anlamamışsınız terörü nasıl bitireceksiniz?

Terör bir insanlık suçudur. Bunu yapanları lanetliyoruz.  Teröre yardım ve yataklık yapanların da halkımız tarafından bilinmesini istiyoruz. Bu yardım ve yataklığın bedelini bu güzel ülkenin insanlarına ödetmeye kalkanlardan bunun hesabını mutlaka soracağız. Valilere operasyon yapmayın talimatı verenler, şehirler bombalarla doldurulurken izleyenler, IŞİD çeteleri insan devşirirken seyirci kalanlar bize yaşattıklarının hesabını verecektir. IŞİD’e silah ve insan giderken, kimler seyirci kalmıştır? Hatta destek olmuştur? Biz, kimlerin görevlerini yapmamasının, siyasi hırslarıyla ülke güvenliğini tehlikeye atmasının bedelini ödüyoruz? Cumhurbaşkanına soruyorum onurlu ve gururlu teröristler mi yaptı bu saldırıyı?

Bombalar patladıkça oyumuz artıyor diyenler ölen her yurttaşımızın sorumlusudur. IŞİD canilerine “birkaç öfkeli genç” diyen devrik başbakan nerelerde şimdi? Hiç mi vicdanları sızlamıyor?

Ülkemiz terör belasına atılmıştır. Bunun sorumlusu da hükümettir. Bunların istikrar diye söyledikleri anlaşılmıştır ki istikrarlı bir şekilde öldürülmektir. Sokakta, otobüste, havaalanında her yerde öldürülebiliriz. Terör örgütlerinin isimleri değişiyor ama kaderimiz değişmiyor. Bu terör sarmalı Türkiye’mizin kaderi değildir, olmayacaktır da. Tıpkı AKP çürümüşlüğü kaderimiz olmadığı gibi. Hem bu oyunu hem bu oyundaki piyonları, hem de ülkeyi yönetmekten aciz AKP’yi bozguna uğratacağız. İşte o gün Türkiye Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlık yolunda kaldığı yerden sağlam adımlarla yürümeye devam edecektir.”

“Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları

23 Ağustos 2010: PKK ile görüşen şerefsizdir, bunu herkes bilsin.

2 Haziran 2011: Kürt sorunu vardır.

19 Eylül 2011: PKK ile biz değil, devlet görüştü, görüşecek.

27 Eylül 2012: PKK ile görüşme talimatını bizzat ben verdim.

18 Ekim 2012: PKK ile görüşülmesini ben istedim sıkıntısı olan bana söylesin.

12 Ocak 2013’te Başbakan Erdoğan’ın talimatı ile Öcalan’a televizyon verildi.

16 Kasım 2013: Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığı Türkiye’yi göreceğiz. Kürdistan ifadesini ilk defa kullandı.
2 Mart 2015: İmralı üstüne düşeni yaptı, Dolmabahçe bunun en açık ve bariz bir örneği.

AKP’lilerin açıklamaları

2009 Oslo Görüşmeleri Hakan Fidan- Mit Müsteşarı: Erdoğan Öcalan’la yüzde 95 örtüşüyor.

26 Ocak 2013 Sadullah Ergin: Öcalan bölgenin ve Türkiye’nin reel politiğini daha sağlıklı değerlendiriyor.

18 Temmuz 2013 Yiğit Bulut: Abdullah Öcalan Türkiye'nin önünü açıyor.

19 Temmuz 2013 Yasin Aktay: Öcalan, dünyanın geleceğini iyi okuyup Kürtlerin, PKK’nın önüne yeni hedef koymuştur. Şartlarının iyileştirilmesi talepleri var. Bu talepler normaldir, meşrudur.

31 Ocak 2014 Mehmet Metiner: Öcalan’ın durduğu yer, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayan bir yer. İmralı’da çok anlamlı, çok değerli şeyler söylüyor.

7 Haziran 2014 Yalçın Akdoğan: Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. Mesajları sürecin geleceğini düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor.

7 Haziran 2014 Beşir Atalay: Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemiz.

7 Haziran 2014 Efkan Ala: PKK ile AKP doğrudan görüşüyor.

15 Haziran 2014 Beşir Atalay: Abdullah Öcalan Kürtlerin lideridir.

24 Kasım 2014 Bülent Arınç: Siz kim oluyorsunuz da Öcalan’ı zor durumda düşürüyorsunuz. Dağa çıkışlar eskiye oranla daha nitelikli hal aldı.

3 Aralık 2014 Etyen Mahçupyan- Başbakan Başdanışmanı: Öcalan gerçek bir rehber ve lider.

Valilere talimat Erdoğan 7 Haziran'dan sonra TRT’de Nasuhi Güngör’ün sorularını cevaplandırarak, çözüm süreci boyunca valilere terör örgütü PKK'ya operasyon yapılmaması yönünde talimat verdiklerini söyledi. Erdoğan, ‘Çözüm Süreci içerisinde valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği ciddi manada bu terör örgütlerine karşı şu andaki operasyonlara girmiyorlardı. Belki kendilerine çekidüzen verirler, belki bu şekilde devam etmezler, ama maalesef kendilerine çekidüzen vermediler. Tam aksine bu süreç içerisinde ne yazık ki bir hazırlık safhasının içerisine girdiler’ dedi.

19 Ekim 2009 Habur sınır kapısı: Kuzey Irak'tan gelen 34 PKK'lı teröristin kafilesi kurulan çadır mahkemesinde pişman değiliz demelerine rağmen, etkin pişmanlıktan yararlandırılarak ülkeye kabul edilerek serbest bırakıldı.”