AYŞİN SEÇİL GEZER

Gaytancıoğlu, “Dünyanın en pahalı yemini kullanırsanız, maalesef yem ham maddelerini biz ithal ediyoruz. Arpa, buğday, mısır, ay çiçeği küspesi gibi yem maddelerinde ithalatçıyız, bu yönde bir politika geliştirmiyoruz. Onun dışında dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan bir çiftçi kitlemiz var. Buğday ve arpa ürettiğimizde yurtiçinde yine dünyanın en pahalı akaryakıtı ile çalıştığımız için maliyetimiz yüksek. Yine en pahalı gübreyi kullanıyoruz. Ukrayna’da gübre 400-500 lira üre örneğin, bizde bin 300 liraya yaklaştı. Dünyanın en pahalı elektriğini kullanıyorsunuz, sulama yapacaksınız maliyetiniz artıyor. Yem maliyetini arttırdığın zaman fabrikalardan da yem aldığın için çayır ve meralara düzenli bakmadığın için otu bedava sağlayamadığımız için hem kendimize yetmiyoruz hem de çözümü tarımı desteklemek yerine ithalatta buluyoruz.” dedi.

ET ÜRETİMİMİZ YÜZDE 23 ORANINDA DÜŞTÜ

İthal et nedeniyle üreticinin hayvancılıktan uzaklaştığının altını çizen Okan Gaytancıoğlu, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “İktidar 29 liradan kıyma, 31 liradan kuşbaşı getireceğim ama sen kendi çiftçini küstürdüğün zaman bunların aklı fikri ithalat, ithalat yapıyorlar, benim bunlarla rekabet şansım çok zor diyor. Yanımızda Bulgaristan var. Bulgaristan’da etin kilosu 15 lira çünkü Bulgaristan’da mazot ucuz, elektrik ucuz, araziler büyük, hayvancılık yapan işletmelerde yem hammaddesi sıkıntısı pek yok, çayıra-meraya çıkartıyorlar dolayısıyla ucuz. Avrupa ülkelerinde aynen böyle, şimdi rekabet etmen için senin bir defa hem çiftçiye destek vermen lazım hem de dolaylı vergilerdeki çiftçinin kullandığı girdilerdeki maliyetleri düşürmen lazım. İthalat çözüm mü? İthalatın çözüm olmadığını zaten bize rakamlar gösteriyor. 2 gün önce TÜİK tarafından veriler açıklandı. Et üretimimiz yüzde 23 oranında düştü. Yani biz yaklaşık 7 yıldır ithalat yapıyoruz, ithalata 5 milyar dolar ödemişiz fakat hala ithalata devam ediyoruz. Et üretimimiz düşmüş. Et ithal etmekle, hayvan ithal etmekle biz üreticiyi küstürmüşüz. Bunun sonu var mı? Biz dışarıdan ucuz getirelim vatandaşımızı besleyelim, olmaz. Bunun çözümü üreticiyi desteklemektir. Dünyanın neresine gidersen git, üretici desteklenir. Sadece destek vermek değil altyapıyı düzenlemek lazım. Altyapı, çiftçinin kullandığı merayı daha fazla ot alabilir hale getirmektir. Meralardaki dikenleri temizlemek lazım, meraları gübrelemek lazım, sulamak lazım yani bakım şart. Öyle olursa dünya ile rekabet edersin, çiftçini de korumuş olursun. İthalat ile ülke ekonomisini kurtarmış bir ülke daha görmedim. Hiçbir ülke ithalat ile bu işi çözemez. Bunun tek yolu üretimdir, çiftçiyi desteklemektir. Hayvancılıkta maliyetlerin yüzde 70’i yemdir. Üreticiyi desteklemezseniz gün gelir o üreticiyi mumla ararsınız.”