Trakya Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Levent Uçar, dün yaptığı açıklama, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, taşeron işçiler için bir süredir üzerinde çalıştığı tasarıda sona yaklaşıldığını belirterek, tasarıya göre, taşeron işçilerin beklentilerinin bir başka bahara kaldığını söyledi.

BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAMADI

Uçar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, taşeron işçiler için bir süredir üzerinde çalıştığı tasarının, taşeron işçilerin beklentilerinin karşılamadığını vurgulayarak, böylece beklentilerin bir başka bahara kaldığını kaydetti. Yasanın, taşeron işçileri ve özel sektör çalışanlarına hazırlandığını hatırlatan Levent Uçar, kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatlarının, söz konusu kamu kuruluşu tarafından üstlenileceğini belirterek, tasarı ile ilgili olarak şu bilgileri verdi; “Bu işçilerin yıllık izinlerinin kullanılması da, kamu tarafından takip edilecek. Kamuda hangi işlerin taşerona verileceğini, Bakanlar Kurulu belirleyecek. Buna uymayanlara ciddi yaptırım gelecek. Hem kamu, hem de özel sektörde taşeron işçilerin iş sağlığı ve güvenliği önlemleri, işe başlamadan alınacak. Bunun gözetim ve denetiminden asıl işveren sorumlu olacak. Kamu ve özelde asıl işveren, taşeron işçinin ücretlerinin ödenmesinden de sorumlu olacak ve ücretler bankaya yatacak. Taşeron işçinin sürekliliğini sağlamak üzere, sözleşmeler 3 yıllık olacak. Taşeron işçileri, sendikalı olursa, aradaki ücret farkı kamu kuruluşu tarafından üstlenilecek.”

YER ALTI İŞÇİLERİ 6 SAATTEN FAZLA ÇALIŞMAYACAK

Sözlerinin devamında, yer altı işçilerine yönelik olarak yapılan düzenlemeler hakkında da bilgiler veren Uçar, yer altı işçileri için, 6 aylık kıdeme sahip olma şartının kaldırılacağını vurgulayarak, “Yer altı işçilerinin yıllık izin süreleri, diğer işçilere göre 4 gün fazla olacak. Yer altı işçilerinin haftalık çalışma saatleri, azami 36 saat olacak. Bu süre, mevcut sistemde 45 saat olarak uygulanıyor. Yer altı işçilerinin azami çalışma süresi 6 saati geçmeyecek. Yer altı işçilerine olağanüstü haller dışında, fazla çalışma yaptırılmayacak.” dedi.

“ TAŞERONA YAPTIRILACAK İŞLERİN SAYISI ARTTIRILACAK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı çalışmaya göre, taşerona verilmeyen asıl işlerin, artık yasal olarak taşerona aktarılabileceğini dile getiren Levent Uçar, taşeron doktora imkan sağlanacağını ifade ederek, “Kadro umudu ise suya düştü. Hükümetin uzun zamandır gündemde tuttuğu taşeron işçileriyle ilgili düzenlemeden, işçilere iyi haber çıkmadı. Tasarıyla ilgili çalışma, son halini alırken, kamuoyuna yansıdığı gibi yeni düzenlemede, taşeron işçisine kadro çıkmadı. Böylece, kamuda çalışan binlerce taşeron işçisinin kadro umudu bir kez daha suya düştü. Torba Yasa ile hayata geçirilmesi planlanan düzenlemeye, kadro verilmediği gibi taşerona yaptırılacak işlerin sayısı ve çeşidi daha da arttırılacak. diye konuştu.

 İŞÇİLERİN KADRO TALEBİ KARŞILIK BULMADI

Asıl işlerin, artık yasal olarak da taşerona verilebilmesinin önünün açıldığını belirten Uçar, taşeron doktor ve belediyecilere olanak sağlanacağını kaydederek, şunları söyledi; “Örneğin; Bir hastanedeki asıl iş olan sağlık hizmetlerinin ya da belediyelerde asıl olan temizlik işlerinin de, taşeron işçilerine yaptırılmasının önünde bir engel olmayacak. Böylece; Hastanelerde asıl iş kapsamındaki sağlık hizmetleri ve belediyelerdeki asıl iş kapsamındaki belediye hizmetleri, hiçbir tartışmaya olanak tanımadan, taşeron eliyle yaptırılabilecek. Geçen yıldan bu yana, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve yüz binlerce işçinin umutla beklediği tasarının en önemli özelliği, kimseye kadro vermeyecek olmasıdır. Yüz binlerce işçiden hiçbirinin kadro talebi karşılık bulmadı. 600 bine yakın taşeron işçisi, özelleştirme mağduru olarak bilinen 23 bin 4-C ve karayollarında çalışanlara kadro verilmiyor. Tasarının, taşeron işçiler için çok sayıda yenilik ve iyileştirme getirdiği söylemlerine rağmen, uygulamada pek böyle olmayacak. Halen uygulamada olan mevcut yasada, hangi işlerin taşerona verilmeyeceği açıkken, özellikle kamuda asıl işlerin de taşerona yaptırılmasının önüne geçilmiyor. Yeni düzenleme, bunu düzeltmek yerine, asıl işleri de taşerona açıyor. Yeni hazırlanan ‘Asıl iş taşerona verilemez’ şeklindeki açık hüküm kaldırılıyor. Böylece asıl işlerin de yasal bir engel olmaksızın, taşeron işçilere yaptırabilmesi sağlanıyor. Bu noktada, tasarıya, ‘Asıl iş’ ve ‘Yardımcı işlerin’ neler olduğu sıralanacak.”

“TAŞERON İŞÇİ SAYISI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR

Hazırlanan düzenlemeler arasında, en tartışmalı bölümün, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne dava açan ve kazanan 7 bin taşeron işçisiyle ilgili olduğunu vurgulayan Levent Uçar, sözlerini şöyle tamamladı; çalışan taşeron işçileri, gün geçtikçe artıyor. Bunların arasında, en çok taşeron işçisi çalıştırılan kamu gözüküyor. “Karayolları’nda yaklaşık 7 bin taşeron işçisi, yaptıkları işin aslında asıl iş olduğunu, dolayısıyla taşeron işçi olarak değerlendirmenin yanlış olacağını iddia ederek dava açtı ve davayı kazandı. İşçi Mahkemeleri, verdikleri kararlarda, Karayolları Genel Müdürlüğü ile taşeron işveren arasındaki sözleşme ilişkisini muvazaalı, yani bir anlamda, anlaşmalı bulunduğundan, işçilerin ilk işe girdikleri tarihten itibaren, Karayolları işçisi olduklarına karar verildi. Kararlar, Yargıtay’da onanıp kesinleşti. Ancak hiçbir işçi, kadroya geçirilmedi. Yeni düzenlemede, taşerona yaptırılacak işlerin alanı genişletilecek ve böylece mevcut yasaya dayanılarak açılan muvazaa davaları geçersiz hale getirilecek. Emekçi ve işçi kardeşlerimin ve kamuoyunun bilmesi gereken bazı gerçekler var. Türkiye genelinde Kamuda; 471 bin 442 adet temizlik, 117 bin 541 adet güvenlik, 34 bin 626 adet dağıtım, 16 bin 184 adet sağlık olmak üzere toplam 585 bin 788 adet taşeron işçisi çalışıyor. Özel sektörde ise; 318 bin 87 adet inşaat, 63 bin 849 adet imalat, 12 bin 606 adet madencilik, 10 bin 347 adet ulaştırma, 10 bin 431 adet çeşitli işlerde, 4 bin 146 adet idari hizmet olmak üzere, toplamda 419 bin 466 adet taşeron işçi çalışıyor. Çalışan bu emekçi ve işçi, işin olmazsa olmazıdır. Bazı gerçekleri asıl işveren görmezden gelse de, gerçek olan ortadadır.”