GİZEM GÖRÜR

Türkiye’de tarım ve hayvancılığın kan kaybettiğini, süt hayvancılığının da çok önemli bir sektör olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Bu sektör gerek istihdam gerekse çiftçi gelirine katkı sağlaması açısından önemlidir. Süt, insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesine en önemli katkı sağlayan gıdalardan biridir. Bundan ötürü de ne kadar fazla süt ve süt ürünleri tüketilirse insanların ömrü o kadar uzar. Sağlıklı bir toplum haline gelmiş oluruz. Böylece ilaç tüketimi de azalır. Türkiye süt ve süt ürünleri tüketiminde Avrupa’dan 100 kilogram geridedir. Türkiye’de süt üretiminin planlı şekilde artırılması gerekiyor.”

TÜRKİYE İHTİYACINI NE YAZIK Kİ İTHALATLA GİDEREBİLMİŞTİR

Okan Gaytancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “AKP iktidarının son 15 yıllık süreçte et ve süt dengesini tutturamadığını görmekteyiz. Özellikle 2009 yılında yapılan etteki fiyat artışları, süt hayvanlarının kesimine neden olmuştur. Türkiye’de ihtiyacını ne yazık ki ithalatla giderebilmiştir. Damızlık hayvan ithalatı da artmıştır. Denge sağlandı ancak, 2014 yılında yeniden denge bozulmuştur. 2015 yılında yeniden ithalat artarak, devam etmiştir. Artık, denge tamamen kaybolmuştur.”

ÜRETİCİNİN 1,20 TL’YE SÜT SATMAK ZORUNDA KALDIĞINI GÖRÜYORUZ

Türkiye’de, sanayici üniversiteler ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın içinde bulunduğu bir Ulusal Süt Konseyi’nin oluşturulduğunu hatırlatarak sözlerine devam eden Gaytancıoğlu, “Bu konsey Türkiye’nin her yerinde süt maliyetini belirleyip ne kadar satılacağı yönünde raporlar hazırlar. Hazırlanan raporlar gerçekleşecek anlamına gelmez. Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı sütün litre fiyatı 1,40 TL’dir. Ama üreticimizin 1,20 TL’ye süt satmak zorunda kaldığını görüyoruz. Hatta diğer bölgelerde 1-1,10 TL’ye satıldığını görmekteyiz. Bunun nedeni de sanayicinin üreticinin ürününü ucuza almak istemesidir. Sanayici de tüketimin düştüğünden yakınıyor. Ayrıca Türkiye süt tozu ithalatı yaptı. Süt ürünleri süt tozuyla yapılıyor. Süt üretiminin arttığı dönemde, sanayiciye destek verildi. Her 1 ton süt tozu karşılığı 4 bin 500 TL sanayiciye destek verildi. Ama üreticiye verilen destek ise 8 kuruştur. Bu destekle süt üretimini artırmak mümkün değildir. Bu da AKP’nin ciddi bir süt politikası olmadığını göstermektedir. Tarıma ve hayvancılığa ciddi bir kaynak ayrılması lazım. Ama AKP’nin bunu ayırmadığın görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne göre, insanlarımız sağlıksız ve dengesiz şekilde besleniyor.” şeklinde konuştu.

AKP’NİN POLİTİKALARI GÜNÜ BİRLİKTİR

Okan Gaytancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Hayvancılıkta maliyetlerin yüzde 60’ının yem olduğunu biliyoruz.’ dedi. Türkiye, yem hammaddelerini ithal ediyor ve gümrük vergilerinin düşürüldüğünü ifade ediyorlar. İthalat daha ucuz hale gelerek, et ve süt tüketiminin artmasını düşünüyor. Ancak ithalatın önünü açacaklarına, yerli üreticiye destek vermeyi artırmayı neden düşünmüyorlar? Süt üreticisine ve üretim yapan işletmelere ekstra desteklemeler verilmelidir. AKP’nin politikaları günü birliktir. Süt Konseyi 1,40 TL olarak, fiyat açıklanmasına rağmen 1,20 TL’ye sütünün satışını yapabiliyor. Üretici, aldığı bu parayla sadece yem ve gider masraflara harcıyorsa, para kazanmıyorsa, süt hayvancılığı yapılamaz duruma gelir. Üretici, para kazanmaz, sadece geçinmek için çalışırlar.”

HAYVANCILIK VE TARIM KAN KAYBEDİYOR

Gaytancıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: Süt üreticisinin ayakta kalması ve işlerliğini devam ettirebilmesi için devletin gerekli desteği vermesi gerekiyor. Şu anda hayvancılık ve tarım kan kaybediyor. Desteklemelerin 8 kuruş değil, 20 kuruşa çıkartılarak, gerekli desteklemelerin yapılması gerekiyor.”

Google Play Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

Apple Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

Facebook sayfamız için BURAYA TIKLAYINIZ

Twitter için BURAYA TIKLAYINIZ

Instagram için BURAYA TIKLAYINIZ

Google plus için BURAYA TIKLAYINIZ

Youtube Kanalımız için BURAYA TIKLAYINIZ