HABER MERKEZİ

Çoğal konuyla ilgili şunları söyledi:

OHAL KHK Ekli listeleriyle ihraçlar ve diğer müeyyidelerin eleştirisini ve kamu çalışanlarını ilgilendiren yönüyle izlenmesi gereken hukuki yolları ve süreç içindeki gelişmeleri aktaran çeşitli duyuru ve yazılarımız yayımlanmıştı.

685 sayılı KHK ile öngörülen ve aslında Venedik Komisyonu’nca önerilen ‘Ad Hoc’ – geçici- komisyon kurulmuş ve başvuru tarihlerini duyurmuştur.

Başbakanlığın konuyla ilgili duyurusunu iletmekte ve bazı hatırlatmalar yapmakta fayda görmekteyiz.

Ancak önce-ileride dava yolunda da ileri sürülebilecek şekilde – komisyonun nitelikleri ile çalışma yönteminin eleştirisini yapmak gereklidir.

1- Komisyon öncelikle, fikir babası olan Venedik’in önerdiği ilke ve kriterleri taşımıyor. “Bu kurul bağımsız ve tarafsız olmalı ve durumu öncesine döndürebilmek (status quoante) ve/veya uygun olan yerlerde tazminat verebilmek için yeterli derecede yetkili kılınmalıdır” diyordu Venedik, Türkiye OHAL raporunda.

Başvuru komisyonunu ihdas eden 685 sayılı KHK bu konuda açıkça şunu söylemektedir: ‘…ilişiği kesilenlere ilişkin başvurunun kabulü halinde karar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu şekilde bildirilen personelin atama teklifleri; statüleri, unvanları ve yürüttükleri görevler itibarıyla başka kurumlarda görevlendirilmeleri mümkün olmayanlar hariç olmak üzere daha önce istihdam edildikleri kurumlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarında eski statülerine ve unvanlarına uygun kadro ve pozisyonlara yapılır. Bu fıkra kapsamında kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerden, yöneticilik görevinde bulunmakta iken kamu görevinden çıkarılmış olanların atamalarında, yöneticilik görevinden önce bulundukları kadro ve pozisyon unvanları dikkate alınır.’ (685 s. KHK md. 10).

Dolayısıyla, itirazın kabulü halinde dahi komisyona, kural olarak önceki kurumundan başka kuruma atama ve yöneticilik görevine geri vermeme sınırı getirilmiştir. Yani durumu öncesine döndürebilme yetkisi ve gücü komisyonda yoktur. ‘Status quoante’ ilkesi barındırmamaktadır başvuru komisyonu.

2- Yine, 685 sayılı KHK’nın 2. maddesine göre komisyon üyelerinin üçü kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından, bir üye Adalet Bakanlığının merkez teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanınca, bir üye mülki idare amirleri sınıfına mensup personel arasından İçişleri Bakanınca, birer üye Yargıtayda ve Danıştayda görev yapan tetkik hâkimleri arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir.

7 kişilik kontenjanın 5 üyesini bizatihi OHAL ilan eden ve OHAL KHK’larını çıkaran OHAL hükümeti bakanlıklarının atadığı komisyonun bağımsız ve tarafsız olabileceğini beklemek de mümkün görünmemektedir.

3- Komisyonun, itirazı kabul etmesi halinde de ‘tazminata hükmetme’ yetkisi yoktur.

4- AİHM’e göre; etkili bir ulusal makam, sözleşmeye aykırılığı tartışmalı bir tedbirin uygulanmasının telafisi güç veya mümkün olmayan zararlar meydana getirmesi söz konusu olduğunda, bu tedbirlerin yürütmesini durdurabilme yetkisine sahip olmalıdır.

Jabari/Türkiye kararında da AİHM, ‘tedbirin durdurulması’ güvencesini Ankara İdare Mahkemesi sağlayamadığından, Etkili Hukuk Yoluna Başvurma Hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.

Üstelik Anayasa Mahkemesi 10/1/1991 tarih ve E.1990/25, K.1991/1 sayılı kararıyla, 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 33. Maddesini değiştiren 425 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesindeki ‘Yürütmenin Durdurulması Kararı Verilemeyeceği’ hükmünü iptal etmiştir. Buna rağmen OHAL hükümeti, Anayasa Mahkemesi’nin bu bağlayıcı iptal kararına rağmen aynı hükmü 667 ve 668 sayılı KHK’larda ve tüm OHAL süreci boyunca ihdas edilen işlem ve kararlara, geleceğe de etkili olacak biçimde geçerli olmak üzere yeniden düzenleyerek, açık bir Anayasa ihlalinde bulunmuştur.

Başvuru komisyonu ve sonrasındaki yargı pratiği bağlamında ise vurgulanması gereken, bu sürecin olağan AİHM kurallarına göre etkili bir başvuru yolu olmayışıdır. Zira Yürütmenin durdurulması imkanı yoktur.

5- Diğer idari başvuruların aksine, başvuru komisyonu İYUK 10’dan azâdedir, yani idarenin 60 günlük sessizliği zımni red olarak sayılmayacaktır. (685 s. KHK 7/2)

Bu durumda, itiraz edenin başvurusunu inceleme süresine dair boşluk doğmaktadır. Komisyonun çalışma temel süresinin aynı KHK ile iki yıl olarak öngörülmesi ve bu sürenin uzatılması imkanı göz önüne alınınca, incelemenin yıllar boyunca sürebileceği düşünülebilir. Bu belirsizlik ve süresizlik hali ise, bir başka AİHM içtihadi ilkesi olan ‘hukuki belirginlik’ (legal certainty) ilkesinin ihlalidir.

6- AİHM ‘Meslekten Men’ şeklindeki disiplin cezasının idari olarak verilebileceğine dair “yargısal” yetkiyi kabul etmektedir. (Dolayısıyla ‘meslekten men’ idari yetkisi AİHM’e göre aslında bir yargısal yetki kullanımıdır). Ancak karar birebir şu koşullardan bahsetmiştir:

‘Ne var ki böylesi durumlarda sözleşme şu iki sistemden en az birinin uygulanmasını gerektirir,

- Ya yargısal organlarının kendileri sözleşmenin 6/1 fıkrasının (Adil Yargılanma) gereklerine uyum sağlarlar,

- Ya da bu şekilde uyum sağlayamıyorlarsa daha sonra tam yetkili ve 6/1 fıkrasının güvencelerini sağlayan bir yargısal organın denetimine tabi olurlar.’( Le Compte/Belçika)

Le Compte kararının birinci kriteri her koşulda ve baştan ihlal edilmiş durumdadır, zira KHK ihraçları tam bir yargısız infaz halidir.

Ancak ikinci kriterine giden yol – diğer kriterleri taşımasa da – açılmaktadır. Yani komisyon kararlarına karşı idari dava yolu açılmaktadır.

Bu nedenle, eleştirilerimizi saklı tutarak belirtmeliyiz ki, pozitif hukuk bağlamında ihraç edilen kamu çalışanları için bu komisyona başvurmak şarttır.

Gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘iç hukukun ve başvuru komisyonunun tüketilmesi gerektiği’ yönündeki kararları, gerekse İdari Yargının KHK müeyyideleri bakımından kendisini görevsiz saydığı yerleşik kararları sebebiyle, dava yolunu açabilmek için komisyona başvurmaktan başka yol yoktur.

Başvuru 17 Temmuz-14 Eylül 2017 tarihleri arasında, Valiliklere veya bakanlıkların merkez teşkilatlarına, istenen form doldurulmak suretiyle yapılacaktır.

Komisyonun başvuruyu reddetmesi halinde ise red kararının bildirilmesinden itibaren 60 gün içinde bu konuya bakmakla görevlendirilecek Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açılacaktır.

Konuyla ilgili Başbakanlığın açıklaması ve prosedürü şöyledir:

‘Bilindiği üzere 23 Ocak 2017 tarihli 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.

Kararname gereğince komisyonun 7 üyesi seçilmiş ve komisyon çalışmalarına başlamıştır.

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun çalışmasına ilişkin usul ve esaslar 12.07.2017tarihli mükerrer Resmi Gazetede ilan edilmiştir.

Komisyonca;

  • Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğinin kesilmesi,
  • Öğrencilikle ilişiğinin kesilmesi
  • Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon, konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel eğitim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması,
  • Emekli personelin rütbelerinin alınmasına ilişkin itirazların incelenmesi işlemleri inceleme konusu yapılacaktır.

Başvurular, 17.07.2017 tarihinden itibaren https://ohalkomisyonu.basbakanlik.gov.tr/adresinde yer alan elektronik ortamda hazırlanan başvuru formu doldurulmak suretiyle yapılacaktır.

İnternet üzerinden yapılan başvuru sonrası başvuru formunu doldurup çıktısı imzaladıktan sonra Valiliklere veya bakanlıkların merkez teşkilatlarına bu formu ve ekinde ibraz edilecek belgeleri teslim etmek suretiyle başvurularını tamamlayacaklardır.’

Komisyona doğrudan başvuru yapılamayacak olup başvurular valiliklere veya bakanlıkların merkez teşkilatlarına yapılacaktır.

Başvurular başvuru işlemlerinin başladığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde yapılabilecek olup 14.09.2017 tarihinde sona erecektir.

Başvurular bizzat veya kanunen yetkili kişiler tarafından yapılacaktır.

Ceza İnfaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerde bu kurumlar aracılığıyla başvuru yapacaklardır.

Başvuruların tamamlanması ile komisyonca başvurular usul ve esastan incelenerek karara bağlanacaktır.

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun başvuruyu, başvurucu lehine karara bağlaması durumunda bu kararlar idarece 15 gün içerisinde yürürlüğe konulacaktır.

Başvurunun reddine ilişkin kararlara ise KHK ile yapılan düzenleme uyarınca idari yargıda yargı yolu açılmıştır.” (https://ohalkomisyonu.basbakanlik.gov.tr/)

Google Play Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

Apple Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

Facebook sayfamız için BURAYA TIKLAYINIZ

Twitter için BURAYA TIKLAYINIZ

Instagram için BURAYA TIKLAYINIZ

Google plus için BURAYA TIKLAYINIZ

Youtube Kanalımız için BURAYA TIKLAYINIZ