HABER MERKEZİ

Dernek açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa’nın Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a ayak basmasının üzerinden tam 99 yıl geçti. 13 Kasım 1918 tarihinde Suriye cephesinden İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa, İstanbul Boğazı’na demirlemiş İngiliz donanmasını gördüğünde “geldikleri gibi giderler” sözünü bir temenni olarak değil, bir kararlılığın ifadesi olarak söyledi. Samsun’a gidinceye kadar İstanbul’da kaldığı 6 ay içinde işgal kuvvetleri donanmasının gitmesini sağlayacak büyük bir mücadeleyi örgütledi. Mustafa Kemal Paşa, yanındaki bir avuç isimsiz kahramanla Samsun limanına çıktığında işgal kuvvetlerinin “geldikleri gibi gitmeleri” için eşsiz bir strateji izledi. Mustafa Kemal Paşa büyük bir inançla çıktığı yolda, ülkeyi kurtaracak orduyu örgütlemeden önce bu mücadeleyi yönetecek Büyük Millet Meclisini örgütledi. Bu amaçla yurdun her köşesinde kongreler toplanmasını sağladı. Bu kongrelerde seçilen delegelerin oluşturduğu Gazi Meclisimiz emperyalizme karşı Ulusal Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştırdı. İşte bu zafer sonucu, Mustafa Kemal Paşa, Mustafa Kemal Atatürk oldu. Yani Türk ulusunun ‘Atası’. Ne acıdır ki, Atatürk sonrasında ülkemizi yönetenler büyük önderin “Gençliğe Hitabe”sinde söylediği tehlikeleri dikkate almayıp ülkemizi günümüzdeki karanlık duruma getirecek adımlara seyirci kaldılar. Daha sonrakiler ise ülkeyi bugünlere getiren adımları attılar. 12 Eylül faşist darbesini yapanlar, Atatürk adını kullanarak Cumhuriyet devrimlerine ağır darbeler indirdiler. İşte bu koşullar altında, bundan 29 yıl önce, 19 Mayıs 1989 tarihinde Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Hıfzı Veldet Velidedeoğlu önderliğindeki 50 aydınımız Atatürkçü Düşünce Derneğinin kuruluşunu ilan ettiler. ADD bir ihtiyaçtan doğdu. “örgütlü cehalete” karşı, aydınların mücadele örgütü yaratıldı. Kısa sürede yurt çapındaki şubelerimiz yaygınlaştı. ADD kitlelerin umudu oldu. Elbette bu devrimci atılım cezasız kalmayacaktı. Derneğimizin kuruluşunun üzerinden 9 ay geçmeden Kurucu Genel Başkanımız Muammer Aksoy’u karanlık bir cinayete kurban verdik. Bu cinayeti başka karanlık cinayetler izledi. Ancak ADD yılmadı. Daha büyük bir kararlılıkla mücadeleye devam etti. Atatürk’ün karargâhının ele geçirilmesi tehlikesine karşı ülkemizin bugüne kadar gördüğü en büyük kitle eylemleri olan Cumhuriyet Mitingleri gerçekleştirdi. Cumhuriyeti yıkma kararlılığında olanlar, bu büyük eylemlere FETÖ’cüler önderliğindeki “kumpas” davaları ile karşılık verdiler. Buna karşı ADD, Silivri duvarlarının yıkılması mücadelesinde de en önde yerini aldı. Atatürk’ün 100 yıl önce İstanbul’a gelişinde İngiliz donanması için söylediği “geldikleri gibi giderler” sözü “kumpas” davalarını açan savcı ve hakimler için de geçerli oldu. Bunların bir kısmı yurt dışına kaçarken bir kısmı da aydınlarımızı hapsettikleri Silivri hücrelerine kondu. Türkiye Cumhuriyeti’ni geleceğe taşıyacaklar için her 19 Mayıs bir başlangıçtır. 99 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkeyi kurtarmak için yola çıkması gibi… 29 yıl önce 50 değerli aydınımızın bütün baskı ve tehlikelere rağmen ADD’yi örgütlemeleri gibi… Şimdi de mevcut siyasal iktidardan kurtulma şansını yaratacak önemli bir seçime hazırlanıyoruz. 2018 yılının 19 Mayıs’ı da bu siyasal iktidardan kurtuluşun başlangıcı olacaktır. Atatürk ilke ve devrimlerinin ışıklı yolundan ayrılmadıkça, ulusça kenetlendiğimiz sürece, Cumhuriyete olan inancımızı yitirmedikçe başarımız kaçınılmazdır. Yine biz kazanacağız, geldikleri gibi gidecekler.”