Cumhuriyet Halk Partisi’nde Şenol Yalı ile başlayan belediye başkanlığı aday adaylığı açıklamaları sürüyor.

DİSK Genel İş Sendikası Toplu Sözleşmeler Dairesi eski başkanı Aladdin Öztürk, geçen cumartesi günü düzenlediği basın toplantısı ile Keşan Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunu açıkladı.

CHP İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirilen ve saat 12.00’de başlayan toplantıya, partililer yoğun ilgi gösterdi.

KOYUNCU: ADAY ADAYLARIMIZA EŞİT MESAFEDEYİZ

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Keşan İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Koyuncu, kendisine vatandaşlar tarafından, “Aday adaylarının fazla olması size sorun yaratır mı?” şeklinde sorular yöneltildiğini belirterek, bunun hiçbir şekilde sorun yaratmayacağını, aksine partisinin aday adaylarının bir zenginlik göstergesi olduğunu söyledi. Koyuncu, Öztürk’ün yıllarca emek için sendikal mücadele vermiş kişilerden biri olduğunu belirterek, “Biz CHP Keşan İlçe Başkanlığı olarak bütün adaylarımıza eşit mesafedeyiz. Hepsi bizim adayımız, hepsini destekliyoruz. Kendisini göstermiş olduğu cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Yolu açık olsun.” dedi.

ALADDİN ÖZTÜRK KİMDİR?

Ardından kürsüye gelen Aladdin Öztürk, toplantıya katılanlara “Hoşgeldiniz” dedikten sonra, kısaca özgeçmişinden söz etti. Öztürk şöyle dedi: “1962 doğumluyum. Çalışma hayatına Keşan Birlik Kooperatifi’nde otobüs işletmecisi olarak başladım. 8 yıllık süre sonunda 1992 yılında Keşan Belediyesi Su Otobüs İşletmesi Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışmaya başladım. Uzun yıllar Keşan’da ve tüm Trakya’da emek mücadelesinin içinde yer aldım. Üç dönem GENEL-İŞ Sendikası Trakya Şube Sekreterliği, iki dönem de şube başkanlığı görevlerinde bulundum. Sonrasında GENEL-İŞ genel yönetim kuruluna seçilmemle, Ankara’da Toplu İş Sözleşmeleri Daire Başkanı olarak süren çalışma hayatımı kısa süre önce  sonlandırdım ve ailemle yaşamaktan çok keyif aldığımız Keşan’a geri döndüm. Evliyim. Bir çocuk sahibiyim.”

“KEŞAN’A HİZMET ETMEK İÇİN ADAY ADAYIYIM”

22 yıllık sendikal görevi boyunca, Türkiye’de birçok belediye ve belediye yöneticisi ile birlikte çalışma imkanı bulduğunu dile getiren Öztürk, bu deneyimleri ile istenilen bir belediyecilik anlayışının nasıl olması gerektiği noktasında yeterli bilgi birikimine sahip olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bağlamda, toplumsal sorumluluk anlayışı gereği, edinmiş olduğum bilgi birikimi, deneyim ve de örgütüm ile Keşan’a hizmet etmek için aday adayıyım. Halktan yana, dayanışmacı, paylaşımcı ve de kalkınmacı, sosyal ve toplumcu bir belediyecilik için, yerel yönetim görevini üstlenmeye, emek ve sosyal adalete saygılı olmayı kılavuz edinen bir anlayış ile barış içinde ve dostça kardeşçe birlikte yaşamayı, dayanışma ve sevgiyi öncelik olarak gören bir hayatı hayata geçirmek için adayım.”

“HALKIN DOĞRUDAN SÖZ VE KARAR AŞAMALARINA KATILDIĞI BİR SÜREÇ HAKİM KILINAMAMIŞTIR”

Keşan’ın çağdaş, yurtsever, ülkesine ve toplumuna bağlı insanların şehri olduğuna vurgu yapan Aladdin Öztürk, konuşmasında şu konulara değindi: “Bu özelliğini de yıllardır belediye seçimlerindeki, tercihleri ile de göstermektedir. Cumhuriyet Halk Partisi de Keşan’ın olağanüstü desteği ile yıllardır yönetmektedir. Ancak, Keşan’ın sol ve sosyal demokrat anlayış temelinde halkın doğrudan söz ve karar süreçlerine katıldığı bir süreç hakim kılınamamıştır. Var olan anlayış benmerkezcidir. anlayışı ile verilen hizmetler, halk tarafından benimsenmez. Ben, halkın doğrudan söz ve karar süreçlerine katıldığı şeffaf belediyeciliği hakim kılmak için aday adayıyım.”

“HALK EKMEK’TEKİ YÖNETİCİLERİN YERİNE GENÇLER GETİRİLEBİLİR”

Öztürk, açıklamasına şöyle devam etti: “Keşan’ın geçlerine yeterli istihdam alanı yaratılmadığı gibi, var olan istihdam alanları gençler lehine kullanılmamış ve gençler lehine aktif bir rol verilmemiştir. Özellikle Halk Ekmek Şirketi’nin bünyesinde görev alan emekli olmuş müdür ve müdür yardımcısı görevlilerinin yerine genç arkadaşların getirilebileceğini düşünüyorum. Keşan’da da özelleştirme ve taşeronlaştırma ne yazık ki uygulanmıştır. Mezbaha, ulaşım ve temizlik hizmetleri gibi kamu eliyle yönetilmesi gereken hizmetler ne yazık ki kamu yararı gözardı edilerek özelleştirilmiştir. Göreve getirilmem halinde, özelleştirilen tüm hizmetler, günü ve zamanı geldiğinde teker teker geri alınacak ve tekrar Keşan halkının hizmetine sunulacaktır.”

CHP’Lİ BELEDİYELERİN UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER VERDİ

Sözlerinin ilerleyen bölümünde başta İzmir Büyükşehir Belediye’si olmak üzere CHP’li belediyeler tarafından gerçekleştirilen topluma yönelik hizmetlerden örnekler veren Aladdin Öztürk, benzer hizmetlerin Keşan’da Halk Ekmek Şirketi aracılığı ile yapılabileceğine vurgu yaptı. Öztürk, şu görüşleri dile getirdi: “Ancak biz ne hikmetse, Keşan Belediyesi Halk Ekmek Şirketi’ni adeta ihalelere sokmamak adına, vergisi ve sigorta primlerini yatırmayarak, bu yarışın dışında bırakmayı tercih ettik. İşte ben bu noktada belediyenin tüm hizmet süreçlerine, halkın dahil edilmesi düşüncesindeyim. Kamu hizmetlerinin en düşük bedelle ve mümkün olduğu takdirde bedelsiz verilmesi için aday adayıyım.”

“KOOPERATİFLEŞMEYE DESTEK VERİLECEK”

Köylü pazarlarını desteklemek ve tarımsal üretimin tanıtımlarını desteklemek için çalışmalar yürütmeyi düşündüğünü dile getiren Aladdin Öztürk, “Bu anlamda belediye kanalı ile kooperatifleşmeye destek olunacaktır. Engellilerin önlerindeki engelleri kaldırmayı ve onların topluma katılmalarını sağlamayı bir görev edineceğiz. Keşan’da bulunan yol ve kaldırımların ona göre düzenlenmesi sağlanacaktır. Kültürel ve sanatsal faaliyetler dalında yerel sanatçıların desteklenmesi sağlanacaktır. Özellikle çocuklar ve gençlerin bu faaliyetler kapsamında eğitilmesi için çaba harcanacaktır. Belediye karar organlarının demokratikleşmesi için özen gösterilecektir. Bu anlamda belediyenin kendi içişlerinde uzun süredir sorun ve sıkıntılar yaşadığı bilinmekte. Bu nedenle bu yönde hızlı ve seri kararlar alıp uygulamaya geçilmesi kanaatindeyim. Belediyenin iş disiplininde de mutlak kararlar alması düşüncesini savunuyorum. Bu anlamda da çalışanların çalışma barışını sağlayacak ve huzurunu telkin edecek bir anlayışın mutlak anlamda hayata geçirilmesi  gerektiğine inanıyorum.” dedi.

“YARIŞI KAZANAN ARKADAŞA DESTEK VERECEĞİM”

Parti içindeki aday çokluğunu kendisi de zenginlik olarak nitelendiren Öztürk, son olarak şunları kaydetti: “Benim dışımda şu anda 4 aday daha var. Ben inanıyorum ki, onlar da; düşüncesi anlamında irdelemeler yapıyorlardır. Onlar da partimize, belediyemize ve şehrimize birşeyler katacaklardır. Elbette ki bu bir yarıştır. Ve içimizden bir kişi bu yarıştan galip ayrılacaktır. Ben şahsım adına, kazanamamam durumunda da kazanan arkadaşa her türlü desteği vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Ortak amacımız, Keşan’ın daha yukarılara ve yüksek hedeflere taşınması yönünde  olmalıdır. Keşan’da, CHP üyesi olarak Belediye Başkanlığı yapmış Rasim Ergene, Metin Çırpan, Mehmet Gemici’den bize aktarılan mirasın, mutlak anlamda daha ileriye taşınması adına çok ciddi sorumluluk ve görevler taşıdığının da farkındayım. Biz belediyeciği onların bize bıraktığı kültürel değerler üzerinden yürütmek istiyoruz.  Evet onların bize bıraktıkları mirasa sahip çıkacağım, ancak onların bıraktıkları mal ve mülk için bir şey söyleyemem. Çünkü kalmadı bir şey. Bu güne kadar ne yediysek bu insanların bizlere bıraktığı malı mülkü satarak edindik. Bizler bugüne kadar, mirasyedi bir yönetim anlayışı ile getirildik. Burada amacımız, yerel mücadelenin genel demokrasi mücadelesi ile örtüştürülmesidir.”

ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSUNU YAPTI

Açıklamanın ardından toplantının basına açık bölümü sona erdi. Koyuncu’ya Keşan Belediye Başkanlığı aday adayı başvuru evraklarını teslim eden  Aladdin Öztürk daha sonra CHP’lilerden gelen soruları yanıtladı. Toplantı çıkışında ise basın mensuplarına “Partililerimize ve Keşan Halkına Sözümüzdür!” başlıklı yazılı bir açıklama dağıtıldı. Bildiri şöyle:

“PARTİLİLERİMİZE VE KEŞAN HALKINA SÖZÜMÜZDÜR

Türkiye’de neo liberal belediyecilik, 1980 darbesi sonrasında uygulanan 24 Ocak ekonomik kararları ile birlikte Türkiye ekonomisinin kapıları sonuna kadar yabancı sermayenin hizmetine açılmıştır. ANAP, Refah Partisi ile devam ettirilen bu neoliberal belediyecilik süreci 2004’te AKP’li belediyelerin uyguladıkları sendikal örgütlülük karşıtlığı, esnekleştirme, taşeronlaştırma, belediye hizmetlerini piyasa koşullarına açma, ticarileştirme, yani genel olarak özelleştirme ve İslamcı muhafazakarlık anlayışı temelinde, belediyeleri birer şirket gibi yöneten “egemen belediyecilik” uygulamaları karşısında, alternatif bir belediyecilik uygulaması olan “Sosyal - Toplumcu Belediyecilik” modelini hayata geçirmeyi, uygulamayı ilke ediniyoruz.

Kentimizde yaşayan, alınteri ile, emeği ile geçinen esnaflarımızın, işçi ve issizlerimizin, emeklilerimizin, dürüst işadamlarımızın, kadınlarımızın, çocuklarımızın, gençlerimizin, engellilerimizin sorun, ihtiyaç ve taleplerine öncelik veren, kentin sosyal ve kültürel yaşamının düzenlenmesinde, insanı merkezine koyan, katılımcı, demokratik, emeğe ve sosyal adalete saygılı olmayı kılavuz edinen, barış içinde dostça, kardeşçe birlikte yaşamayı, dayanışma ve sevgiyi öncelikleri olarak gören, hizmetlerde eşitliği ilke edinen, her düşünce ve eyleminde, sadece sermayenin değil, genel olarak tüm halkın yararına dönük projeler üreten, halkın genel çıkarlarını titizlikle gözeten bir anlayışı hayata geçirmeyi ilke ediniyoruz.

Demokrasinin başladığı ve yaşama geçtiği ilk yer ve yerel yönetimlerin en alt birimi olan muhtarlıklardır. Mahalle ve köylerde muhtarlar, belde, ilçe ve illerdeki belediyeler yerel demokrasinin işlediği, yaşandığı yerlerdir. Halkın seçme ve seçilme yoluyla direkt olarak yönetime katıldığı yerler, birimlerdir. Dolayısıyla mahalle muhtarlarının, belediye meclisinin doğal üyesi olmasını savunuyoruz.

Keşan dahil olmak üzere, belediyede tamamen özelleştirilip, piyasaya açılan hizmetler geri alınarak, Keşan halkına iade edilecektir. Halkın günlük yaşamını kolaylaştıran ve ucuz hizmet alabileceği ortam yaratılacaktır. Her kentli kentinin sahibi ve ortağıdır. Herkes, gelir durumundan bağımsız olarak belediye hizmetlerinden bedelsiz veya maliyet bedeliyle yararlanabilecektir.

Toplumcu - Sosyal Belediye uygulamasında hizmetler üretilirken kâr hedefi güdülmez. Taşeron firmalarla çalışarak, yerel yönetimleri idare etmek, yönetmek kolaydır. Ancak, bu şekilde yapılan hizmetler kaliteli, ucuz ve halkın genel çıkarlarına uygun olmaz. Belediye yönetimi kaynak yaratan, üreten ve üretime yön veren, iş bulma olanaklarının yaratılmasına katkı sağlayan, kooperatifçiliği desteklemeyi hedefliyoruz.

Çevre, doğal yaşam, tarihsel ve kültürel miras ve varlıklar korunarak, gelecek kuşaklara bozulmadan bırakmayı, insanlarımızın kaliteli, huzurlu ve daha mutlu olacakları bir atmosferin yaratılmasında pozitif, aktif rol üstleneceğiz.

Katılımcı - toplumcu belediye yönetimi, kentimizde her düzeyde dayanışma ve etkinlik organizasyonlarında aktif yer alarak, örgütlü toplum kesimlerinin karar ve yönetim süreçlerine katılarak, katkıda bulunmayı hedefler.

Planlama, karar alma ve uygulama süreçlerinde yurttaşlarımızın, üniversite, ilgili meslek kuruluşları, ilgili sivil toplum kuruluşları ve belediye çalışanları söz sahibi olmalıdır. Siyasi ve mali çıkarcılık kesinlikle ortadan kaldırılmalıdır.

Kentine sahip çıkan, talep eden, sorgulayan, hak arayan, yurttaşı destekleyen ve kentlilik bilincinin oluşmasını sağlayan belediye yönetimi katılımcıdır, toplumcudur.

Sosyal ve katılımcı belediye yönetimi, kentin parkının yıkılmasını, ağaçlarının kesilmesini, yeşil alanlarının yok edilmesini, yerine devasa büyüklükte alışveriş merkezlerinin yapılmasını, merkezi hükümet değil, belediye meclisi, çalışanlar, muhtarlar, sivil toplum örgütleri ve orada yaşayan yurttaşlarımız karar vermelidir. Yine de ihtiyaç duyulursa, halk oylaması yapılarak, demokratik yöntemle çözüm aranmalıdır.

Yaşlılar için özel programlar geliştirilerek, sağlıklı ve daha mutlu ortamda yaşlanmanın koşulları yaratılmalıdır. Engellilerin sorunlarına, pozitif ayrımcılık hedefliyoruz.

Kamu yararı taşımayan yatırım ve harcamaların yapılmaması gerektiğine inanıyoruz.

Belediyede çalışan her kademedeki personelin, iç disiplin ve denetiminin sağlanması, sistematik olarak eğitim çalışmalarının sürdürülmesi, belli bir dönem belediyeyi yönetmek için seçilmişlerin değil, kalıcı olan ve asıl sahiplerinin Keşan Halkı olduğunu, tüm belediye personelini eğitmek, denetlemek ve uygulatmak olacaktır.

Keşan’da, CHP üyesi olarak belediye başkanlığı yapmış Rasim Ergene, Metin Çırpan, Mehmet Gemici dönemlerinde, mevcut olan mülklerimizi satmadan koruyarak, borç batağına batmadan, taş üstüne bir taş daha koymayı hizmet ilkesi olarak hayata geçiren, CHP örgütünde ve genel olarak Keşan halkından sevgi saygı ve destek görmüş ve ciddi bir altyapı oluşturmuş, dürüst, ahlaklı ve adeta ‘ölümüne’ görev yapan bu onurlu başkanlarımızın önünde saygı ile eğiliyor, onların bıraktığı yerden alarak, bayrağı daha yükseklere çıkartmayı hedefliyoruz, ilke ediniyoruz, söz veriyoruz.”