Saat 11.30 sıralarında başlayan toplantıya CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Cümülcineli, ilçe yönetim kurulu üyeleri, kadın kolu üyeleri, partililer ve bir süre önce yaptıkları açıklamalar ile 7 Haziran’da yapılacak seçimde CHP Edirne Milletvekili aday adayı olduklarını ilan eden gazetemiz sahibi Mustafa Bezbaş ve Samet Serdar Dinçer katıldı.
AYNI MÜCADELE RUHUNA SAHİP GENÇLER YETİŞİYOR
Açıklamasına tarihimizin kara günlerinden biri olduğunu vurgulayarak başlayan Kemal Değirmendereli, şöyle konuştu: “Cumhuriyetin kahraman evlatlarından biri olan Uğur Mumcu 21 yıl önce bugün hain bir saldırı sonucu katledildi. Uğur Mumcu, ‘Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi verdik topluma. Öldürüldük ey halkım, unutma bizi... Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık sustu. Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi... Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi... Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize. Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize. Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara. Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi... Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi... Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi. Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...’ diye yazmıştı. Bu ifadelerin arkasında İsmail Korkmaz’ın da Ethem Sarısülük’ün de Berkin Elvan’ın da imzası var. Bunu yazdığından 25 yıl geçmiş olmasına rağmen aynı mücadele ruhunda gençler yetişiyor. Gönlü genç olanlar bu mücadele ruhuyla Cumhuriyet’te sahip çıkmaya devam ediyor.”
55 AKP MİLLETVEKİLİ VİCDANIN SESİNİ DİNLEDİ
AKP iktidarı ‘Yeni bir demokrasi, yeni düzen’ diyor. ‘3 Y ile mücadele edeceğiz’ diye söylüyorlardı. Süre içerisinde yasakları arttırdılar. Ülkemiz basın özgürlüğü alanında en geri noktalara geldi. Yoksulluk aynı şekilde. 4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddiaları geçtiğimiz hafta TBMM’de görüşüldü. TBMM Meclis Soruşturma Komisyonu Raporu elimde. 17 Aralık süreci içerisinde yapılan görüşmeler, para transferlerinin belgeleri var. TBMM Soruşturma Komisyonu 4 bakanın yaptığı yolsuzluğu bu tuğla gibi kitapla belgelemiş. Ama buna rağmen önce mahkemeler ‘Yargılamaya gerek yok’ dedi. Nerede hukuk düzeni? Komisyon toplantı
KARTALKAYA’YA TAŞ OCAĞI AÇILACAK MI?
“İbrice Limanı ile Gökçetepe arasında bulunan Kartalkaya Mevkii’ne taş ocağı açılacağı gündeme geldi. ÇED Raporu’nun çıkarıldığı yönünde duyumlar var. Doğa harikası olan bir alanın taş ocağı olmasını nasıl karşılıyorsunuz?” sorusuna Değirmendereli, “ÇED raporu alınabilmesi için bölge ahalisinin onay vermesi lazım. Rapor alındıysa bölge ahalisi duruma itiraz etmemiş demektir. Şu anda TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu’nda yeni maden yasasını görüştük. Pervasız yapılacak madencilik uygulamalarına izin verilmeyecek. Bu kanun çıktığında eksiklikler giderilir. Oradaki çevre halkının bu duruma tavır göstermesi gerekir. Bir yürüyüş düzenleneceği belirtiyor ve çok güzel bir birliktelik.” diye cevap verdi.
SAĞLIK BAKANI BİRŞEY GETİRMEDİ, GÖTÜRÜYOR
“Sağlık Bakanı’nın Edirne’den yeniden aday olması yönünde AK Parti tarafından ciddi bir çalışma başlatıldı. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?” şeklinde soruyu yanıtlayan Kemal Değirmendereli, şöyle dedi: “Sağlık Bakanı Edirne’ye neler kazandırdı? Bir takım hastaneler yapıldı. Ancak bunlar onun bakanlığından önce başlayan projelerdi. Aynı hastaneler Anadolu’nun dört bir köşesinde yapılıyor. Maalesef Sağlık Bakanı’nın kazandırdıkları değil götürdükleri var. Edirne’de Odalar ve Borsalar Birliği’nin Fen Lisesi olarak protokol imzaladıkları bina ilahiyat fakültesine çevriliyor. Türkiye’nin, Edirne’nin neye ihtiyacı var? İmam hatip ortaokulu açtılar, yeni bir imam hatip okulu binası yapılıyor, uluslararası imam hatip diyorlar, fen lisesini ilahiyat fakültesi yapıyorsun. Türkiye’nin bugün bilim ve teknolojiyi geliştirmeye ihtiyacı var. Bunun için de fen liselerinin, matematik liselerinin açılması gerekiyor. İmam hatip liseleri bizi 2023’te nereye götürecek. Bu yüzden Sağlık Bakanı bir şey getirmiyor, götürüyor.”
TATLI TATLI KONUŞUYOR
“Sağlık Bakanı’nın Edirne, Keşan için bir şans olduğu söyleniyor. Bu söylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Değirmendereli, “Trakya için yarattığı bir şansı görmedim. Bir takım rutin hizmetlerin zaten olması gerekiyor. Edirne İl Genel Meclisi’ne gönderilen para 30 milyon TL. Kişi başına 175 TL geliyor. Rize’ye 350 milyon TL gidiyor. Şansa eğer Sayın Bakan yetkisini kullanarak özel idare payını arttırarak kırsal kesime daha fazla hizmet getirilmesini sağlaması lazım. 70 bin dönüm arazi su altında kaldı. 25 bin çiftçi bu durumdan etkilendi ama Sayın Bakan parmağını oynatmadı. Çiftçilerin zararlarının tanzim edilmesi gerekirdi. Yaşanan selde 50 ev yıkıldı bir tanesiyle ilgili gelişme olmadı. Sayın Bakan’ın tatlı tatlı konuşmasının dışında Edirne’ye verdiği başka bir şey görmüyorum.” şeklinde konuştu.
TRAKYA’DA TOPLUMUN DOKUSUNU BOZMA GAYRETİ İÇİNDELER
Kemal Değirmendereli, “Keşan Tapu Müdürlüğü’nün yer sıkıntısı gündemde. 2014 yılında toplam 7 milyon 946 bin 330 TL ücret tahsis etmiş ve 14 bin 29 adet işlem gerçekleştirmiş bir müdürlük Hükümet Konağı’nın 2. katında hizmet vermeye çalışıyor. Adliye Sarayı’nın yakınlarından bir yer istendi. Ancak henüz bir gelişme yok. Öte yandan Adliye Sarayı’nın yakınlarında imam hatip lisesi yapılması için bir yer tahsisi gerçekleşti. Buradaki alan tapu müdürlüğü binası olarak değerlendirilemez miydi?” sorusunu şu şekilde cevaplandırdı: “Fevkalade olurdu. Bizim pozitif bilimlere ihtiyacımız var. Sayın Bakan başta olmak üzere bu iktidar hiçbir destek alamadığı Trakya’da toplumun dokusunu bozma gayreti içerisinde. İmam hatip liselerinin yapılmasındaki ısrar da buradaki çağdaş dokunun bozulmasına yönelik çalışmalarının sonucu. Tapu müdürlüğünün dar bir alanda hizmet vermesi akıl alacak bir durum değil. Bu kadar geliri olan biri kurumun elbette daha çağdaş hizmet verecek ve vatandaşın huzur içerisinde hizmet alacağı bir alt yapıya kavuşması gerekir. Ben de bu konuyla Kaymakam ve Vali Bey ile görüşeceğim. Ancak onlarda da ‘Eski Tekel binasını satalım. Gelen parayla başka bir şey yapalım.’ görüşü var. Devlet olarak hizmet götürmekle mükellefsiniz.”
