ENEZ MEKTUBU  

İşini bilen, usta yankesicilerin mesaileri sırasında ipteki cambazı gösterip ”Cambaza bak cambaza..!” diyerek  ilgiyi başka yere çekmek ve cambaza bakanların ceplerini boşaltmak  için gösterdikleri hüneri AKP yöneticileri de ilgiyi DIŞ GÜÇLER üzerine çekerek yapmak istiyorlar.. Başta ekonomi olmak üzere her şeyin kötüye gittiğini gören AKP iktidarının sözcüleri gerçekleri konuşmak yerine tüm olumsuzlukları DIŞ GÜÇLERE fatura ederek halkı aldatma yolunu tercih ediyorlar. Dış Güçler ve BEKA sorunu dendiğinde bizim vatansever insanlarımız da inanmak, susmak ve kabullenmek gerektiğini düşünürken, bakıyorsunuz dolar almış başını gidiyor. Tut, tutabilirsen…

*** 

Peki.. Ülkemizin üzerinde dış güçlerin hesapları, planları, art niyetleri yok mu? Elbette var.. Ama bu niyetler bugün ortaya çıkmış, bugünün konusu tehditler değil. Yüzyıllar öncesinden  gelen bir sorun.. Şöyle bir geriye bakıldığında görülür ki o dış güçler bu ülkeyi çok güçsüz ve en zayıf zamanlarında bile kendi hesapları ile şekillendirememişlerse bu kötü niyetleri sanki yeni icat edilmiş gibi gösterip, abartarak ve halkı korkutarak yönetme çabasının ahlaki bir yönü yoktur.. Bu millet; gerçekten bir BEKA sorunu yaşanacaksa ona karşı koyabilecek kadar güçlü bir millettir. 

*** 

Elbette komşuları ile geçinemeyen, mevcut sorunları görüşerek çözmek yerine yeni sorunlar üreten iktidarlar için Dış Güçler’in de eli armut toplamamaktadır. Onların da Ülkemiz için ellerinden geleni ardına koymama çabasını göstermelerine şaşmamak gerekir. Örneğin yerli işbirlikçi sermaye, uluslararası tefeciler, rantiyeciler el ele verip dövizin yükselmesine kısmen neden olabilirler.. Ama ekonominin batışa doğru gitmesini sadece bu gerekçeyle izah edersek, ya bu işi bilmediğimiz ya da yalan söylediğimiz anlaşılır. Olaylara tek taraflı bakılıp yorum yapılamaz. Örneğin doların yükselmesi bize ihracat yapan ülkelerin işine gelir mi? Türkiye’nin iflası, alacaklı ülkelerin işine gelir mi? Öyleyse doları niye artıracak çaba içinde olsunlar? Dünyanın global ekonomi sistemi içerisinde bu tür spekülatif çabaların anlamı ve yararı yoktur. Eğer dünyanın diğer yerlerinde dolar artmıyor da artış sadece bizim ülkemizde ise sorunun müsebbipleri bu ülkeyi idare edenlerdir.  

***

Ekonominin kötüye gidişi ülkenin kötü yönetilmesindendir. Bunda dış güçlerin parmağını aramak yerine tabloya iyi bakmak lazımdır. Geçtiğimiz günlerde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 8 madde olarak özetlediği ve “Hani nerede dış güçler? Bunları da mı dış güçler tezgahladı?” diyerek sorduğu konulara kısaca bakmak gerekir. Örneğin:

  • Devletin kadrolarında LİYAKAT yerine iktidara SADAKAT tercih edilmiştir. Böylelikle keyfi bir yönetim anlayışı ile bürokrasi alt üst edilmiş, yönetim kalitesi düşürülmüştür. 
  • Güçler ayrılığı yerine TEK ADAM buyruğu ile yönetilen, keyfi bir yönetim şekli benimsenmiştir.
  • REİS adı verilen bir lider marifeti ile mafya özentisi bir toplum ve ekonomik model yaratılmıştır. 
  • Yoğun ekonomik çıkarlarımız ve ilişkilerimiz olan devletlerle yakışıksız üsluplarla kavga ve suçlamalarla ekonomik  ilişkiler zedelenmiştir. 
  • En başta 17-25 Aralık hırsızlığı örtbas edilerek yolsuzluk kurumsallaştırılmıştır. 
  • Gereksiz yere uzatılan OHAL’in ardına sığınarak yapılan uygulamalarla adalet mekanizmasına ve hukuka olan güven yok edilmiş, böylelikle yabancı sermayenin gelmesi ihtimali ortadan kalkmış,  gelenlerin de kaçması sürecine girilmiş, yerli yatırımcı dahi yatırım yapmak yerine varlığını dövize çevirerek kendini güvence altına almayı tercih etmiştir.

Sizce bunların hangisi DIŞ GÜÇLER’in marifetidir?

SONUÇ: Marifet, DIŞ GÜÇLER’in değil, “Cambaza bak cambaza” diyenlerin marifetidir.