Nereden başlayıp, hangi konuya değineceğimi de şaşırdım artık... Vatandaşımın serzenişi, şikayeti bitmiyor... Yöneticilere sorarsan her şey güllük gülistanlık, vatandaşıma sorarsan karmakarışık!.. Şehir merkezi ve sahillerdeki kargaşa olabildiğine devam ediyor... Sadece yerel yöneticilik anlamında değil tabii ki bu sıkıntı... Devlet ayağı da neredeyse işlemiyor gibi... İşliyor da, dikişler ters gidiyor!..

Şabanmera Köyü’nde, köylü annelerimizin, teyzelerimizin el emeği ile yaptığı geleneksel köy ekmeğinin satışı yasaklanmış... Neden? Devlet erbabına yakın bir fırıncının şikayetinden kaynaklanmıştır mutlaka... Yok vallah... Başka ihtimal düşünemiyorum... Hijyen vs. gibi sebeplerin, ancak sudan sebepler olabileceğini tahmin ediyorum... Çünkü devlet kanadı hijyeni ön plana alsaydı, köy ekmeğine kadar toz duman içinde satılan kokoreçe, hangi suda pişirildiği belli olmayan mısıra, tepside dizili ve açıkta satılan simite müdahale eder ve satışını yasaklardı... Hadi, ‘yalan’ deyin... ‘Biz onları inceledik hepsi hijyen ama köylü kadınlarının özene bezene pişirdikleri köy ekmeği hijyen değil’ deyin... Diyemezsiniz devlet kanadının sayın yetkilileri, diyemezsiniz... Sizin gücünüz; bir fırıncıdan icazet alıp, evine katkı yapmak isteyen köylü kadınına yeter!.. Sizin gücünüz; çiftçi kadınına yeter... Sizin gücünüz; binbir güçlükle ekip biçtiği tarlasındaki ürününü, hükümetin açıkladığı fiyat nedeniyle zararına sattığı çiftçiye yeter... Sizin gücünüz; tarlasını kaybeden, hayvanının değeri düşen, ürününden aldığı 3-5 kuruşla borcunu dahi ödeyemeyen köylüme, çiftçime yeter...

Sizi arayan oldu mu bilmiyorum ama beni, İstanbul’un en nezih semtlerinden birinde ikamet eden bir yazlıkçı aradı ve Şabanmeralı köylü kadınların sattığı köy ekmeğinin lezzetini hiçbir yerde bulamadıklarını ve sürekli bu ekmekten yeyip, kış aylarında bile memleketimize gelerek, sipariş ettikleri toplu ekmekleri aldıklarını söyledi... Hatta lafının arasında lezzetli olduğu kadar hijyen de olduğunu belirtti!.. Eğer satışına engel olmanızın sebebi hijyen olmayışı ise bu hanımefendiye de bir izah edin, göremediğini gösterin kendisine!.. Yoksa ben bu hanımefendiye; tozda dumanda satış yapan kokoreç, mısır ve simitçileri gösterip, ‘bizim devlet ilgililerinin hijyen mantığı bu şekilde işliyor’ diye anlatacağım biline... Bir kere de doğru bir iş yapsanız, hani ucundan kıyısından tutulacak yer bıraksanız olmaz değil mi? İlla ki, taşı gözüne gözüne sokacaksınız ve aykırılığınızı belli edeceksiniz... Adama sormazlar mı, ‘Şabanmera’daki köy ekmeğinin pazarına vurulan engeli anladık da, Şabanmera’da yaşanan Mavi Dil hastalığından ne haber!’ diye... Saygılarımla...