Yeter artık, gençlerin önünü açın, ömür boyu o koltuklarda mı oturacaksınız, içinde gençlere yer açılmayan, yer verilmeyen bir ülkenin geleceği aydınlık olabilir mi?

Gençliğin enerjisinin özgün fikirlerinin olmadığı bir gelecek mevcut durumu statükoyu koruyan yenilenmeye-yeni fikirlere açık olmayan giderek yaşlı fikirlerle örülen bir gelecek, genel olarak ülkemize, halka, size, bize, hepimize neler getirir, neler götürür. Hiç düşünüyor musunuz?

Gençlerin önünü kapatan,adeta önüne set çeken görülmeyen fakat hissedilen orta çağın kale duvarları, ya da bir buz dağının geçit vermeyen amansız engeli misali..

Giderek politik yaşlanmanın en önemli sebeplerinden birisi de, gençlere güven duyulmamasıdır. Onların karşısında koltuklarını, makamlarını kaybetme korku ve endişesiyle, gençler tehdit olarak algılanmaktadır. Aslında, bu somut ve yalın gerçekleri, başkanlar ve yöneticilerde biliyor.

Ancak, işlerine gelmediği için bir taraftan 1980 dönemi gençliğinden dem vurarak savuşturmaya,"gençler acemidir, toydur, hata yaparlar" vb. gerekçelerin arkasına gizlenmektedirler. Sanki kendileri doğuştan bilgili,deneyimli olmuşçasına bir davranış içerisindeler. Gençlerin karşısında değil yanında olun. Gençleri geleceğe yönelik, toplumsal, siyasi ve yöneticilik alanlarında bilgi,deneyim ve her türden  donanımla alt yapısı oluşturulup eğitilmeli,lider ruhu taşıyan gençleri seçerek danışman vb. görev alanları açılmalı,ücretsiz eğitim akademileri oluşturarak,sistematik eğitim programları sürdürülmelidir. Dinamizmi, enerjiyi simgeleyen gençlere siyaset arenasında yer bırakılmaması nedeniyle, aktif siyasetin dışına itilmektedirler.

Aynı zamanda, CHP genel merkezinin gençlere yönelik bir sürü projesi olmasına karşın, yerelde hayata geçirilmemesi nedeniyle, Cumhuriyet değerlerine bağlı sosyal demokrat, Atatürkçü ailelerin eğitimli çocukları bu gerekçelerinden dolayı, ideolojik olarak karşı çıkmalarına rağmen farklılıklarıyla birlikte başka partilerin projelerinde gençlik organizasyonlarında yer almaktadırlar. Bu sorumluluk, bu utanç kime, kimlere aittir.

Gençlik gelecektir şiarıyla, geleceği devir alacak gençlere sadece faydacı beklenti ve yaklaşımlarla değil, gelecekte üstlenecekleri görev ve sorumluluğa hazırlamak adına; tamamen gençlerden oluşan "gölge yönetim" "gölge kabine" oluşturulmasını sağlayarak, her türden fikir ve projelerini, farklı bakış ve yaklaşımlarını üretebilecekleri bir alan ve bunları halkla, kamuoyuyla paylaşabilecekleri haftalık, aylık bülten, dergi vb. yayın organlarını çıkartabilecekleri alt yapının hazırlanması ve somut olarak "yönetme sanatı"nı pratikte yaşayarak ve hayata geçirme hedefi olmalıdır.

Gençliğin yapısında, özünde var olan sorgulayıcılık, yenilikçilik, değişim, mücadele isteği ve inançlarıyla yaşadıkları çevreyi, doğayı, hayvanları, insan ilişkilerini değerlendirip anlamlandırmak,"kurulu düzenin" yanlışlarına, haksızlığa, adaletsizliğe, her türden zulme karşı itaat etmeyi,boyun eğmeyi kabul etmeyerek cesurca tüm alanlarda yerini almaktadırlar.

Dünya ve kendi tarihi örneklerimizden biliyoruz ki, gençliğin enerjisi ve dinamizmi, toplumlarda olumlu yönde değişimi ve dönüşümü etkilemektedir.

"Gençlerin isteği üzerine, partide "%10" gençlik kotası getirdik.

Gençler; sizler siyasete girer, ilgi gösterir, ülkeye barışı ve huzuru getirirseniz bu yaşananlar olmaz. Gençlerin olağan şüpheli olarak görülmesine izin vermeyeceğiz. Onları olağan şüpheli değil,olağan yurt sever göreceğiz.Siyasette aktif olarak yer alın ve siyaseti "Dinozorlardan temizleyin" Kemal Kılıçdaroğlu.

Siyasi dinozor; düşünsel-fikirsel olarak çağın gerisinde kalmış,yeniliklere kapalı,gelişmelere ayak uyduramayıp mevcut durumu, statükoyu korumak isteyen kimseler. Sayın Kılıçdaroğlu'nun uyardığı "siyaseti dinozorlardan temizleyin" çağrısına rağmen,hala koltukta, makamda ısrar edenler olduğu kadar onların yanında olup,destek verenlerde aynı sorumluluğu paylaşmaktadırlar.