CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan ve Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan ile birlikte 1dün, Mecidiye Köyü’nde düzenledikleri bir basın toplantısı ile taş ocakları ve yeni kurulacak kalker ocakları konusunda tepkilerini dile getirdi.

Saat 12.30 sıralarında Mecidiye beldesindeki bir kahvehanede İl Genel Meclis Üyeleri Abdülaziz Çıkıkçı, Erdinç Can, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Cengizhan Aktan, Keşan Belediye Meclis Üyesi Nurgül Yıldırım, DOÇEK, SARDOS, Keşan Engellileri Koruma Derneği yöneticileri, Mecidiye Köyü Muhtarı Mesrur Sözbir, Mecidiye Eski Belediye Başkanı Recep Çınar ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Mecidiye Köyü’ndeki kahvehanede konuşan CHP Edirne Erdin Bircan, öncelikle kendilerini misafir eden Mecidiyelilere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Hepinize çevre duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Mecidiye de yaşayan insanlarımız burada, ben bütün köyün burada olmasını arzu ederdim. Çünkü bu konuda en büyük mağdur olan sizlersiniz. Büyük bir doğa tahribatı ile karşı karşıyayız. Mecidiye halkını bu doğa tahribatına karşı daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Milletvekili seçilmemin ardından 1 ay içersinde buradaki taş ocakları ile ilgili 10’a yakın soru önergesi verdim. Bakana karşı karşıya soru soruyorum. Ama bana verilen cevap ‘ben doğru söylüyorum’ oluyor. Çocuklarımızda vatandaşlarımız da burada yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Bu bölgede yapılan tahribatlara sonuna kadar karşı çıkacağız. Gerekirse eylem de yaparız ama eylem sorunu çözmüyor, eylemden önce bu kararın çıkartılmaması gerekiyor. Bunun için mücadele etmemiz gerekiyor. Bu konuda Edirne Barosu ne iş yapıyor? Bunu buradan bir kez daha soruyorum. Edirne Barosu’nun Çevre Komisyonu bugüne kadar ne yapıyorsunuz diye bana bir kere olsun sormadı. Ben kendilerine hukuki olarak bilgiye gerek var dememe rağmen bana bu konuda yardımcı olmadılar.” dedi.

BAKANLIKLAR SESSİZ KALIYOR

Mücadeleyi sürdüreceklerini ve kararları engelleyeceklerini ifade eden Bircan, şunları söyledi: “Burada en son yapılan kalker ocağı ile ilgili Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 14 Mart 2017 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ne demeç veriyor. Sayın Eroğlu diyor ki kesinlikle bu tip ocaklar kalker ocağı, taş ocağı, kum ocağı tahribat yapan her yer yerleşim birimine 2 kilometre uzaklıkta olmalı. Deniz kıyısına ise 5 kilometre olması gerekir denmesine rağmen burada 1.250 metre uzaklıkta yeni kalker ocağı yapılmak isteniyor. Bununla ilgili de 2 müracaat var. 1 müracaata da gerekli kurumlar ‘ÇED Raporu gerekli değildir’ diyor. 14 Mart’ta Veysel Eroğlu 5 kilometre diyor.  2 kilometre diyor yerleşim yerlerine ama bakanlığa bağlı olan Orman Bölge Müdürü burada ÇED gerekli değildir dedi. Ya sayın bakan yalan söylüyor ya sayın bakanın bilgisi dışında yapılıyor. Sayın bakana yine ulaşmaya çalışıyorum, ulaşacağım da ama gerekirse gelin toplanın bakana hep birlikte gidelim. Sayın bakan gelsin şuradaki tahribatı görsün. Ayrıca karayolunda bulunan ve taş ocaklarına ait olan TIR’larda burası için büyük tehlike. Burada çok büyük kazalar oluyor. Burası ayrıca turizm bölgesi, 2006 yılında Turizm Koruma ve Kollama Bölgesi ilan edilen bir yer burası. Ama buna rağmen Turizm Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı duyarsız kalıyor. Buna rağmen Orman ve Su İşleri Bakanlığı duyarsız kalıyor. Nasıl bir şeydir bu? Rantsa kime sağlanan bir rant? Neyin rantı ne için veriliyor? Bu rant bizim çocuklarımızın izim torunlarımızın geleceğinden daha mı önemli?” 

BUNA ENGEL OLMAK İÇİN BERABER MÜCADELE EDECEĞİZ

Erdin Bircan, yerleşim alanına 1250 metre uzaklıktaki alana kalker ocağı açılmasının planlandığını kaydederek, “Bir kalker ocağından sonra ikinci bir müracaat var. Ankara da konuyla ilgili konuştuğum bütün yetkililer ya olmaz böyle bir şey diyorlar. Olmaz denmesine rağmen kendilerine bağlı kurumlar maalesef buraya onay veriyor arkadaşlar. Burada bir vicdan muhasebesi yapın diyorum bu onay verenlere. Buraya onay veren kurumların başındakiler, buraya onay veren bürokratlar ve yine buraya onay veren seçilmiş siyasetçiler yarın çocuklarına hesap veremezler, çocuklarının yüzüne bakamazlar. Onun için onları da buradan uyarıyorum. Yarın çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız bu doğa tahribatını gördüğünüz zaman. Değerli arkadaşlar öncelikle sevgili Keşan Belediye Başkanımla geçen yıl yine birlikte olmuş ve bu konuda tepkimizi sizlerinde desteği ile dile getirmiştik. Gerekirse ben burada bir TIR’ın önüne yatarım ama bu çözüm değil. Sorunu bu kararı çıkartmadan önlemek gerekiyor. Buna engel olmak için de sizlerle beraber mücadele edeceğiz. Bayanlarımızla konuştuğumuzda kendileri çocuklarımızı karşıdan karşıya geçiriyoruz dediler. Burası bir köy burada bir trafik sorunu da yaşanıyor. Burası büyük şehir değil. Dakika da 1 tane kocaman TIR’lar köyün içinden geçiyor.  Edirne de daha önce görev yapan eski Valimiz Dursun Ali Şahin’e buradaki görüntüleri izlettim. Kendisi bana yapma ya ben böyle bir şeye  mi onay verdim dedi. ÇED gerekli değildir kararı da Edirne Valiliği’nce 16 Mart 2017 tarihinde karar alınmış. Sayın bakanın verdiği demece rağmen Valilik böyle bir karar veriyor bu nasıl bir şeydir? Bunu buradan yetkililere soruyorum.” dedi.

VATANDAŞLAR TEPKİLİ

Vatandaşlar da burada yaşanan sıkıntıları dile getirerek, “Burada ne kanun tanınıyor ne de sorunlarımıza kimse cevap vermiyor. Buradan yetkilileri sorunlarımıza duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu yazlık alanlara 3 yıldan bu yana imarları bekletenler yetkililer taşocaklarına nasıl oluyor da izin veriyorlar bunu buradan sormak istiyoruz. Köyümüzde hayvancılık yapanlar keçiler ormana zarar verecek diye ormana sokulmuyor. Ama taş ocakları için aynı duyarlılık maalesef gösterilmiyor ve ruhsatlar verilebiliyor” şeklinde konuştu.

Buradaki açıklamaların ardından taş ocakları mevkiine giden Erdin Bircan, Mehmet Özcan ve beraberindekiler, burada yaşanan doğa tahribatını bir kez daha açtıkları pankartlarla protesto etti.

Burada konuşan Mehmet Özcan da, bu bölgede taş ocaklarının hızla arttığını belirterek, “Burada denize 5 kilometre olmayan bir alanda ocak açılamaz diye bir karar alınıyor. Peki sizlere soruyorum, yeni açılmak istenen ve eski taş ocaklarını denize uzaklığı ne kadar? Burası doğal SİT alanı. Makilik alanlarda kalker ocağı açılacak yerler. Evet bizim inşaat için malzemeye ihtiyacımız var. Ama bunları daha uzak alanlardan ve doğayı tahribat etmeden yapalım. Bu bölge aynı zamanda İstanbul’dan gelen dalış okullarına da hizmet veriyor. Ayrıca Keşan Belediyesi olarak gerçekleştirdiğimiz Saros Yapay Resif Projesi ve Gemi batığı da bölgeye ve dalış sporunu yapanlar için ayrı bir önem kazanmıştır. Buradaki doğa tahribatı bölgeyi tamamen bitirmeye hızla devam etmektedir. Bunun için verilecek mücadele ile buraya yeni kalker ocağı ve taş ocağı açılmasını engellemeliyiz. Bu bölge 2006 yılında Turizm Koruma ve Kollama Bölgesi ilan edildi. Peki soruyorum hem burayı turizm bölgesi ilan ediyorsun ama yeni taş ve kalker ocakları açılmasına da bir yandan izin veriyorsun. Bu nasıl bir düşüncedir?” dedi.