Bir derdim var dinleyin
Ey bizim yetkililer!
Keşan-Enez karayolu bitmez bu sene
Yandı gitti yol üstündeki işletmeciler
 
Yol yol yol yüzünden
1 aydır dilimde tüy kalmadı
Ömrümü tükettiniz
Ey gözüne perde inen ilgililer!
 
Kalemim söz dinlemiyor
Vatandaşımı savun diyor
Sizden umudunu kesen vatandaşım
Benden yardım bekliyor
 
Arap saçına döndü
Enez Kavşağı ile karayolu
Çöz bu derdi arap saçı
Uğraştırma artık beni...
 
Vallah bu yetkililer, adama şarkı sözünü bile değiştirirler!.. Ne yapayım yazıma cazibe katayım istedim, arap saçı şarkısının yeni versiyonunu bizim yetkililere armağan ettim...
Geçtiğimiz hafta sonu bir kaza olmuştu Siğilli Köyü yakınlarında... Kaza haberini aldığımda, kapalı olan yolda nasıl ilerleyeceğim konusunda tereddüdüm vardı ilk başta... Hatta yaya gitmeyi bile göze alıp, ona göre hazırlığımı yapmıştım kendimce... ‘Ya Bismillah’ deyip aydadım(!) arabamı, tuttum Keşan-Enez karayolunda Siğilli güzargahını... A be gidiyom... Ben gidiyom başkaları da gidiyooo... Arabasını aydayan aydayana yolda!.. Bizim kapalı yol açılmış vallah!.. Gecenin bir yarısı yaşadığım bu maceradan sonra, gündüz gözüyle de neler olup-bitiyor hem de gelişmeleri aktarmak açısından yeniden düştüm bu yola...
Keşan-Enez karayoluna gitmek için mecburen Efes Yolu’nun altındaki köprüye yöneldim... Şahaser(!) yoluyla birlikte köprü altından geçişimi tamamlayıp, bir sol dönüşle kavşak istikametine ilerledim... Yanıma iyi ki birkaç şişe su almışım da, tozu dumanı önlemek için yola serpiştirdim!.. Yoksa, vızır vızır arabaların geçiş yaptığı ve sürücülere alternatif olarak sunulan bu yolda kim hangi tarafa uçmak istiyorsa toz nedeniyle serbest vallah! Neyse ki verilmiş sadakam varmış(!) da kazasız belasız vardım kavşağa... Amanın tam bir curcuna... Kimin nereden geçtiği belli değil... Makineler almış başını gitmiş öteye, bırakmışlar yine sürücüleri kaderlerine... Ortalık tabela dolu, arap saçı gibi olduğundan çözene aşk olsun... Enez’e nereden gideceğim diye tabelaya bir bakıp ona göre hareket edeyim dedim... Mübarek Ramazan ayı hürmetine baktım ki, Enez’e her yol mubah! Sürücüler kavşak ortasında duraklıyor, nereden gideceklerini kavrayabilmek için başlarından aşağı soğuk su döküyor! Baktım olacak gibi değil, maceraya gerek olmadığını anladım ve bir iş makinesinin peşine takıldım... Amanın o ne... Arkamda kuyruk, karşıdan da kuyruk... Bizim kapalı diye bildiğimiz ve duyurduğumuz Keşan-Kılıçköy yolu açık... Yaklaşık 3 kilometre kadar gittim... Çalışmalar kapsamında şükür 2 kilometre kadar bölümünde olan bütün asfalt sökülmüş, eh biraz da silindir gezdirilip yol genişletme çalışması var... Ancak trafik akışını engelleyecek bir durum söz konusu değil... Lakin yolda anlayamadığım bir durum söz konusu... Sen dümdüz giden yoldan dansöz mü geçmiş ne olduysa kıvırtmaya başlamış!.. Galiba bu yolun projesini hazırlayanlar masa başından kıpırdamayıp, hayal dünyalarını kullanarak çizim yapmış!.. Sen dümdüz giden yolu durduk yere kıvırttırırsan, akla başka bir şey gelmesi mümkün değil... O nedenle de mübarek Ramazan ayında, Enez-Keşan karayolu kenarında tarlası, arazisi bulunan vatandaşıma bir hayır duası yapmak gerek... Aman yarından tez gidin fideleri dikin, bol bol sulayıp bir an önce ele avuca tutulacak hale getirin... Hatta etrafını da çitleyin... Ağacı diken paçayı yırtıyor ve yoldan dansöz bile geçirtiyor, dikili ağacın yoksa senin arazi karayoluna gidiyor!.. Bu da karayollarının yeni yol politikası olmuş, paça ağaç dikmeyle kurtarılıyormuş!..
Onu bunu bilmem ama Sayın Valimizin Enez-Keşan karayolunda inceleme yapacağı bilgisi yer almıştı geçtiğimiz günlerde basında... Aman Valim canım Valim gel bir an önce! Ve öyle bir gel ki, kimselere haber verme... Kavşak’ta önlem alınmasın, yollar geleceğiniz için kapatılmasın... Gelin görün ve bizim yaşadığımız heyecan ve sıkıntıyı siz de yaşayın ki, bizi anlayabilin... Yoksa ne siz bizi anlayabilirsiniz ne de biz size derdimizi anlatabiliriz... Saygılarımla...