DİSK/Genel İş Sendikası Trakya Şubesi tarafından dün, Kırklareli’deki şişe cam işçilerinin yaptığı greve destek amaçlı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Saat 08.30 sıralarında başlayan toplantıya, DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen, işyeri temsilcileri ve sendika üyeleri katıldı. Salim Şen, toplantıda, şişe cam işçilerinin mücadelesi, kıdem tazminatı ve emeklilik yaşı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda, söz alan Şen, şunları söyledi: “Kırklareli’de şişe cam işçileri, yaklaşık 10 günden bu yana eylemdeler. Trakya şişe cam işçileri, Trakya’da 3 fabrikada örgütlü ve bir süreden bu yana sürdürdükleri toplu iş sözleşmesinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine greve çıktılar. Ama bundan önceki dönemde olduğu gibi Bakanlar Kurulu, Milli Güvenliği tehdit edici bir unsur olduğu gerekçesiyle, 60 gün süreyle grevi ertelediler. Şişe cam işçileri, grevleri ertelenmesine rağmen vardiya çıkışlarında işyerlerini terk etmeyerek, işverenin toplu sözleşmedeki uzlaşmaz tutumunu protesto etmeye devam ediyor. Cam üreten işçilerin grevinin, ülke güvenliğine nasıl bir tehlikesinin olduğunu anlamak mümkün değildir. Buradaki düşünce, sadece örgütlülüğü kırmak ve grevin önünü kesmekten başka hiçbir şeye yaramıyor.”

HAKLARI GASP EDİLMEK İSTENEN HER İŞÇİYE GEREKEN DESTEĞİ SUNACAĞIZ

DİSK olarak, mağduriyete uğramış her işçinin yanında olduklarını vurgulayan Salim Şen, şöyle konuştu: “Hakları gasp edilmek istenen her işçiye gereken desteği sunacağız. Trakya’da örgütlü olduğumuz sendika temsilcileriyle birlikte, Lüleburgaz’daki Kristal-İş Sendikası’na giderek, desteğimizi sunduk. Her türlü eylem ve etkinliklerde birlikte olacağımızı dile getirdik. Bizde, şişe cam işçilerine örgütlü olduğumuz işyerlerinde gereken destek vermek amacıyla, bir araya geldik ve diğer işyerlerinde de, destek amaçlı toplantılar düzenleyeceğiz. Edirne’de Çarşamba günü İş-Kur önünde basın açıklaması düzenleyeceğiz.”

KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA, MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ

Kıdem tazminatları hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Referandumdan sonra, kıdem tazminatının fona devri konusu gündeme geldi. DİSK’in geçmişten bugüne dile getirdikleri bugün bir bir çıkmaya başladı. Hükümet, kıdem tazminatıyla ilgili çalışmasını kendi mutfaklarında hazırlamış. Fakat daha önce kıdem tazminatı konusunda taraflar oturup, bir şeyler hazırlayacaklarını söylemişlerdi. Ancak, böyle olmadı. Kıdem tazminatı konusunda, İtalya ya da Avusturya modelini esas alacakları dile getiriliyor. Oluşturulacak fona, 30 gün üzerinden değil, 17-18 gün üzerinden kıdem tazminatı kesinti yapılıp, bu fona aktarılması düşünülüyor. İşçilerin bu duruma tepkisini önlemek ve oluşacak hak kaybını da, işsizlik fonundan takviye etmeyi düşünüyorlar. İşsizlik fonu, devletin her türlü açığını kapatmakta işe yarıyor. İşsizlik fonunda biriken para da, bizim paramızdır. Bunu da, lütuf olarak sunuyorlar. Kıdem tazminatı bizim için sadece emekli olduğunuzda verilen toplu para değil; çalışırken de, işçinin güvencesidir. Kıdem tazminatı konusunda, mücadelemizi sürdüreceğiz.”

GREV ANAYASAL BİR HAKTIR

Açıklamasına, “DİSK olarak, referandum öncesinde ne dediysek, bugün hayata geçirilmeye çalışılıyor.” diyerek, devam eden Salim Şen, şunları söyledi: “Grevleri yasaklayacaklar, kıdem tazminatını fona devir edeceklerini dile getirdik. Memurların tabi olduğu, 657 sayılı kanunu ortadan kaldırılacağını ifade ettik. Bugün bakıldığında, kazanılan haklar hükümet tarafından ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı TÜSİAD toplantısında yaptığı konuşmada, ‘OHAL en çok size yaramıştır, grev tehdidini ortadan kaldırdık.’ diyor. Cumhurbaşkanı’na göre, grev, işveren için bir tehditmiş. Oysa ki, grev anayasal bir haktır. Grev bir tehdit değil, haktır. İşçilerin bu hakkını engellemek kimse hakkı değildir.”

BU SİSTEMİN TÜRKİYE’DE UYGULANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun 72 yaşında emeklilikle ilgili söylemleri hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Şen, sözlerini şöyle tamamladı: “Bakan, vatandaş emekli olduğunda, 27 yıl maaş aldığını ancak, Avrupa’da 17 yıl aldığından bahsediyor. Avrupa’da 72 yaşında emekli olunduğunu ancak, Türkiye’de 58-60 yaş aralığında olduğunu dile getiriyor. Fazla maaş vermemek için ya bizi ya erken öldürecekler ya da emeklilik yaşını yukarıya çıkaracaklar. Ama bu sistemin Türkiye’de uygulanması mümkün değildir.”

Konuşmanın ardından işçiler, “Cam işçisi yalnız değildir.” şeklinde pankart açarak, şişe cam işçilerine destek verdiler.