Keşan’da halen 1984 yılının imar ve şehircilik planlarının kullanıldığını hatırlatan Savranoğlu, “Keşan’ın mevcut nüfusuna cevap verme adına, 1984 yılından sonra birkaç defa revizyon ve imar planları hazırlandı. Mevcut imar planı, koruyucu bir imar planıdır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi şehrin merkezleri korunmuştur. Günün şartlarına göre yol genişlikleri ve kat yükseklikleri belirlenmiştir. Keşan’da, şehircilik anlamında belli bir sıkışıklık var.” dedi.
ESKİLERE ÇÖZÜM ÜRETİLMESİ GEREKİYOR
Hasan Savranoğlu, Keşan’da özellikle son yıllarda ciddi bir yapılaşmanın olduğunun belirterek, şunları söyledi: “1984 yılının imar planlarının şu anda bize yetmediğini görüyoruz. Yeni yerleşim yerlerinde çözümler bulmak kolay. Uluslararası normlarda kaç metrekareye ne kadar yeşil alan olacağı bellidir. Yeni yerleşim yerlerinde sorunları çözmek kolay ancak, eski yerleşim yerlerinde bu biraz zor. Çünkü otopark sorunu var, katlar yüksek, yeşil alanlar az. Dolayısıyla, eskilere çözüm üretilmesi gerekiyor. Eski yerlere neşter vurulmalı ve pansuman yapmak lazım. Birçok yerde olduğu gibi Keşan’da da, şehircilik anlamında belli bir sıkışıklık var. Fakat Keşan Belediyesi tarafından ilçenin 150 bin nüfusa göre ihtiyacını karşılayacak bir plan çalışması başlatmıştı. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Proje hayata geçtiğinde, Keşan’ı rahatlatacağını düşünüyoruz.”
KEŞAN’IN AVANTAJI İSE KARAYOLUNUN İLÇE DIŞINDAN GEÇMESİDİR
Gazetecilerin yönelttiği “Keşan’ı şehircilik anlamında diğer kentlerle kıyaslarsak, ne durumdayız?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Savranoğlu, “Her kentte olduğu gibi Keşan’da da, lokal sorunlar elbette ki var. Malkara, Uzunköprü ve İpsala’da yaşanan benzer sorunlar Keşan’da da olmaktadır. Türkiye’nin hızlı şekilde büyümesi ve araç sayısının da, buna paralel olarak hızlı şekilde büyümesi nedeniyle, sorunlar yaşanmaya başladı. 1980’li yıllarda, Keşan’da sayılı araç varken şuanda, sayılamayacak kadar çok araç bulunmaktadır. Dolayısıyla, her tarafta şehircilik anlamında sıkıntı var. Keşan’ın diğer bölgelerden daha şanslı ya da daha şanssız dememiz mümkün değil. Fakat Keşan’ın avantajı ise karayolunun ilçe dışından geçmesidir. Bu durumda, şehir içi trafiğini bir nebzede olsa rahatlatmaktadır. Hatırlanacağı gibi Uzunköprü’de karayolu şehir içinden geçiyordu ancak yakın zaman içerisinde dışarıdan geçerek, trafiği rahatlattı.” diye konuştu.
MEYDANLARDA YEŞİL ALANLARIN DAHA FAZLA OLMASI LAZIM
Hasan Savranoğlu, Keşan Belediyesi’nin “Meydan Projesi” ile ilgili fikirlerini aktararak, şunları söyledi: “Meydan projesinde, 3 farklı proje vardı. Meydan denildiğinde, çok fazla bina yoğunluğunun olmaması lazım. Modern kentlerde trafiğin olmadığı, insanların rahatça yürüyebildiği, sosyal aktivitelerin yapıldığı alanlardır meydanlar. Ama meydanın yanına büyük bir yoğunluk getirici ticari merkezi ya da alışveriş merkezi getirildiğinde nefes almayı zorlaştırır. Meydanlarda yeşil alanların daha fazla olması lazım. Yeşil alanlar, insanların akciğerleri gibidir. Bir şehrin ne kadar fazla yeşil alanı varsa, yaşam alanı da, o kadar güzel olur. Eğer ciğerlerimiz olan alanlar betonlar dökersek, geriye dönüşü zor oluyor ve anlamını kaybediyor. Ayrıca, Avrupa’nın anladığı tarzda meydanlar ülkemizde ne yazık ki yok.”
BUNLAR BİR KÜLTÜR MESELESİDİR
Hasan Savranoğlu, şehircilik konusunda tüm Trakya’da aynı sorunların yaşandığına dikkat çekerek, “Biz, bazı şeyleri beceremedik. Ancak, sadece Keşan olarak değil, Trakya’nın birçok yerinde beceremedik. Edirne Saraçlar Caddesi’ni trafiğe kapattılar ve esnaf bundan daha memnun oldu. Trafiğe kapatılarak, insanların yürümesini sağlamamız lazım ancak, bizlerde yürüme alışkanlığı yok. Her yere arabayla gitmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bunlar bir kültür meselesidir. Ancak yabancı ülkelerde insanlar aracını belli bir yere park edip, yürümeyi tercih ediyor. İnşallah bizlerde de benzer bir alışkanlık kazanırız.” dedi.
