HABER MERKEZİ

Çakır’ın mesajı şöyle:

“Eski Türk devletlerinde aile hayatında devlet yönetiminde ve miras hukukunda eşit haklara sahip olan Türk Kadını Osmanlı döneminde bu haklarından mahrum kalmıştır.

Nüfus sayımına bile dahil edilmeyen Türk kadını evlenme, boşanma, miras işlerinde 2. plana atılmıştır. Devlet memuru olmayan Türk kadını ancak çağdaş demokratik laik bir Türk toplumu hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yapılan düzenlemelerle seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere birçok hakka sahip olmuştur.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra Atatürk'ün girişimi ile kadınların iktisadi ve fethiyehabermerkezi.net siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak; 1930'da Belediye seçimlerinde seçme 1933'de ise muhtar ve köy heyetini seçme hakkı tanınmıştır.

5 Aralık 1934'de Anayasa'da yapılan değişiklikle seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur.

Atatürk 5 Aralık 1934 günü kadına yaptığı seslenişinde kadınların bu haklarını salahiyet ve liyakatle kullanılması gerektiğini söylemiştir.

Ancak bu hak uzun süre kâğıt üzerinde kalmış kadın seçmiş ama seçilememiştir. 1 Mart 1935'de 18 kadınımız milletvekili olarak meclise girmiştir. O günlerde Avrupa ülkelerinde parlamentoda kadına yer verilmemiştir. Örneğin İtalya'da 1944 Yunanistan da 1952 Uygarlık örneği olarak gösterilen İsviçre'de bile 1980'den sonra mecliste yer verilebilmiştir.

İsmet İnönü "Kadına siyasal hakların tümünü tanımakla Türkiye'nin ona eski yetkilerini vermekten başka bir şey yapmadığını, Türk kadının bir süs bitkisi gibi memleket işine karışmaz bir varlık gibi köşeye konması Türk töre ve anlayışına uymayan bir usuldür. Türk kadınları sizin için mutluluğun yolu açılmıştır. Çünkü başımızda Atatürk gibi bir liderimiz var demiştir.

Kadının insan statüsünde algılanmasını sağlayan, ona değer veren liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e sonsuz minnet ve teşekkürlerimizle.”