Keşan’da halk parkı arayanlara duyurulur... Sakın ola ki öyle zamanlı zamansız parka gitmeye kalkmayın; kapıda kalırsınız! Mutlaka parkın işletmecisi ile irtibata geçin, halkın parkının zincirlerini kaçta kıracağını(!) ve kapılarını kaçta açacağını önceden öğrenin... Cebinizi doldurup da parka niyetlenin!.. Öyle üç kuruşla ya da meteliksiz parklarda dinlenmeye kalkmayın!.. Keşan’da kaç tane Belediye eliyle yapılmış halk parkı var derseniz, şimdi anlatayım, siz de kararını verin...
Rasim Ergene Parkı... Aşağı Zaferiye Mahallesi’nde ‘Tavşanlı Park’ olarak da anılan parkımız... Bir sabah yürüyüş sonrası parkta soluklanayım dedim... Parkın üç cepheden kapısı var... Breh deli divane oldum parkın etrafında gezerken... Ön cephedeki kapısını yokladım; demir kilitli... Yan kapıyı yokladım; zincirli... Bir umutla arkaya kapıya koştum; o da demir kilitli... Etrafta başka park aradım; yok... Bir tek dinlenebileceğim, Keşan Belediyesi tarafından Keşan halkının hizmetine hazırlandığını düşündüğüm(!) bir park var o da bu park... Ancak kapıları kilitli... Meğer işletmeye verilen halk parkımız, işletmecisinin inisiyatifine göre kapıdaki zincirleri kırılıyormuş... Bizzat görüştüm kendisi ile de... Nasıl mı, daha geç bir saatte gidip, birebir yüzyüze geldim işletmecisiyle... Bana, hafta içi saat 09.00 gibi, hafta sonları ise 10.00-10.30 gibi kapılarını açtığını söyledi parkımızı.. Vallah çok kafa tutamadım çünkü korktum, ‘sabahın köründe parkı rüyanda mı gördün’ diyeceğinden işletmecisinin!.. Neyse ki bu pişkinliği göstermedi, Keşan halkının hizmeti için hazırlanan parkı kaçta açtığını bildirdi!.. Bu parktan verim alamadım ya, bu sefer Keşan’ımızdaki diğer halk parklarını ziyaret ettim tek tek... Çarşı merkezinde Keşan Belediyesi tarafından hazırlanan iki parkımız var... Biri Hastane Caddesi’ndeki Şehitlik Parkı, diğeri Park Caddesi’ndeki Ortopedik Engelliler Parkı... Ortopedik Engelliler Parkı’nın zaten park alanı, yani vatandaşların oturup dinlenebileceği alan neredeyse kalmamış gibi... Beton ve tahta yığını haline gelmiş... Nefes almak için ara ara caddeye çıkman gerek!.. Bir nevi pasaj havasında!.. Bol bol ticarethane, ‘park demeye bin şahit lazım’ demek yanlış bir ifade olmaz bence... Şehitlik Parkı’nı yine hiç sormayın... Daha oturur oturmaz başınızda bir garson... Soluklanmaya fırsat bulamadan ‘ne arzu edersiniz’ diye bir ses... Sanki bedava hizmet ya!.. Ola ki yolunuz düşer ve bir soluklanayım derseniz, mutlaka cebinizde 1 TL var mı önce onu kontrol edin... Biraz daha aşağıya inelim ve merkezden uzaklaşıp, Cumhuriyet Meydanı’na gelelim... Orada da bir Atatürk Parkı’mız var ama orası da paralı hizmet... Peki söyler misiniz bana hangi park; Keşan halkının parkı... Hangi parkta; parasız sadece bir soluklanmak için oturabilirsiniz? İşletmecinin keyfine göre kapıları açılan park, halk parkı mı? Keşan Belediyesi tarafından yapılan bu halk parkları; birilerine ticarethane amaçlı mı yapıldı? Keşan’daki parklarımız o halde ‘Halk Parkı’ değil, ‘Ticarethane Parkı...’ Yakında parklarına birer çığırtkan tutulup da ‘ticarethaneye gel ticarethaneye, park senin neyine!’ diyebağırtılırsa,sakın gücenmeyin darılırım vallah!
Bu arada; hafta sonu bölgemizde yaşanan depremi Allah bir daha yaşatmasın ama, eğer yazılmış ve yaşayacaksak... Bir keseye para koyup belinize bağlayın, açık alanlarda (parklarda) sabahlamamız gerekirse bu kese en büyük hazinemiz olacak!..
Ve bu bilgilendirmenin ardından; Keşan’ımızın sosyal demokrat, halktan yana olan CHP’li Belediyenin ilgililerine... Halka ‘ticarethane parkı’ yapacaksanız, bırakın boş yere belediyemize külfet getirmeyin de, buraya yatıracağınız sermaye yerine maaşlarını alamayan işçilerin paralarını ödeyin... Parkları ‘illa ticarethaneye çevireceğiz’ diyorsanız da, o zaman birkaç ay işletmesini maaşınızı veremediğiniz işçilere verin, onlar hem kendi maaşlarını çıkarırlar hem de belediyeye ek katkı yaparlar!.. Ticarethane parklarının, halk parkına dönüştürülmesi dileğimle, saygılar...