Edirne genelindeki oda ve borsaların bölge toplantısı, dün Keşan Ticaret ve Sanayi odası (TSO) Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

Saat 15.00’te başlayan toplantıya; Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Edirne Ticaret Borsası (ETB) Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan İhtiyaroğlu, Uzunköprü Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Erk, İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, Keşan Ticaret Borsası (KTB) Meclis Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan TSO Meclis Başkanı Yüksel Alioğlu, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu ile oda ve borsa üyeleri katıldı.

Toplantıda ilk olarak konuşan KTSO Meclis Başkanı Yüksel Alioğlu, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.

ZIPKINKURT: “EDİRNE’NİN TR21 BÖLGESİNDEN ÇIKMASINI İSTİYORUZ”

Daha sonra ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt söz aldı.

İlki Edirne’de gerçekleştirilen ortak toplantıda gündeme aldıkları konularla ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Zıpkınkurt, şehrin ve ilçelerin sorunlarını oda ve borsalarla görüştüklerini kaydetti.

Edirne’deki toplantıda 13 sorunu ele aldıklarını ve sorunlarla ilgili hazırladıkları raporları, kamu kurumlarına, bakanlıklara ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’ne sunduklarını ifade eden Recep Zıpkınkurt, “Bunlarla ilgili kazanımlarımızı da takip ediyoruz. Edirne’nin kalkınmada öncelikli iller kapsamına alınması ve TR21 bölgesinden çıkartılıp, Edirne, Keşan, Kırklareli ve Tekirdağ’la birlikte anılması ve aynı havuzda olmasını istedik. Bu konuyu bakanlıklara iletiyoruz. 7. Ticaret ve Sanayi Şurası’ndaki konsey toplantısında da bunu gündeme getirdik. Edirne’nin TR21 bölgesinden çıkartılıp ayrı bir teşvik kapsamına alınması gerekiyor.dedi.

Edirne’deki toplantıda ele aldıkları iş adamlarının Yunanistan ve Bulgaristan konsolosluklarıyla vize problemlerinin sonuna geldiklerini ve iş adamlarının konsolosluklarla artık herhangi bir vize problemi kalmadığına işaret eden Zıpkınkurt, iş ve işveren uyuşmazlıkları problemiyle ilgili de çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

“SAROS’A SAHİP ÇIKALIM”

Edirne’de Organize Sanayi Bölgesi (OSB), yol ve doğalgaz sorununu da dile getirdiklerini söyleyen Recep Zıpkınkurt, Edirne’nin, Keşan, Uzunköprü ilçeleriyle beraber var olduğuna dikkati çekerek, “Saros Körfezi’ne sahip çıkalım. Edirne’nin denize açılan yüzü Keşan. Üzerimize düşen görevi yapalım, taşın altına elimizi koyalım. Artık Saros’ta insanlar evini satar hale geldi. Çok uzun sürmez birkaç yıl sonra çocuklarımız Saros’ta yaşamaz hale gelecekler.” şeklinde konuştu.

ÖZTÜRK: “LİSANSLI DEPOCULUK YAPILMALI”

Zıpkınkurt’tan sonra konuşan ETB Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, toplantıların çok verimli olduğunu düşündüklerini söyledi.

Öztürk, şunları ifade etti: “Bölgemiz tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bir bölge. Bölgede lisanslı depoculuk yapılmalı. Bu sayede üreticilerimiz ürettikleri ürünleri harmanda satmak zorunda kalmayıp, ürünlerini lisanslı depolara bırakabilirler. Ürünlerini böylelikle değerlendiği zaman satabilecekler. Lisanslı depoculuğun özendirilmesi adına farklı destekler verilmeli. Normalde buğdaya ton başına 50 TL destek verilirken, lisanslı depolara bırakılan ürünlere 75 TL destek verilebilir. Bu da bir cazibe yaratacaktır. Yapılan yönetmelik değişikliğiyle lisanslı depoculuk yatırımlarının önü açılmış durumda. Lisanslı depoculuk yatırımlarında Bakanlık izni de kaldırıldı.”

“SU KAYNAKLARIMIZI DEPOLAMALIYIZ”

Sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve tarımsal kuraklıkla mücadele konusuna da değinen Özay Öztürk, şunları söyledi: “Trakya su kaynakları açısından zengin bir bölge. Su kaynaklarımızı depolayarak yer altı sulama sistemleriyle de ürün deseninin geliştirilmesi ve daha çok ürün alınması noktasında çalışma yapmamız gerekiyor. Bölgedeki eski barajların sulama sistemleri çok eski. Ciddi kaçaklar söz konusu. Sulama sistemlerinin yeni jenerasyon sulamaya çevrilmesini öneriyoruz. Bunun yeni yöntem sulamaların önünü açacaktır. Sulamalar kooperatifler bünyesinde yürütülüyor. Damlama ve yağmurlama sulama sistemlerinin kullanılmasının önü açılmalı. Nehir yataklarımızda problem var. Bunlar temizlenmeli. Ergene Nehri’nin ıslahı hepimizin takip ettiği ve çok önemsediği bir konu. Tarımsal ve hayvansal üretimin kayıt altına alınması konusunda 2011 yılından itibaren tescil mecburiyeti getirilmiştir teşviklerle ilgili. Bu sistemin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Borsalarda satılan hayvanların prim sistemine dahil edilmesi gerekiyor.”

KDV oranlarının eşitlenmesini de istediklerini dile getiren Öztürk, konuyla ilgili düzenlemenin yapılması, hayvancılık sektörünün gelişmesi, Edirne beyaz peynirinin öne çıkartılması, küçükbaş hayvan varlığının artırılması ve konuyla ilgili proje üretilerek destek alınması, meraların ıslah edilmesi, hastalıkların yok edilebilmesi ve bu anlamda verilen tazminat, Trakya’nın hastalıktan ari bir bölge olması, Edirne Damızlık Birliği’yle birlikte Türkiye’nin ilk damızlık hayvan satış borsasını kurulması, tarımsal üretim ve pazarlama, üretimin sürekliliğinin sağlanması, mazot ve gübrede ÖTV ve KDV konusunda indirime gidilmesi, hububat ürünlerinde müdahale alım fiyatlarının ekim yapılmadan belirlenmesinin faydaları, arazi toplulaştırma çalışmasının hızlandırılması, toprak ve gübre analizi konularında yapılması gerekenlerle ilgili bilgi verdi.

İHTİYAROĞLU: “BİR ARAYA GELİNMESİ İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLUNACAĞININ EN BÜYÜK KANITIDIR”

Özay’ın ardından söz alan Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan İhtiyaroğlu, bölgenin sorunlarının geçen hafta Başbakan Erdoğan’ın katıldığı ortak platformda 6 maddeye indirgenerek sunulmasının talep edildiğini, daha sonra bunların Türkiye Ekonomik Politikalar Araştırma Vakfı (TEPAV) vasıtasıyla birleştirildiğini kaydetti.

Bölgenin sorunlarının başında işsizliğin geldiğini, rekabet nedeniyle sıkıntı yaşandığını dile getiren İhtiyaroğlu, kendi bölgelerinde TEPAV’la Uzunköprü’nün geleceğinin planlanması çalışması ve çıkacak sorunları sadece Uzunköprü olarak değil bölge olarak değerlendirilmesi konusunu ele aldı.

Ercan İhtiyaroğlu, daha önce “Trakyalı insanlar bir araya gelemez, iş yapamaz.” şeklinde söylemler bulunduğunu, ancak Keşan’da bir araya gelinmesinin işbirliği içinde olunacağının en büyük kanıtı olduğunu vurguladı.

“SAROS’LA İLGİLİ YATIRIM İÇİN ALTYAPIYI ODA VE BORSALAR HAZIRLASIN”

İhtiyaroğlu, Saros’un geleceğinin planlanması gerektiğini, tüccarların bölgede gözlerine kestirdikleri yerler olduğunu, gelen insanların doğa ortamından istifade etmek istediğini, ticaret odaları ve borsalar olarak bir yatırım için altyapının hazırlanması ve para kazanılması konularında görüşleri de aktardı.

Yöresel ürünlerin fuarlarda tanıtılması ve markaların yaratılması, belli bölgelerde işbirliği içinde ticaret odaları ve borsalar tarafından pazarlanmasına da değinen Ercan İhtiyaroğlu, Edirne OSB hakkında da düşüncelerini paylaştı ve “Bölgede istenilen itibar göstermedi. Edirne’de yanlış yapılan bir uygulamaya sıcak bakmamız söz konusu değil. OSB için sadece Uzunköprü ve Keşan’ın adı geçti. Doğru tespit yapılmalı. Gıda ihtisas organize sanayi bölgesi konusunda Keşan bir çivi çaktı. Uzunköprü, Keşan ve İpsala üçgeninde bu işin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Hep beraber olsun, başarılı olsun. Ortak nokta belirleyip, birlikte planlayalım, devletin imkanlarını heba etmeyelim.” dedi.

İhtiyaroğlu, daha sonra Uzunköprü’nün yerel sorunlarına değindi.

ERK, 4 SORUNU ELE ALDI

Uzunköprü Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Erk ise Uzunköprü’nün gelecek vizyonuyla ilgili konuştu.

Erk, Çakmak Barajı ve iletim kanallarının tamamlanması, tarım arazilerinin toplulaştırılması, Keşan, İpsala, Uzunköprü arasında lisanslı depoculuğun faaliyete geçirilmesi ve atıl durumdaki Uzunköprü Meslek Yüksekokulu’nun geleceği konusunda bilgi paylaştı.

GİRGİN: “HAMZADERE’DEN SULAMA FAALİYETİNE BAŞLANMASI BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ”

İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin de Aksaray’da geçirdiği trafik kazasında şehit olan Esetçe Beldesi’nden Dinçer Meriç’in cenaze törenine katıldığı için geciktiğini belirterek, Meriç’e Allah’tan rahmet; ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu.

İpsala Ticaret Borsası’nın, sorunların çözülmesi konusunda bölgedeki oda ve borsalarla birlikte hareket ettiğinin altını çizen Girgin, bölgede Hamzadere Barajı’nın sulama faaliyetine başlamasının birinci öncelik olduğunu söyledi ve detaylı bilgi verdi.

Meriç Nehri’nin Ege Denizi’ne döküldüğü bölgedeki tuzlu suyun geriye gelerek tatlı su kaynaklarını tehdit ettiğini belirten İbrahim Girgin, DSİ’nin sedde yapılması konusunda çalışması olduğunu dile getirdi ve Vali Dursun Ali Şahin’den de bu konuda destek istedi.

Bölgede av turizmi konusunda proje yapılması ve yatırımda bulunması gerektiğini söyleyen Girgin, pirinçteki KDV oranının %1’e düşürülmesi gerektiğini söyledi.

TEPAV’la birlikte bölgenin MR’ının çekildiği bir çalışma gerçekleştirildiğini dile getiren İbrahim Girgin, kalkınma ajansının da destek vermesinin gündeme geldiğini, bu konuda Vali’den destek beklediklerini ifade etti.

Dünyada su, gıda ve enerjinin konuşulduğunu dile getiren Girgin, su potansiyeliyle bölgenin en güzel yerinde olunduğuna, sulama projelerine önem verildiğine, bölgenin bakir ve gelişime açık bir bölge olduğuna dikkati çekerek, bölge olarak hiçbir destekten faydalanılamadığını kaydetti.

KAYMAZ: “MECLİS OLARAK ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ”

Keşan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Necmi Kaymaz, sorunların anlatıldığını, borsanın da bu sorunlara destek olmak amacıyla Meclis olarak hazır olduklarını ifade etti.

Keşan Ticaret Borsası Mezbaha İşletmeciliği’ni belediye ile birlikte mezbahayı yenilediklerini, daha önce üretim belgelerinin iptal edildiğini ve onay belgesi haline getirildiğini, kendilerinin de onay belgesini aldığını kaydeden Kaymaz, borsanın düzenlediği geziler, katıldıkları çalıştaylar, üreticilerin sıkıntılardı konusunda bilgi verdi.

HELVACIOĞLU: “TOPLANTIYI BÖLGEMİZDE YAPMANIN ONURUNU YAŞIYORUZ”

Daha sonra KTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, söz aldı ve toplantının 2.sinin gerçekleştirildiğini belirtti.

Toplantıyı bölgede yapmanın onurunu yaşadığını ifade eden Helvacıoğlu, konuşmasında; Saros körfezinin 1/25’lik planların hazırlanması, Hamzadere Barajı’nın tamamlanması, Saros’daki taş ocaklarının yaz sezonunda getirdiği olumsuzlukların giderilmesi, ürün çeşitlendirmesi için bölgeye ilave destekler sağlanması, Keşan’a tarımsal organize sanayi bölgesi kurulması çalışmalarının hızlandırılması, Keşan bölgesinde iç gümrüklemelerinin olmaması, Keşan’a doğal gaz getirilmesi gerekliliği, emsallerinde KDV’nin %1 iken pirinçte halen %8 olması, köysel dönüşümde, Edirne’nin de pilot bölge olarak uygulamaya alınması, kalkınma ajansları proje çağrılarını, tek havuz yerine parsellere ayırarak yapılması, balıkçılık sektöründe trol ve gırgır avcılığındaki denetimlerin artırılması, Saros Körfezi’nin altyapı sorunlarının çözülmesi, Enez’in zenginliklerinin açığa çıkarılması, yapay resif projesine destek verilmesi, bölgede madenciliğin daha verimli hale getirilmesi, bölgenin enerji haritasının çıkarılması ve İpsala’da küçük sanayi sitesi çalışmalarına destek verilmesi konularında toplantıya katılanlara detaylı bilgi aktardı.

ÖZCAN: “LİMANIN VERDİĞİ KIYI TAHRİBARINA KİMSE DEĞİNMEDİ”

Toplantı Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın konuşmasıyla sürdü.

Saros Körfezi’nin Enez’dern Adilhan’a kadar 80 km’lik bir sahil şeridini kapsadığını ifade eden Mehmet Özcan, “Erikli, Yayla, Danişment sahili dışında Belediye mücavir alanı olan yerimiz yok.  Diğerlerin hepsi İl Özel İdaresi uhdesinde. Belediyelik sınırlar dışında.” dedi.

Yayla Balıkçı Barınağı’nın yarattığı sorundan bahseden Mehmet Özcan, şöyle dedi: “Limanın verdiği kıyı tahribatına kimse değinmedi. Hesapsız hesapsız bir liman yaptık oraya, güzelim Yayla Sahili’ndeki kumsallar, sahil şeridimiz bitti. Hatta denize vuran kuvvetli dalgalar özel mülkiyeti parçalar duruma geldi.”

“ERİKLİ’DE YASAL PROBLEM VAR”

Erikli Sahili’nin başlı başına bir dert olduğuna dikkat çeken Özcan, şu bilgileri paylaştı: “1970’ler de başlayan yapılaşmayla mera vasfında olan yerler bir takım patates baskılarıyla 80 dönümlük yer olmuş 800 dönüm. İmar geçmiş, fiili yapılaşma olmuş. Jandarma kampı gibi denizin ön sırasına başkalarına hiç şans tanımayacak şekilde yapılar yapmışız. Hâlâ kıyı kenar çizgisi kavgaları yapıyoruz. 1985’lerde 100 metre diye 97 de 50 metreye indirildi. Zaten 15 senede yapılaşma oldu. Erikli’de yasal bir problem var. Mera olan yere yerleşik alan açmışız. Tapular verilmiş,  70’li yıllar da davalar açılmış hâlâ da süren davası var. Mülkiyetle ilgili sıkıntılarımız var. Geçen yıl Ağustos ayında bir yönetmelik değişti. Mülkiyeti problemli olan yere inşaat ruhsatı veremeyeceğiz artık.  İş yeri açma ruhsatı da veremeyeceğiz. En büyük sıkıntımız bu.”

“HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDA TEK SUÇLU BENİM”

“Hava kirliliği konusunda da tek suçlu benim.” diyen Mehmet Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kimsenin suçu yok. 2009 yılında EPDK’ya bölgemize doğal gaz gelsin diye kabul ettirdik. Buraya gelsin diye Meclis’ten daha sonra karar aldık. Ama 5 senedir ses seda yok. Hava ölçümleri yapıldı. Sonuç olarak da 1. derece kirli alan ilan edildi. Bir tarafta kömür sanayicilerimiz, bir tarafta soluyanlarımız var. Sanayici de soluyor, biz de soluyoruz. Kararları aldık ama Keşan’a girmiş olan kömür zaten girdi. Ben nasıl çıkaracağım girenleri dışarıya? İl Mahalli Çevre Kurulu kararlarına rağmen kükürt seviyesi 2’nin üstünde olan kömürler için burada satış izin belgesi alınması lazım.  Umarım iyi şeyler olur. Doğalgaz olayını gerçekleştirmeyi umuyoruz.”

DINKIRCI: “BÖLGENİN KURGULANMASI GEREKLİ”

Özcan’dan sonra Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı konuştu.

Toplantıyı organize edilen ve katılanlara teşekkür eden Dınkırcı da 27 yıllık kamu yöneticiliği yaptığını ve çekirdekten tezgahtar bir aile bireyi olduğunu, ailesinin de ticarete devam ettiğini söyledi.

2 yıldır bölgede olduğunu, bu süre zarfında adım atmadığı yer, ziyaret etmediği esnaf ve iş adamı kalmadığına işaret eden Bekir Dınkırcı, Keşan’ın tarım, hayvancılık ve turizmde, ticarette marka olduğunu söyledi ve “Önemli olan buradaki insanlar ne kadar faydalanacak ona bakmak lazım. Sadece bizim 564 bin dönüm alanımız var. Şu an 101 bin dönümü suluyoruz. Hamzadere Barajı tamamlandığında alanımızın %47’si sulanacak. Kurgulanması gereken nokta şu: 250 bin buğday, 200 bin dönüm ayçiçeği, 30 bin dönüm çeltik, 30 bin dönüm arpa gibi bunu geliştirebiliriz. İşletme büyüklüklerinin %87’si ferdi işletme. Bu kadar patron bölgeye fazla. Her zaman da çok büyük işletmeler geleceği göremeyebiliyor.” dedi.

28 bin büyükbaş, 66 bin küçükbaş hayvan varlığı olduğuna dikkat çeken Dınkırcı, arazi büyüklükleri hakkında da bilgi aktardı.

Modern ve bilimsel üretim ile hayvancılıkta ve yem bitkilerinde nerede olunduğuna bakılması gerektiğine işaret eden Bekir Dınkırcı, işi bilen insanların ücret yerine prim sistemiyle çalıştırılması, güneş enerjisinden yararlanılması gerektiğini söyledi.

“DOĞAL GAZ KONUSUNDA TÜM KESİMLERİ DESTEĞE DAVET EDİYORUM”

Karayollarındaki çalışmaların ilk ve sonbahara kaydırılması, turizm konusunda da bilgiler veren Dınkırcı, doğal gaz konusunda da şunları dile getirdi: “Doğal gaz toplantısı yapıldığında bu salonun tümü doluydu. Toplumun tüm kesimlerinden insanlar vardı. Valimizin başkanlık ettiği İl Mahalli Çevre Kurulu’nda 12 aylık partükül ortalaması 125 olması gerekirken, Keşan’da bu değer 255. Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında bu değer maalesef 550. 950’yi, bin 300’ü de söylüyorum. Geçmişi konuşmayalım. Abone bağlantı bedeli yatırma konusunda 18 bin rakama ulaşmamız gerekirken, ikinci uzatmalarda 75 kişiyi ancak bulabildik. Eğer doğal gaz gelirse bir yılda akciğer kanseri, KOAH hastalığı için harcadığımız para 3 milyon TL. 335 TL’yi 18 binle çarpsak 5,5 – 6 milyon TL ediyor. Bunun yarısı oradan çıkıyor zaten. Doğal gaz konusunda tüm kesimleri desteğe davet ediyorum. Bölgenin değerlerini de kapsayacak organize sanayi bölgesi de bizim olmazsa olmazlarımızdan. Ama öncelikle bölgeye doğal gazın gelmesi lazım. Kamusuyla, özel sektörüyle bölgede gelecekte iyi bir fotoğraf var ama bunu iyi kurgularsak var.”

BUDAK: “HERKESİN KAFASINDA FARKLI BİR GELECEK VAR”

Toplantı, TEPAV Direktörü Necdet Budak’ın konuşmasıyla sürdü. 

Budak, şöyle konuştu: “Türkiye 2023 vizyonunu yakalamak için özel sektörün, oda ve borsalarımızın çok daha dinamik olması lazım. İnsanların ne istediğinin bilinmesi için bu tür toplantıların yapılması çok önemli.  Biz Türkiye Odalar Borsalar Birliği yerelden genele tüm kalkınma projeleri içerisinde doğal gazdan, Hamzadere ve Çakmak barajlarına ve eğitime kadar hepsinin bir hikayesi vardır. Biz 3 gündür Trakya’yı tam mesai yaparak, günde 16 saat harcayarak, oda ve borsalarımızın, özel sektörün ve tüm yatırımcıların tek tek ziyaret ediyoruz. Sektör ayırt etmiyoruz. Buradaki konuşmalarda çok ciddi bir potansiyel var. Herkesin kafasında çok farklı bir gelecek var. Herkesin bir hikayesi var. Önerisi var. Ama bunları sadece kahvede konuşarak ve kağıda döküp rapor etmekten çok Türkiye’nin Ekonomik trendlerini bilmek dünya da ki Ekonomik trendleri bilmek ve yol haritası yaparak projelerimize devam etmek ve bu amaçladıklarımızı Türkiye’ye ezberletmeliyiz.”

ŞAHİN: “ZORLU GRUBU’NDAN RANDEVU ALDIM”

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, toplantının düzenlenmesi nedeniyle oda ve borsa başkanlarını kutlayarak sözlerine başladı.

Birlikte olmanın büyük bir başarı olduğunu söyleyen Şahin, toplantıda konuşulanların havada kalmaması gerektiğini kaydetti. Çok ve gayretle çalışılması gerektiğini dile getiren Şahin, bu heyecanı ve azmi toplantıda gördüğünü söyledi.

Türkiye’nin planlı döneme yeni geçtiğine işaret eden Dursun Ali Şahin, planlı, programlı ve kararlı olunması ve birlikte yönetimin önemine değinerek, “Birlikte yönetim istişareyle olur.” dedi.

Doğal gaz konusunun önemini vurgulayan Şahin, 22 Ağustos Cuma günü için Zorlu Grubu’ndan randevu aldığını söyledi ve “120’lerde olması gereken partikül madde 600’lere ulaştı. 700’e ulaştığında zaten maske takma zorunluluğu var. Bir zamanlar Ankara’da takılıyordu. Bu işi takip edeceğiz.” diye konuştu.

“OSB’Yİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

Arazi toplulaştırması, Hamzadere Barajı’nın bölgenin kaderini değiştirecek nitelikte olması, Keşan’ın Edirne’ye göre çok daha fazla avantajlı olması, kuzey ve güneyin ortasında özel bir yer olarak yaratılması, OSB yönünden uygun olması konusunda görüşlerini açıklayan Şahin, “OSB kurulur kurulmaz diye dert etmeyin. Her şeyin bir formülü vardır. Biz onun formülünü bulacağız. Projelerimizin onaylanmasını talep edeceğiz. Bin 500 dönümlük yeri inşallah OSB olarak hayata geçireceğiz. Göl de oraya bir güzellik katacak. Bölgede ağır sanayiyle ilgili işimiz yok. İşimiz tarım ve hayvancılıkla. OSB’ler bölgenin gelişmesi adına çok önemli.” dedi.

Dursun Ali Şahin, Uzunköprü Meslek Yüksekokulu’nun Diyanet Eğitim Merkezi haline getirileceğini ve dini konularda ihtisas alma yeri olacağını aktardı.

KEŞAN’DA GIDA MESLEK LİSESİ AÇILMALI

Şahin, Keşan’da gıda meslek lisesi açılması gerektiği yönünde görüş belirterek, “Bu çok doğru bir tespit.” şeklinde konuştu.

Dursun Ali Şahin, daha sonra oda ve borsa başkanlarının aktardığı sorunlarla ilgili tespitlerde bulundu ve toplantı sona erdi.