Sevgili hemşerilerim 2000 yılından bu yana Aşağı Zaferiye Mahallesinde kendi evimde yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum. Yaşamaya çalışıyorum demek zorundayım, çünkü yaşamamak ve yaşatmamak için her türlü engellere rağmen.

Başlıkta yazdığım bir kamu kurum tesisi olmasına rağmen;

Çalışması ve Çalıştırılması ne kanunlara, ne yönetmeliklere nede yönergelere uymaktadır. Biraz sonra sizlere fotoğraflarla da anlatmaya çalışacağım tesis 2000’li yıllarda eskisi mevcut olan Asfalt Plenti büyük bir handikap içinde sökülüp ve Sarıkız deresi doldurularak biraz daha yerleşim merkezine uzaklaştırılıp yapıldı. Bir 19 Mayıs Gençlik Bayramı günü Resmi tatil demeden o zamanın Edirne Millet Vekili Prof.Dr. Necdet Budak tarafından “Çok Çevreci bir tesis” denilerek açılmıştı.

Üzerinden yıllar geçti, Prof.Dr Necdet Budak Millet Vekilliğini bıraktı. Tabii ki tesis de yılların yorgunluğundan eskimiş olacak ki çevreciliği ile uzaktan yakından ilgisi kalmadı.

Tesisin Kanun ve Yönetmeliklere aykırılıklarını kısaca sizlere de yazmak istiyorum. Belki ilgili birileri ve yöneticiler çıkarda insan ve toplum sağlığı yönünden tedbirini alırlar. Kısacası Yetkili ve Mülki Amirlere açık mektup olarak yazıyorum bu yazımı.

  1. Asfalt Plentleri Hava Kirliliğini Koruma Yönetmeliklerine ve Çevre Kanununa göre Endüstriyel Tesis olduğu için “Sanayi Bölgelerinde kurulur der. Bizim Asfalt Plentimiz Aşağı Zaferiye Mahallesinde en yakın yerleşim tesisi konutlara 180 metre yakınlıkta imar alanı içinde. İstikrarlı rüzgâr yönüne göre yeni kurulan Devlet hastanesi ve Askeri kışlaya da tahmini 680 metre uzaklıkta, 340 metre uzaklıktaki Merkez Ana Okuluna potansiyel tehtid oluşturmaktadır.
  2. Asfalt Plentlerinde Baca Yüksekliği Tesis yüksekliğinden daha yüksek olur der. Bizim tesisimizin bacası tesisin en yüksek noktasından 5-6 metre altı seviyesinde.
  3. Asfalt plentlerinde ki yollar asfalt veya beton olur der yönerge eğer yoksa tozamayı engellemek için kontrollü bir şekilde yollar ıslatılır der. Bizde nerede yakın konutlarda sıcak havalarda cam kapı açılamaz durumda.
  4. Tesis filtre çalıştırma zorunda olmasına rağmen çalıştırılmıyor olmalı ki resimlerde sizlerde göreceksiniz ki tam bir çevre felaketi yaratmakta.
  5. Asfalt plentlerinde kullanılacak malzemeler yönetmeliklerde tarif edilirken tozamayan bütümlü ham maddeler kullanılır demesine rağmen depolama yapıldığı yerde bile ufacık bir rüzgârda tozayıp devletin malzeme paraları hava ile uçup gitmektedir. Yönetmeliklerde Eğer malzeme tozaması oluyorsa malzemenin üzeri örtülür ya da rüzgâr kıran çevre duvarları yapılır der.
  6. Son günlerde bütün bu yukarıda yazdığım usulsüzlükler yetmiyormuş gibi birde Cumartesi-Pazar dahil her gün Malzeme yüklü kamyonlar sabahın 7.30 unda asfalt malzeme getirip boşaltırken damperleri tam boşalsın diye 4-5 kez damper kapağını vurdurarak damperin tam boşalmasını sağlarken yakın çevrede evlerinde yaşamlarını sürdüren insanlar üzerinde Gürültü kirliliği ile yaratacakları ruhi travmaları hiç düşünmeden hareket etmektedirler. Bu tip Gürültü kirlilikleri İnsanlar üzerinde habersiz olmasından dolayı “Panik Atak” rahatsızlığı yaratacağını hiç düşünmemektedirler. Tabii ki tesisin üretime hazırladığı asfaltın buharı ve kokusu “Kanser”e, üretim esnasındaki uygunsuz malzemeden çıkan tozun insan sağlığına verdiği zararlardır.

Az evvel de Mülki Amir ve Yöneticilere yakarışım ve açık mektubumu aynı yerde yaşayan bir vatandaş olarak yazmıştım. Lütfen serzenişimi ve aktardığım eksiklileri birde sizler yerinde kontrol ettirin ve bu insanları şahsi çıkarları uğruna yok sayın küçük bir grubun elinden kurtarın diyorum. Uyanışa geçen toplumu sosyal patlama içine çekmeyin.

Kalın Sağlıcakla diyeceğim ama bu yaşam şartlarında yaşamaya zorlandıktan sonra nasıl kalacaksanız.

Eyyup KAVAZLAR

Çevreci ve Halkın Sağlığını Düşünen Vatandaş