AYŞİN SEÇİL GEZER

Hazine yerlerinin Enez Belediyesi’ne bırakılması için Maliye Bakanı Naci Ağbal ile bir görüşme yaptıklarını kaydeden Bostancı, şunları söyledi: “30 senedir devam eden sahilde 983 dönüm olarak biliniyordu. Zaman içerisinde bu yerlerin içinden resmi kurumlara yerler verilmiş. Yeni teknoloji ile ölçülünce 1987 yılında plan, proje yapılmış buralara meralık vasıfları kaldırılmış 1983’te Belediye adına o günün koşullarında rahmetli Kemal Güven Kaymakamımız, hakimlerimiz toplanmış Belediye adına tapuyu tecil etmişler. Fakat aradan geçen uzunca bir süreden sonra 1987 yılında bunlar tekrar planlamaya girmiş, bizden önceki Belediye Başkanı arkadaşlarımız tarafından planlamaya sokulmuş sonra hazine bu yerler meradan geldi, meradan geldiği için de meralık vasıfları bitirilen yerler hazineye aitmiş, öyle bir kanun varmış. Dava açılmış ve davalar devam etmiş. 30 yıl bu süreç devam etmiş. Kangren olmuş mahkemeler ile ilgili AK Parti hükümeti 2005’te bir yasa çıkardı. Yasa şunu içeriyor: ‘2003’ten önce bu tür Belediye sınırları içinde kalan ve ilgili belediyesince de imar planları hazırlanmış, yerleşime açılmış fiilen imar durumu yapılmış yerler her ne kadar meradan gelse de adına tescil edilir dense de bu ilgili belediyesi planlama yaptığı için bedelsiz olarak ilgili belediyesine terk olur.’ denmiş, kanun çok açık. Devam etmiş: ‘Eğer bu yerler üzerinde mahkeme var ise mahkemeler derhal geri çekilir, ilgili belediye ile terk eder. Mahkemeler bitmiş, tapu belediyeden alınıp hazine adına tescil aşamasında henüz tescil de görmemiş ise aynı işlem muamele yapılır, yine belediyeyedir.’ Bu kadar açık olmasına rağmen hazine davaları uzattı ve 30 sene devam etti. Sayın Maliye Bakanımız Naci Ağbal’a bu durumu çok net açıkladım. Ankara’ya bizi davet etmişti, randevu bugüne kısmetmiş, İl Başkanımız İlyas Akmeşe randevuyu sağladı. Gittik hep birlikte İl Başkanımızla, eski Tarım Bakanımız Faruk Çelik ile birlikte toplandık konuyu detayı ile anlattık. Mahkemeler de bunu bizim lehimize vermişti. 2014 yılında yerel mahkemede bunu kaybetmiştik, tamamen hazine adına tescil edilmesi için yerel mahkeme yani Enez’deki mahkemeler karar vermiş fakat Yargıtay aşamasında tam takip ederek 2016’da bunların bozulmasını sağladık. Bu yerler tekrar mahkeme olmak için Enez’e geldi. Eğer bunu sağlamasaydık, bugün bu anlaşmaya oturma şansımız yoktu. Tekrar mahkeme olmaması için Maliye Bakanımıza gittik. Çok şükür ki Maliye Bakanımız anlayış ile karşıladı, Genel Müdüre kesin talimat verdi. Enez Belediye Başkanımız bu konuda kaç oldu yanımıza geliyor, bizi meşgul ediyor, bir daha bizi meşgul etmeyecek şekilde bu konuyu çözün dedi. Genel Müdür bir komisyon kurdu, zannediyorum bir hafta 10 gün içerisinde beni tekrar çağıracaklar. Bunu zannediyorum Enez’in lehine bir şekilde çözüm noktasına geldik. Enez’in geleceğine büyük bir katkısı olacağına inandığım bu yerler Enez’in lehine çözüleceğini tahmin ediyorum.” 

30 SENELİK BİR SORUNA KISMİ ÇÖZÜM GETİRDİK

Enez’in doğal sit alanında bulunmasından dolayı bir takım sorunlar olduğunu ve bunları çözüme kavuşturduklarını ifade eden Abdullah Bostancı, açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Enez’de meydanda bir kazı yaptık. 60 bin lira para harcadık buraya kazı için fakat maalesef Enez diğer ilçeler gibi değil. Arkeolojik ve doğal sit alanlarının en çok olduğu yer. Enez’in problemleri, sorunları diğer ilçelerden farklı. Diğer belediyeler Meclislerinden kararı alırlar, kazmayı, kepçesini vururlar ve gerekeni yaparlar. Biz yapamayız. Biz kararımızı alsak da önce kurullara göndeririz, ya arkeolojik sit kuruluna bir de doğal sit kuruluna göndeririz. Enez’de bugün aldığın kararı ancak 2 sene sonra uygulama aşamasına geliyoruz. Kültür Bakanlığı bir kazı yapıyor, onlar yapıyor biz para veriyoruz. Tarihi eserler görsel olarak kale yıkılıyor şu anda kimse bakmıyor ama 3 senedir kimse bir şey yapmıyor. Kazı yapılıyor görsel olarak hiçbir şey ifade etmiyor sadece bir foseptik çukuru çıkmış. Benim için tarihi o yörenin halkı ile beraber düşünüp korumak iyi olur. Bununla ilgili Kültür Bakanlığımızda bir madde bulduk, bu da 30 senelik bir soruna kısmi çözüm getirdik. Anıtlar kurulu Enez’de benim kendi şahsi evimde bile yatak odasında cam böyle olacak şeklinde karıştı. Aylarca, yıllarca binayı yapamadım. Tuvalet ile banyonun birini batıda birini doğuda yapmışım, bir araya toplamak için 6 ay uğraştım. Uzun bir uğraştan sonra Hükümet ile Belediyenin eşgüdüm içerisinde olmasının faydası oldu. İlk defa üstlere karışamayacaklar. Artık Enez Belediyesi olarak üst katlardaki yapılara biz karışacağız. Altta yapılacak kazılara kurul karışacak. Yerin üzerine yapılacak yapıya Enez Belediyesi karışacak, yerin altına da onlar karışacaklar.”