Yöntem arıyorum, bulamıyorum!
Türkçe’den başka dil bilmiyorum.
Türkiye’de Türkçe’den başka dile neden gerek olur, onu da bilmiyorum!
Ama anlatamadıklarımı anlatmam lazım.
En iyisi bu kez kısa yazayım. Sorun budur belki de: Uzun yazıyorum ve okunmuyor, dolayısıyla anlaşılamıyor!
Öyle midir? Deneyelim.
Bugün yazı uzamayacak, uzun cümleler kurulmayacak. Kısa kısa, açık ve net. Yine anlamazlarsa, yapacak bir şey yok!
***
Dünkü yazımdan alıntı da yapmayayım yazı uzamasın. Merak eden dünkünü okusun.
Ama hatırlatma zorunlu: Mealen, doğalgaz konusunun siyasi malzeme yapıldığını, Keşanlıların, almadığı hizmetin bedelini peşin ödememeleri üzerine Edirne Valisi Hasan Duruer’in “Demek ki Keşan Halkı, hava kirliliğinden rahatsız değil” dediğini, AKP Belediye Başkan Aday Adayı Mustafa Mercan’ın da, “Keşan bizlerle bu sorunu mutlaka çözecek” dediğini aktarmış ve çözüm önerilerimi sıralamıştım.
Ondan önceki doğalgaz konulu yazılarımda ise, doğalgaz sürecinin teknik ve bürokratik olarak nasıl işlediğini, bunun belediyeyle falan alakası olmadığını, belediyenin BOTAŞ’a başvurduğunu ancak olumsuz yanıt aldığını vs. vs. ayrıntılı olarak anlatmıştım.
* * *
Bugün (6 Kasım) gazeteleri açınca ne gördüm?
AKP Keşan İlçe Başkanı Hakan Çevikel hâlâ aynı yerde! “Formül bulması gereken” kurumun belediye olduğu yanıltmacasını tekrarlıyor ve “Doğalgaz, AK Parti belediyesi ile Keşan’a gelecek” diyor.
Pes!
İnsaf!
Ya sabır!
* * *
Bir defa; Devletçiliğe karşı savunduğunuz özelleştirmeci anlayış sonucu, doğalgaz dağıtımı özel sektör tarafından yapılıyor.
Özel sektör, ancak kârlı görürse bir bölgede dağıtım için ihale açılması talebinde bulunuyor ve BOTAŞ bunun üzerine ihale açıyor.
Belediyelerin doğalgaz döşeme, dağıtma vs. gibi bir yetkisi olmadığı gibi, bu iş, kıyasladığınız yağmur suyu altyapısıyla uzaktan yakından alakası olmayacak kadar farklı, ciddi, hassas, riskli ve bu yüzden de pahalı bir altyapı işlemi.
Peki, bunu yapmak, yaptırmak kimin elinde?
Adres açık: Daha önce böyle bir yöntem yokken, dağıtım şirketlerinin kârlılık tespit etmesi ve ihale açılması şeklinde bir süreç işlerken; şimdi %60 elektrik abonesinin bağlantı bedelini peşin yatırması (yani özel sektörün kârlılığı için devlet eliyle para toplanması) kararını kim verdiyse o!
O kim? Bakanlar Kurulu!...
Yani, AKP Edirne Milletvekili ve Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun da yeraldığı AKP Hükümeti!
* * *
Karar metni bir paragraf:
“Doğalgaz dağıtım ağına ….. mesafe içinde olan ve ısıtmadan kaynaklı hava kirliliğinin sağlığa zarar verecek boyutta olduğu tespit edilen yerleşim yerlerine, kaç kişinin abone olacağına bakılmaksızın, ağa en yakın dağıtım şirketi tarafından doğalgaz altyapısı kurulur.”
Bu kadar!
* * *
Hem iktidarda, hem doktor, hem SAĞLIK Bakanı bir Edirne Milletvekiliniz varken, Bakanlar Kurulu’ndan buna benzer iki satır karar çıkarıp Keşan Halkının sağlıklıhava solumasını sağlayamıyorsanız, seçildiğiniz takdirde belediye yönetimi olarak bunu hangi kanallardan, hangi yöntemle yapacaksınız?
* * *
Önceki günkü gazetelerde, bir dağıtım şirketinin Başbakan Erdoğan’a teşekkür ilanına rastladım. Algıda seçicilik herhalde ki tesadüfen dikkatimi çekti. Teşekkür eden “dağıtım şirketi”, teşekkürün konusu:
“Kızılcahamam’a 6 ayda doğalgaz gelmesini sağladığınız için….”
Demek ki istenince oluyormuş!
Araştırın bakalım, Kızılcahamam’a doğalgaz gelmesi için, ortada fol yok yumurta yokken elektrik abonelerinin yüzde 60’ının 335 TL yatırması şartı konmuş mu?
(Yazıyı uzatıp okunmasını engellememek için ayrıntıya girmeyeceğim ama, Kızılcahamam’da, yatırımın yüzde 85’i bitmişken abone sayısı kaçmış biliyor musunuz? 250!.. Yazıyla, ikiyüzelli!)
* * *
Ha, siz bunları bilmiyor değilseniz...
Doğrudan doğruya, “Bize oy vermezseniz, size hizmet yok!” diyorsunuz!
Oysa bu halk size oy verip iktidar yaptı, şimdi en temel görevinizi, halk sağlığını koruma görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Bunu yerine getirmek için belediye seçimini şart koşuyorsunuz!
Belediye yönetimine gelirseniz, oradaki hizmetleri yerine getirmek için halka ne şartı koşacaksınız?!
Kara çarşaf mı?
Bu bomba elinizde patlar, haberiniz ola!