AYŞİN SEÇİL GEZER

Meclis Başkanlığı seçimleri ile ilgili Gaytancıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Meclis Başkanı AKP’nin aday gösterdiği Meclis Başkanı seçileceği belli ancak şu var; AKP son zamanlarda daha önce hiç kullanmadığı, daha önce hiç konuşmadığı, adını bile anmaktan neredeyse çekinir olduğu, Atatürk’ün adını neredeyse ağzına bile almayan İsmail Kahraman’ı aday gösterdi. Bu demektir ki çok samimi değiller. Bütün AKP’lileri kastetmiyorum. Yönetim kademesindekileri kastediyorum. Demeç veren siyasileri kastediyorum. Yoksa bütün AKP’ye oy vermiş kitleyi kastetmiyorum. AKP’nin yönetim kademesinde, AKP Genel Başkanı’ndan tut da bugüne kadar Mustafa Kemal diye hitap ettikleri, Gazi diye kısaca hitap ettikleri Atatürk’e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e son zamanlarda methiyeler düzmeye başladılar. Bir dönem Lozan’ı inkar etmişlerdi. Ama Lozan, bize göre Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Şu anki Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Atatürk’ü anmayıp Meclis konuşmalarında bile adını geçirmemişti. Sürekli Abdülhamit’ten daha önceki padişahlardan hatta son dönemde 5. Mehmet Reşad’tan bahseden ve hatta kutlamaları organize edilmişti. Şimdi tekrar aynı kişiyi aday göstermesi demek ki halen zihniyet değişmemiş, biz bunun değişmesini istiyoruz. 10 Kasım’da 1 milyonu aşkın yurtsever Atatürk’ü ziyaret etti. Bunlara ne bir mesaj çekildi, ne bir para verildi, ne davet edildi, bunlar kendiliğinden Atatürk sevgisinden dolayı geldiler. Çünkü Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadece kurucusu değil, eşsiz bir devlet adamı, aydın bir insan olarak hizmetleri olmuş ve bizimde örnek aldığımız, önder edindiğimiz Dünya Lideridir. Atatürk sadece bir partinin, bir grubun lideri değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin 80 milyon kişinin lideridir. Biz Atatürk’ün fikirlerini örnek alarak yaşatmak istiyoruz. O yüzden bize göre Meclis Başkanı’nın AKP tarafından aynı kişi gösterilmesi, onların samimiyetsizliklerini, ciddiyetsizliklerini gösterir.”

HALKIMIZ KURTULUŞLARDA EĞLENMEK İSTEMEKTEDİR

Keşan’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törenin sönük geçmesi hakkında da Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Bayramların prosedürü çok değişti. Eskiden çok büyük coşku ile kutluyorduk. Gündüz merasimlerinden tutun da gece gösterilerine, yürüyüşlerine, coşkulu şiirler. Bizim topraklarımız ciddi anlamda işgale uğramış, Kurtuluş Savaşı yapmışız ve bu ülkeyi vatan edinmişiz. Bunu coşku içerisinde kutlamamız son derece önemlidir. Bu bilincin tekrar herkese verilmesi gerekirken, okullarda bunun derslerinin tarih bilgisi olarak anlatılması gerekir. Bu işlerin yönetmelikle değil de daha çok halkın yapmak istediği şekilde kutlanması, halkımız ciddi anlamda coşmak istemektedir, kurtuluşlarda eğlenmek istemektedir. Sadece belediyelerimizin yapmış olduğu konserler ile bir coşku sağlanmaktadır. Onun dışında kamu kurumlarının da buna göre değişiklikler yapması gerekmektedir. Örneğin; her isteyen kurum Ata’sına gidip çelengini sunabilmeli, isteyen halk toplulukları şarkılar söyleyebilmeli. Ama bunun için resmiyete ihtiyaç var. Bunu yapacak İç İşleri Bakanlığı’dır. İç İşleri Bakanlığı’nın bu konuda hiçbir hazırlık yapmadığı hatta tam tersine belli saate kadar örneğin bir gün öncesinden saat 12.00’ye kadar izin alan kurumlara çelenk koydurabiliyor. Her kurum, dernek Ata’sına saygısını ifade edebilmeli.”