AYŞİN SEÇİL GEZER

Erk Oğuz, şunları söyledi: “Sevmeye çekindiğimiz, bakmaya kıyamadığımız, gözümüzden kıskandığımız, saçının 1 teli için canımızı verebileceğimiz evlatlarımız istismara maruz kalıyor ve katlediliyor. Ülkemiz adeta tımarhaneye dönmüş durumdadır. Özellikle son 10 yıldır bu tür vakalarda artış yaşandı. Kadınlara yönelik şiddet ve istismar yaşanırken, bu genç erkek ve genç kadınlara yönelik saldırılar devam etti. Bu şu anda çocuk boyutuna ulaştığını görüyoruz. Artık hayvanlara yönelik istismar ve katletme olayı yaşanıyor. Bu durumun sosyolog ve psikiyatri gibi uzman kişiler tarafından araştırılması lazım. Yaşanan soruna da bir devlet politikasının üretilmesi gerekiyor.”

‘BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ.’ ŞEKLİNDEKİ MANTIK BUGÜNLERE GETİRDİ

Çocuklara yönelik istismarın araştırılması için meclise soru önergesinin verildiğini ve komisyon kurulması talebinde bulunulduğunu hatırlatan Nilüfer Erk Oğuz, “Mecliste; CHP, MHP ve HDP istismarın araştırılması ve komisyonun kurulması yönünde oy verirken, AKP’li milletvekillerinin verdiği oyla reddedildi. Eğer muhalefet partileri bir şey istiyor diye reddedildiyse üzücü bir durumdur. Çocuklar mevzu bahis ise bunun siyaseti olamaz. Bunun iktidarı ya da muhalefeti olamaz. Çocuklarını koruyamayan bir millet, vatanını da koruyamaz. Mustafa Kemal Atatürk’ün de buna yönelik birçok sözü bulunmaktadır. Çocuklarımızı koruyamadığımıza göre; vatanımızı da, koruyamıyoruz. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Çocuk istismarının araştırılmasına ve komisyon kurulmasına yönelik muhalefet partilerinin önerisinin neden ret edildiğinin iyi düşünülmesi lazım. Bizi ‘Bir kereden bir şey olmaz.’ şeklindeki mantık bugünlere getirdi.” dedi.

SUÇUN ÖNLENMESİ ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR

Son günlerde yaşanan çocuk istismarı ve katledilme olayının ardından yine idam konusunun tartışılmaya başlandığına kayıt düşen Erk Oğuz, sözlerine şöyle devam etti: “İdamın dahi siyasi amaçlar için istendiğini düşünüyorum. Çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlarımız bunun bahanesi edilmesin. Suçun cezalandırılması kadar, suçun önlenmesi çok daha önemlidir. Suçu önleyemediğiniz sürece cezalar hiçbir şekilde yeterli gelmeyecektir. Yaşanan sorun konusunda tüm tedbirleri alacaksınız ondan sonra yine benzer suç işlendiğinde en yüksek cezanın verilmesi gerekiyor. Ama burada tedbir, sosyolojik ve verilen cezalar anlamında çok büyük eksiklikler var. Cezalar, toplumun vicdanını rahatlatmıyor.”

SİYASİ İRADE SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN GEREKLİ MÜCADELEYİ VERMİYOR

“Yaşanan sorunun çözümü nedir? Siyasi irade sorun için yeterli mücadele veriyor mu?” şeklindeki soruya cevap veren Nilüfer Erk Oğuz, “Siyasi irade sorunun çözümü için gerekli mücadeleyi vermiyor. TÜİK ve Adalet Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında, kadına yönelik şiddet vakalarının ne boyutta olduğunu görürüz. Ülkeyi kim yönetiyorsa en büyük sorumluluk ona aittir. İdam deniliyor ama bu sadece bir cezadır. Cezanın işlenmemesi için önleyici bir tedbir değildir. Sorun için bir saha çalışması yapılması gerekiyor. Köy köy, mahalle mahalle uzman kişiler tarafından saha çalışması yapılmalı. Türkiye’de terörle nasıl mücadele veriliyorsa, aynı şekilde çocuğa ve kadına yönelik yapılan istismar ile cinayet vakalarıyla bu şekilde mücadele edilmesi gerekiyor. Türkiye, kadın ve çocuk istismarı ile cinayetlerinde dünya genelinde ilk üçün içerisindeyiz. Eğer bizler bir çocuğa sahip çıkamıyorsak, ülkeye nasıl sahip çıkacağız.” dedi.

SİYASİ KAYGILAR BİR KENARA BIRAKILIP; ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ

Erk Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bazı sorunları siyaset üstü bir durum görüp; çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız için tüm egolardan sıyrılıp sorunun önüne geçilmesi lazım. Bu vakalarda neden bir artış yaşandığının araştırılması gerekiyor. Siyasi kaygılar bir kenara bırakılıp; çözüm üretilmeli. Saha çalışması yapılması durumunda, bu vakalarda düşüş yaşanacağını düşünüyorum. Ayrıca Özgecan yasa tasarısının da bir an önce çıkartılması gerekiyor.”