Bakanlar Kurulu, 8 Aralık 2006 tarih ve 26370 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/11264 sayılı kararıyla, Saros Körfezi'ni “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan etti.

Bakanlar Kurulu'nun, karara dayanak olarak gösterdiği 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu, “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri”ni, “Tarihî ve kültürel değerlerin yoğun olarak yer aldığı ve/veya turizm potansiyelinin yüksek olduğu yöreleri korumak, kullanmak, sektörel kalkınmayı ve plânlı gelişimi sağlamak amacıyla değerlendirmek üzere sınırları Bakanlığın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararıyla tespit ve ilân edilen bölgeler” olarak tanımlıyor.

Resmi Gazete'deki krokiye göre, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi, Saros Körfezi'nin kuzeyindeki sahil şeridinde, doğuda Kavak Kumulu sınırlarından başlayıp, batıda Sultaniçe ile Enez arasında sona eriyor ve bu iki nokta arasında kalan sahil şeridini içine alıyor.

Keşan’ın, Mart 2014’te “köy” statüsüne dönüşecek Mecidiye Beldesi’ne bağlı Mecidiye Sahili de, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içinde.

(Mücavir alanlarında turizmin yoğun olduğu sahiller bulunan Mecidiye ve Çamlıca gibi beldelerin, nüfusu 2 binin altına düştüğü gerekçesiyle, örneğin bir Paşayiğit beldesiyle aynı statüde değerlendirilerek köye dönüştürülecek olması ayrı bir garabet ama şimdiki konumuz bu değil.)

* * *

Mecidiye Sahili, aynı zamanda 1995 yılından bu yana “Kara Askerî Yasak Bölge” konumunda, ancak buna gerekçe olan NATO tatbikatları 2000 yılından bu yana yapılmıyor. (Zaten, 765 ve 766 parseller tatbikat alanı olarak tahsis edilirken, 768 parsel de askeriyeye eğitim ve dinlenme tesisi alanı olarak tahsis edilivermiş. Tatbikatlar yapılmıyor ama kamp yaz aylarında full çekiyor.)

1978 yılından bu yana üzerinde yapılaşma olan ve yaz aylarında 10 binleri bulan tatilciye ev sahipliği yapan Mecidiye Sahili’nde, 2005 yılında çıkan Toprak Koruma Kanunu gerekçe gösterilerek, bu yılın (2013’te olduğumuzu hatırlatalım) yaz aylarında başlayan bir operasyonla, yüzlerce işyeri, konut vb. amaçla kullanılan değişik türdeki yapı için Jandarma çevre timleri tarafından tutanak tutularak, yaptırım uygulanmak üzere Tarım İl Müdürlüğü’ne sevkedildiğini, 4 Ekim 2013 tarihli Medya Keşan’da manşetten duyurmuştuk.

* * *

Şimdi yukarıdan beri yazdıklarımızı şöyle özetle alt alta yazarak bir tanım yapmaya çalışalım:

Mecidiye Sahili;

Bir taraftan, 6 ay sonra “köy”e dönüştürülecek bir beldenin mücavir alanı.. ve fiilen turizmin canlı olduğu, yaz aylarında 10 binleri ağırlayan turistik bir yöre…

Bir taraftan, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içinde.. ama Kara Askerî Yasak Bölge…

Bir taraftan, üzerinde 1978 yılından bu yana 700’e yakın yapı yapılmasına izin verilmiş.. ama bir taraftan da tarım toprağı olduğu gerekçesiyle üzerindeki yapılara tutanak tutuluyor!

* * *

O tutanaktan, aynı sahildeki askerî “dinlenme ve eğitim tesisi” için de tuttunuz mu?

Kişilerin, tapulu arazileri üzerinde, Milli Savunma Bakanlığı’nın da olumlu görüşüyle belediye tarafından ruhsat verilmiş yapılarını yıkmakla tehdit ederken, askerî tesisi ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Yoksa, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin ruhuna uygun olarak, sahildeki özel yapıları dümdüz edip, askerî tesisi motele çevirip, “Keşan ve Saros Körfezi Turizm Bölgesidir” diye fuarlarda vs. bas bas bağırarak çağırdığınız insanları, askerî tesislerde ağırlayıp, “tarım alanı” dediğiniz kumun üstünde “tatbikat” yaptırdığınız tanklarla çevre gezisine mi çıkaracaksınız?

Keşke o çevre timleriniz, Mecidiye Sahili’nden kaçak kum alınırken de görevde olsaydı.. Keşke, hemen dibindeki İbrice Sahili’ndeki taşocaklarını da görseydi.. Keşke, Mecidiye Belediyesi’nin rahmetli başkanı  Rıfat Güler’in şahsen takip ve ihbarına gerek kalmadan, Mecidiye sahillerinde kaçak kazı yapıp lahit çıkaranları da yakalasaydı…

* * *

Mecidiye Sahili’nde kimler var kimler yok ona da bakalım:

Valilik, İl Genel Meclisi, Kaymakamlık, Mecidiye Belediyesi, Jandarma, Milli Savunma Bakanlığı, Edirne Saros Turizm Altyapı Hizmet Birliği (ESTAB)…

Şimdi de “Toprak Koruma Kanunu” vesilesiyle Tarım İl Müdürlüğü…

Planlamayı kim yapacak?

“Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ve Turizm Merkezleri içinde her ölçekteki planları yapma, yaptırma, re'sen onaylama ve tadil etme” yetkisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda.

Evleri barakaları konteynerleri yıktınız… Sonra?

Tarıma mı açacaksınız?

Askeri tatbikat alanı mı yapacaksınız?

Yoksa, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilanının dayandığı Turizm Teşvik Kanunu çerçevesinde, “bölgenin tamamını veye alt bölgelerini yerli veya yabancı tek bir ana yatırımcıya, Artırma Eksiltme ve İhale Kanunu ile Orman Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın, Bakanlar Kurulu Kararı ile  tahsis” mi edeceksiniz?

* * *

Sorulacak soru, söylenecek şey çok… Ama özetle;

Mecidiye Sahili, Askeri Yasak Bölge olmaktan çıkarılmalıdır!

Mecidiye Sahili için imar planı yapılmalıdır. İzinli yapıların kazanılmış hakları gözetilerek, geriye kalanları için planlı bir düzenleme getirilmelidir. Bu planlama ve düzenleme, askerî dinlenme tesisi için de geçerli olmalıdır.

Mecidiye sahili de Erikli Sahili gibi olmadan, kanalizasyon ve su sorunu sağlıklı bir şekilde çözülmelidir.

Sadece Mecidiye değil; Enez’den Gökçetepe’ye kadar, sahil şeridinde (devletin arkeologları tarafından çıkarılmayan ama kaçakçılar tarafından çıkarılabilen) arkeolojik yapı ortaya çıkarılmalı ve korunmalı, doğayı tahrip eden (İbrice mevkiindeki taşocakları gibi) unsurlar ortadan kaldırılarak doğal haline yeniden dönüşümü sağlanmalıdır………

Ki, “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilanının, bölgeyi birilerine peşkeş çekmek için değil, gerçekten kültür, doğa ve turizmi koruma ve geliştirme amaçlı olduğuna inanabilelim!