3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Keşan Ortopedik Engelliler Derneği, Keşan Engellileri Koruma Derneği ve Keşan Zihinsel Engelliler Derneği tarafından geçen Cumartesi günü Atatürk Anıtı’na çelenk sunularak, basın açıklaması yapıldı.

Saat 11.00’de, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde başlayan etkinliğe Keşan Ortopedik Engelliler Derneği Başkanı İsmail Büyükkayhan, Keşan Engellileri Koruma Derneği Başkanı Fatma Öz, Keşan Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Emine Sönmez, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Hüseyin Boyalık ve bazı yönetim kurulu üyeleri, engelli vatandaşlar ile aileleri katıldı. Dernek çelenklerinin Atatürk Anıtı’na sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu.

Günün anlam ve önemiyle ilgili ilk olarak konuşan Keşan Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Emine Sönmez, 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 3 Aralık’ın Engelliler Günü olarak kabul edildiğini ve engelli bireylere yönelik toplumsal bilinç ile farkındalığın arttırılması için çalışmalar başlatıldığını ifade ederek, “Engelli insanlarımızın sorunları yalnızca kendilerini değil ailelerini, çevrelerini, toplumun, yerel yönetimlerin, kısaca tüm insanların ortak sorunudur. Nüfusumuzun önemli bir bölümünü teşkil eden engellilerimizin toplumsal bütünleşmelerinin ve hayatın her alanında aktif rol üstlenmelerinin sağlanması, onlara sunulan hizmetlerin erişilebilir olması, devlete ve topluma düşen öncelikli bir görevdir. Keşan Sosyal Hizmetler Merkezinde 23 yaş üzeri zihinsel engelli bireyler için el sanatları kursu açıldı. Çocuklar ve aileler gelişmeden dolayı çok mutlu oldular. Bunun için başta Kaymakamımız ve Belediye Başkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Yapılanı görüp teşekkür etmek, yapılmayanı da görüp, isteklerimizi tekrarlamak boynumuzun borcudur. Ardımızda bizden hayırlı haber bekleyen ailelerimiz var.” dedi. 

ÇÖZÜM ÜRETMEK VARKEN NEDEN SESSİZ KALIYORSUNUZ?

Engelli sorunlarının dağlar kadar olduğunu ancak çözüm için çok küçük adımlar atılabildiğini belirten Sönmez, şunları söyledi: “Yaklaşık 10 küsur senedir bıkmadan usanmadan Engelsiz Yaşam Merkezine ihtiyacımız var diye haykırıyoruz. Neden duyduğunuz halde duymazdan geliyorsunuz? Bu bizim için çözüm bekleyen çok büyük bir sorun. Yakın gelecekte bu zihinsel engelli gençlerin sokaklara döküldüğünü düşünsenize… Onlara acıyıp kafanızı mı çevireceksiniz? Çözüm üretmek varken neden sessiz kalıyorsunuz? 15 senedir sıra gelmedi mi daha isteğimize. İktidar ve muhalefet partilerinin ilçe temsilciliklerine sesleniyorum. Bir kez olsun oy kaygınız olmadan toplumsal bir projeyi sahiplenmeniz için ne yapmamız gerekiyor? Engelsiz yaşam merkezine en kısa zamanda kavuşmak dileğiyle, engelleri, engellileri, engel olanları fark edelim ve çözüm bulalım.”

BÜYÜKKAYHAN: ÜLKEMİZ NÜFUSUNUN %12.3’Ü ENGELLİDİR

Keşan Ortopedik Engelliler Derneği Başkanı İsmail Büyükkayhan ise engelliliğin doğuştan veya sonradan oluşan hastalık veya kaza sonucu meydana gelmiş sakatlıkların temel adı olduğunu dile getirerek, “Dünya sağlık örgütlerinin verilerine göre ülkemiz nüfusunun %12.3’ü engellidir. Bu oran erkeklere % 11.1 Kadınlarda % 13.5 civarındadır. Bunların aileleri de engelli bireyleri ile yaşadıklarından engelliliği en iyi bilen bu bireylerle birlikte ülkemizin en az % 30’u engelli hayatı yaşamaktadır diyebiliriz. Günümüzde engel çeşitleri sağlık olarak 47 ayrı katagori de incelenmekte olmakla beraber temel ağırlıklı olarak 5 kategori de faaliyet gösterilmektedir. Bedensel engeliler, Ruhsal engelliler, Zihinsel engelliler, Görme engelliler, İşitme engelliler olarak faaliyet göstermededirler.”  diye konuştu.

ÜLKEMİZDE ENGELLİLERİN KONUMU

Türkiye’de engellilerin konumuyla ilgili bilgiler paylaşan Büyükkayhan, şunları söyledi:“Ulaşım, ülkemizde Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın vermiş olduğu özürlü kimlik kartı birçok yerlerde özürlülere bazı avantajlar sağlasa da özürlülerle ilgili çıkarılan yolcu otobüslerinde hemen hiçbir firmada uygulanmadığını görmekteyiz.  Bu konuda yaptığımız yazılı müracaatlarımızda Ulaştırma Bakanlığı ile Sosyal Politikalar Bakanlığından da farklı cevaplar almamız bizleri şaşırtmıştır. Birinde % 60, diğerinde %40 rakamlarından hangisinin doğru olduğunu bilememekteyiz. 2000 yılından günümüze devletimiz engellilerle ilgili birçok düzenlemelerde bulunmuşsa da uygulamaların kontrol yetersizliğinden asıl engelliler yararlandıklarını görmekteyiz. Bilhassa şehirlerarası ulaşımda engelli haklarına hiç riayet edilmediğini görüyoruz. Hatta bu konuda engellilerimiz rencide bile edilmektedir. Eğitim konusunda engellilerimizin hemen tamamı eğitimden nasibini alamamışlardır. Tesadüfen aradan çıkan bazıları mühendis, avukat, öğretmen veya benzer dallarda tesadüfen eğitim alıp topluma girebilmişlerdir. Tahminen % 90 üzeri böyle imkanlardan nasiplenememişler. Bu sonu onların değil. Bu suç engelsizlerindir. Ekonomik anlamda Engellilerimize verilen 350 TL civarındaki bir gelirle geçinmeleri istenmektedir. Bu para ile bir aylık elektrik, su, kira, ısınma giderlerini karşılayacağı gibi bir aylıkta mutfak giderlerini karşılaması içindir.” 

EĞİTİM SORUNLARI

İsmail Büyükkayhan, engellilerin çoğunun okuma yazma bile bilmediğini savunarak, “Haklarını aramak için yazılan dilekçelere imza yerine mühür basmak isterler. Aldıkları para 3 günde bitince derneğe, belediye ye, kaymakamlığa koşup yardım istemeye başlarlar. Kimi elektrik kimi su parasını ödeyemediğini anlatmaya çalışırken kimisi de eczaneye çok borç yaptığı için ilaç parası aramaktadır. Çünkü eczacı da haklı olarak bir dereceye kadar veresi vermektedir. İlaç parası olmadığı için ilacını alamayan bu insan sosyal devlet tarafından korunduğunu sanmamıza rağmen korunmasının ne kadar olduğu gerçeği ortadadır. Sağlık anlamında ise Sağlık Bakanlığımız hastanelerde bir sıralama yapmış. Engelliler ve 65 yaş üzeri, hamileler vs. Muayeneye giden bir engelli ‘ben engelliyim veya öncelik hakkım olması gerekli’ dediğinde oradaki görevli hemen ‘sen nereden engellisin. Buradakilerim hepsi zaten engelli karşılığını vererek kişiyi söylediğine pişman etmektedir. Kimlik gösterilmek istenmemektedir. Engelli kime söylesin ki? İçine atıp ezilmekten başka yapacağı bir şey kalmasa da inşallah sende benim gibi olursun diyenleri de çok duyuyorum. Bir sürü sıkıntıdan sonra engelli muayene oluyor. Doktor ila yazıyor. Elde yok avuçta yok. Hangi eczaneden nasıl yalvararak ila alırım derdi yine devam etmektedir. Saygıdeğer hükümet yetkililerimize bu dünya engelliler gününde seslenmek istiyoruz %40 ve üzeri tüm engellilerden muayene ve ilaç parası alınmamasını istiyoruz. Verilen maddi yardım az olduğundan biz ilaç ve muayene parasını ödeme gücümüz olmuyor. Ayrıca bu konuda maaşlı veya maaşsız engelli ayrılmamalı. Maaş alan engelliler babalarının evinde otururken engelli olmadılar. En az yeşil kartlılar kadar hatta daha fazla onlarda mağdur.” dedi.

ENGELLİLERİN ARAÇ VE VERGİ SORUNU

Araba kullanabilecek durumda olup araç almak isteyen engelliler için şartlar arandığını belirten Büyükkayhan, “Devletimizin kabul ettiği %40 oranındaki bir engelli ile %100 engellinin engel konusunda ne farkı var? Bu insanlar bakıcı parası istemiyor. Engellerinden dolayı araç almaya yaşamlarını kolaylaştırmaya çalışıyorlarsa buna devletin engel olmaması gerektiğini düşünüyorum. Kucakta tedaviye taşınan engelliler var. Bunları vasilerine de aynı hakların verilmesi birçok insanı mağdur durumdan kurtaracaktır. Hükümetimizin bu konulara da yakın zamanda bakıp gereğini yapacağına sonsuz güvencemizle 2016 yılı Dünya Engelliler Günü’nün tüm dünya engellilerine sağlık mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.” dedi.