DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çorlu'nun Sarılar Mahallesi yakınlarında meydana gelen ve 24 kişini öldüğü 341 kişinin de yaralandığı tren kazasının ardından, bugün yaralıları ve yakınlarını kaybeden aileleri ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, önce beraberinde milletvekilleri ve belediye başkanları, il başkanları ile Çorlu Devlet Hastanesi'nde tedavileri süren 4 yaralıyı ziyaret edip, geçmiş olsun dileklerini iletti.

Kılıçdaroğlu, daha sonra kazada 2 kızı ve 2 torunun kaybeden Remzi Güvenç'in Vakıflar Mahallesi'ndeki evinde ziyaret etti. Aileye başsağlığında bulunan Kılıçdaroğlu, "Büyük geçmiş olsun, tabi çok üzgünüz" dedi. Kazada kızı 14 yaşındaki kızı Bihter  Bilgin'i kaybeden Zehra Bilgin,  "Bu bir cinayet, doğal afet olamaza. Bunun başka bir tarifi yok, olamaz da" dedi. Kılıçdaroğlu ise, "Biz bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz, peşini bırakmayacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, kazada eşi Derya ve 5 aylık kızı Beren'i kaybeden ve büyük üzüntü yaşayan Melih Kurtuluş'u teselli etmeye çalıştı. Kılıçdaroğlu, daha sonra kazanın hemen ardından seferber olarak olay yerine traktörleriyle giderek, kazazedelere ilk yardımı yapan Sarılar Mahallesi'ne geçti.

KILIÇDAROĞLU: ARAŞTIRMA KOMİSYONUNUN KURULMASI LAZIM

Köylülerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu'da bir tren kazası olayı yaşadık. 24 vatandaşımız hayatını kaybetti, 341 vatandaşımız da yaralandı. Neresinden bakılırsa bakılsın üzerinde durulması, araştırılması gereken bir olay. Yetkililer hemen kazanın sebebi konusunda şöyle bir açıklama yaptılar; 'aşırı yağışa, yani doğal afete bağlı bir kaza' olarak topluma bilgi verdiler. Bu kadar derin bir acının yaşandığı bir ortamda, süratli bir şekilde, aynı zamanda bölge milletvekili olan, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın başkanlığında bir heyeti süratli bir şekilde görevlendirdik. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ milletvekilleri bölgeye geldiler ve süratli bir şekilde görgü tanıklarıyla, sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, uzman kişilerle konuştular. Olayın bütün boyutlarını araştırmak için özel bir çalışma yaptılar. Çalışmalar bir rapora bağlandı" dedi.

'GEREĞİNİN YAPILMADIĞINI BİLİYORUZ'

"İki konuya değineceğim" diye sözlerini sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu,"Birincisi şu; aşırı yağış bekleniyordu. 'Aşırı yağış olacaktır, dolayısıyla bölgede önlem alınması gerekiyor' diye bir düşünde Devlet Demiryolları'na iletildi mi? Yani aşırı yağış olacağını bildiği halde bir idare gerekli önlemleri aldı mı? 30 Mayıs 2018 tarihinde Devlet Demiryolları Birinci Bölge Müdürlüğü'nün yazısı şöyle diyor; 'Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre, bölgemiz mıntıkasında önümüzdeki günlerde ve yaz dönemi içinde aşırı yağışlar olabilir.' Gayet açık. Bilgiyi nereden alıyor? Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alıyor. Neler yapılması gerektiğini de şöyle açıklıyor Devlet Demiryolları; 'Meydana gelen yağışlar hasar ve zarara sebep olabilir. Meteoroloji'den hava durumunu takip edin. Yarma ve dolguları, akma ve heyelan tehlikesine karşı kontrol altında tutun. Kritik hava durumlarında nöbetçi bırakın. Yol durumunu takip edin. Doğal afet olursa kazaya sebep olmadan önleyin. Bu gibi olağanüstü durumlarda gerekli görülen yerlerde yaya kontrollerini artırın.' Bir afetin geleceğini, gelmeden önce hangi önlemlerin alınması gerektiği burada açık ve net ifade edilmiş. Bunun gereği yapıldı mı? Bunun gereğinin yapılmadığını hepimiz biliyoruz çünkü 24 kişi hayatını kaybetti, 341 vatandaşımız da yaralandı" ifadelerini kullandı.

'METEOROLOJİ GEREKLİ UYARIYI YAPMIŞ'

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, olayla ilgili ikinci önemli noktanın olduğunu belirterek, sözlerine şu şekilde devam etti:

"İkinci önemli nokta; hatta gerekli bakım ve kontrol çalışmaları yapıldı mı? Yine size önemli bir bilgi vereceğim. Devlet Demiryolları Birinci Bölge Müdürlüğü, Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na bir yazı yazıyor. Diyor ki, '13 Nisan 2018'de yol makineleriyle yolda kontrol yaptık'. Aynı yazıda bir mahal listesi de var ve mahal listesiyle ilgili olarak o yazıda şu ifadeler yer alıyor; bakımı yapılması planlanan menfezler gösteriliyor mahal listesinde. Peki kazanın vuku bulduğu yerdeki menfez için bir planlama var mı? Yazı aynen şöyle; 'Kazanın vuku bulduğu menfezde bakım öngörülmemiştir. Listede bulunmamaktadır'. Meteoroloji uyarıyor, Birinci Bölge Müdürlüğü uyarıyor; menfezlerin kontrol edilmesi lazım. Bir mahal listesi var, kontrol edilecek menfezler orada yazılı. Kazanın olduğu yerdeki menfez için 'Biz onu kontrol etmedik, mahal listesinin dışında' deniliyor. Tehlike biliniyor. Meteoroloji gerekli uyarıyı yapmış. Devlet Demiryolları da gerekli yazışmayı yapmış. Bütün bunların tamamı dosyada yer kalmış. Gereği yapılmamış."

'ARAŞTIRMA KOMİSYONUNA BÜTÜN SİYASİ PARTİLER KATILMALI'

Kemal Kılıçdaroğlu, faciayla ilgili kimsenin sorumluluk üstlenmediğini öne sürerek, şunları söyledi:

"Hiç kimse sorumluluğunu yerine getirmiyor çünkü hiç kimse bir başka kişiye karşı sorumlu değil. Sorumlu olarak hissettikleri bir kişi var, o da sarayda oturuyor. Acı olan şu; bir kazanın olduğunu kamu görevlileri değil, vatandaşlar bildiriyor. İktidar yetkilileri kazanın nerede olduğunu dahi bilmiyorlar. Türkiye bu olaya konsantre olmuşken, bu acıyı hep beraber yaşarken şöyle bir talep vatandaş tarafından yükseldi. En azından ulusal bir yas ilan edebiliriz. Bunu dahi yapmadılar. Suudi kralı öldü yas ilan ettiler; 24 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 341 vatandaşımız yaralı ama yas  ilan etmediler. Niçin? Yas ilan edilmesini bir kişi istemiyor. Çünkü onun o gün bayramı var. Raporumuzu hazırladık. Bu konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde araştırılması lazım. Bu parlamentonun bir vicdanı varsa eğer, bu parlamento gerçekten de görevini yapacaksa bir araştırma komisyonunun kurulması ve bütün bu olayları masaya yatırması lazım. Parlamentoda kurulacak araştırma komisyonuna bütün siyasi partiler katılmalı ve bu olayı araştırmalılar. Pamukova faciasını asla unutmuyoruz. O facianın sorumlusu 2 makinist olarak ilan edildi ve olay tamamen kapatıldı ama bu olayı kapattırmayacağız. Vatandaşlarımız da bu araştırma önergesini verdiğimizde lütfen parlamentoyu izlesinler. Kimler araştırılmasını istiyor, kimler araştırılmasına karşı çıkıyor bunu izlesinler."

ÖZTRAK, TREN KAZASI İNCELEME RAPORUNU AÇIKLADI 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Çorlu'da meydana gelen tren kazasına ilişkin hazırladıkları raporu açıkladı. Öztrak, "Resmi beyanları inceleme altına aldık. Konuyla ilgili odaların, sendikaların yazdığı raporlara baktık. Çeşitli uzmanlarla görüştük ve en son kaza raporuna da ulaştık. Bir hafta içerisinde 'Çorlu Tren Kazası İnceleme Raporu'nu hazırladık. İlgililere sorarsak şunu söyleyeceklerdir; 'Adli ve idari soruşturma devam ediyor. Eksiklikler varsa ortaya çıkacak' diyeceklerdir. Ama ilgililerin bunun dışında yaptıkları en önemli açıklama kazanın gerekçesinin doğal afet olduğu şeklinde gerçekleşti. 'Aşırı yağış' denildi. Aşırı yağış konusunda Devlet Demir Yolları'nın bilgi sahibi olduğu ve bu konuyla ilgili olarak da kendi ilgililerini uyardığı açıkça ortada" dedi.

Kazanın yaşandığı gün bölgede yağış olduğunu söyleyen Öztrak, şöyle dedi: "Yetkililer de bu yağış nedeniyle rayın altındaki toprağın boşaldığını ifade ediyorlar. Şunu sormak gerekiyor; Bu yağış, bugüne kadar bu bölgede hiç gerçekleşmemiş bir yağış mıydı? Meteoroloji Mühendisleri Odası'na göre bu sorunun cevabı, hayır. Kazanın bugüne kadar tek sebebi olan yağışın benzerlerinin bölgede daha önce de gerçekleştiğini ifade ediyorlar. Oysa demiryolu ve yol yapımlarında bir yaklaşım var. 100 yıllık debilere göre hesaplama yapıyorsunuz. Şimdi karayolları 500 yıllık debilere geçmiş durumda. Dolayısıyla, yağışın bir gerekçe olmayacağı açıkça ortaya çıkıyor. İkinci soru, gerekli bakım ve yenileme çalışamaları yapıldı mı? Yapıldıysa araziye meteorolojik şartlara uygun teknik analizler yapıldı mı ? Yapılan çalışmalarda bu analizler gözetildi mi? İş teslim alınırken gerekli kontroller yapıldı mı? Uzmanlar, bu konuda ciddi sıkıntıların olduğunu söylüyorlar. Bu sorular sadece olay yeri için geçerli değil, hattın tamamı için geçerli. Bu nedenle hatta yeni kazaların yaşanması riski olduğunun da altını çiziyorlar. Bundan önceki Ulaştırma Bakanı diyor ki; 'Yıllık kontroller daha nisan ayında yapıldı. Kazayla ilgili soruşturma dosyasında da bunu doğrular bir bilgi var. Demiryollarının Birinci Bölge Müdürlüğü Çorlu Savcılığı'na bir yazı gönderiyor. Deniyor ki, 'Nisan ayının 13'ünde yol muayene makinesiyle yolda kontrol yaptık'. O halde hangi hataları belirlediniz? "

'KAZANIN GERÇEKLEŞTİĞİ YERDE SON BAKIMI KİM YAPTI?'

Bir başka ifadeye değinen Öztrak, "Yolda bakımı yapılması gereken menfezleri gösteriyor burası. 'Kazanın vuku bulduğu menfezde bakım öngörülmemiştir. Listede bulunmamaktır' deniliyor. Demek ki o rayların havada durduğu menfezde bakım ihtiyacı yokmuş. Menfez o ihalelerin içinde yok. Kazanın gerçekleştiği yerde en son o bakımı kim yaptı? Kim denetledi? Bu alanda Demiryolları'nda faaliyet gösteren sendikacılar, özellikle tren yollarında bakım ve onarım işlerinin son zamanda özel kesime bırakıldığını ve yapılan işlerin kalitesinde çok ciddi sorunların olduğunu söylüyorlar. Diğer taraftan buradaki yaptığımız görüşmelerde görgü tanıkları şunu söylediler; 'Tren kazasından önce bu bölgede hattın etrafında biz düdük sesleri duyardık, dolaşan bekçileri görürdük. Kazanın olmasından çok önce düdük sesleri kesildi' diyorlar. Sendikacıların ifadesiyle burada yol bekçileri var. Bu yol bekçileri yağmur yağarsa nereyi kontrol etmek gerektiğini avuçlarının içi gibi biliyorlar. Ray bekçileri son dönemde büyük oranda emekli edilmiş ve yerine yenisi alınmamış. Milletvekili arkadaşlarımızın yaptığı tespite göre bin 200 tane yol bekçisi kadrosu var. Bugün bu sayı 39'a inmiş" diye konuştu.