Ulaş DEMİRAY  /  [email protected]

2017 Enez Yılı Çalışmaları çerçevesinde Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği olarak Dedeağaç’daki AINOI (Enez) Derneği’ni ziyaret ettik. Keyifli ama ondan önemlisi çok yararlı bir gezi oldu. Gezinin öyküsünü yakında Esin​  Savaş’ın kaleminden okuyacağız. Programı yöneten sevgili İsmet Esengin​   de bu etkinliğin Sonuç Raporu’nu hazırlayıp bizlerle paylaşacak.

***                                                                                       

Bu gezi sonucunda öğrendim ki bizlerin kendimizi Enezli sayabilmemiz için nüfus kağıdımızda Enez yazmasının hiç bir kıymet-i harbiyesi yok. Bir kez daha anladım ki Enezli olmak bu kadar basit değil. Onlar 1924 mübadelesinde Enez’i terk ederken neleri geride bıraktıklarının farkındalar. Ama biz, hangi kültürün, hangi zenginliğin içinde yaşadığımızın ne yazık ki farkında değiliz. Onların belgelerden, fotoğraflardan, eşyalardan, anılardan oluşan oldukça büyük bir bilgi birikimleri ve arşivleri var. Kilise kayıtları, kendi cemaatlerinin yazıtları, bilimsel araştırmaları, edebiyata konu olan şiirleri, öyküleri var. (Bizim Dernek olarak düzenlediğimiz Enez Öyküleri yarışmasına katılan tek bir Enezli yok.)

****

Neyse. Bu gezi sonucunda beni Enez’le ilgili çarpıcı olarak 2 iddia etkiledi. Bunlardan birincisi Kale içi’nde Ayasofya diye bildiğimiz kilisenin gerçek isminin bu olmadığı. Sadece diğer Ayasofya Kiliselerine olan benzerlikten dolayı bu şekilde isimlendirildiği. (Kilisenin asıl İsimini söylediler ama aklımda tutamadım. İsmet bey’in raporundan daha net öğrenebiliriz.)

2. iddia ise 1700’lü yıllarda Dedeağaç’da yerleşik bir ahali bulunmadığı, bir anlaşmazlık sonucu Enez’de yaşayan bir bölüm insanın küserek Dedeağaç’a geçip burada ilk yerleşim yerini oluşturdukları. Yani Dedeağaç insanının da Enez Kökenli olduğu.

İlginç değil mi?

****

Derneklerinin 400 üyesi var. Bunların büyük çoğunluğu Enez’den kopup giden insanların çocukları ve torunları.  Müzeye dönüşmüş bir Dernek binaları, dergileri, arşivleri vesaire var.  O derneği ve o derneğe gönül verenleri görünce buradan feryat etmekten kendimi alamıyorum.

Hemen hemen aynı amaçlarla, aynı kaygılarla kurulmuş, benzer çalışmalar yapma gayretinde olan Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği’nin, yani Enez’in, Enezlinin Derneğinin ne işe yaradığını göremeyenlerin, görmek de istemeyenlerin, ilgi duymayanların, önemsemeyenlerin, hatta zararlı bulanların, katılmaktan, katkı vermekten, üye olmaktan, görev almaktan korkanların, bu dernek üzerinden kendi kirli politikalarına, beceriksizliğine kılıf arayanların, bir de üstüne üstlük suçlama çabasında olanların varlığına isyan ediyorum. Enez’de yaşayıp da Enez’in farkında olamayan, olmak istemeyen –özellikle- aydın kesimler için üzülüyorum.

***

Kurulduğumuz ilk günden beri Enez’de hep birlikte çözebileceğimiz konuların varlığını bilerek, siyaset dışı davrandık. Günlük siyasetin aleti olmamaya gayret ettik. Çünkü siyasetten uzak durarak öğretmenlerimizin, memurlarımızın, kamu görevlilerimizin katılımlarını ve katkılarını sağlayabilirsek başarıyı yakalayabileceğimizi hesap ediyorduk. Kapılarımızı ardına kadar açık tuttuk. Bu Dernek tüm Enez sevdalılarının olsun istedik.

Ama henüz başaramadık.

Ama başarmak zorundayız.