Nişasta bazlı şeker kotası %1 veya %2’ye düşürülmeli.

AK Parti Hükümetini çok uluslu şirketler yerine kendi halkının yanında yer almaya ve tüm halkımıza da şeker sektöründeki oyunlara dur demeye çağırıyorum.

Nişasta bazlı şeker kullanımı “doymayan şişman” yaratıyor. Tokluk hissini önlüyor. Obeziteye, pankreas kanserine, karaciğer yetmezliğine, kalp hastalığına sebep oluyor.

Şeker pancarından elde edilen şekerde %50 glukoz, %50 fruktoz olmasına karşılık, mısır şurubundaki tatlandırıcıda %80 fruktoz bulunmakta, glukoza göre daha kuvvetli bir tatlandırıcı olan fruktoz emilerek karaciğere geldikten sonra metabolize edilmek için insüline gerek duymuyor ve hızla trigliseride dönüşerek yağ olarak depolanmaktadır. Bunun sonucunda açlık duygusu oluşuyor. Sürekli yemek yiyen ve doymayan şişmanlar yaratılıyor.

Bisküvi, kolalı içecekler, şekerlemeler, çikolata, gofret, ucuz hamur işi tatlılar, hazır pasta ve keklerde şuursuzca mısır şurubu şerbeti kullanılıyor ve bilgi olarak sadece “Nişasta Bazlı Sıvı Şeker” ifadesinin başharfleri “NBSŞ” hatta sadece “NBŞ” ibaresi bulunmaktadır.

Şeker pancarından elde edilen, şekere göre daha ucuza elde edilen nişasta bazlı şekerin yani Türkiye’de glikozun iç piyasaya satışının %90’ı iki yabancı firmanın tekelindedir. Ülkemizde yıllık 590 bin ton tatlandırıcıyı 5 şirket (Cargill, Amilion, Ülker&Cargill, Tat Nişasta ve Sunar Mısır) 6 fabrikada üretiyor. 400 bin ton ise kotasız olarak 4 fabrikada (AK, GSF, Beşon, ve Ay) üretiliyor.

Avrupa nişasta bazlı şekeri terk ediyor. İngiltere şekerini tamamen şeker pancarından elde ediyor. Almanya, Hollanda, Fransa, Polonya gibi Avrupa ülkeleri nişasta bazlı şeker oranını %2’lere düşürdü.

Avrupa şeker pancarına sahip çıkmakta, üreticisini korumak için nişasta bazlı şeker kotalarını düşürmekte.

Pancar tarımı buğdaya göre 13, mısıra göre 8, ayçiçeğine göre 5 kat daha fazla istihdam sağlamaktadır. Bu yönüyle kırsal alandan, kentlere göçü de önlemektedir. Şeker pancarı sanayi yılda yaklaşık 3 milyar katma değer yaratmaktadır.

Şeker fabrikaları 20 binden fazla insana istihdam sağlarken, 6 nişasta bazlı şeker fabrikası sadece 1000 kişiyi istihdam etmektedir.

2010/2011 yılında 178 bin 268 hektar alanda 118 bin 338 üretici pancar ekimi yapmış olup, 116 bin 722 üretici pancar teslimi yapmıştır. Pancar rekoltesi 8 milyar 950 bin 721 ton olarak gerçekleşmiştir.

Bir önceki yıla göre pancar ekim alanı %4 azalmış, üretici sayısı %14, üretim ise %20 oranında düşmüştür.

Kurumun özel sektör ile rekabet etmesi mümkün görülmemektedir. Çünkü ton başına 300 dolar daha ucuz olan mısır şurubu üretmek için sadece 2010 yılında 500 bin ton mısır ithal edilmiştir. İşte bu yüzden Avrupa’da kişi başına tatlandırıcı şeker 1 kg., 1,5 kg. düşerken bizde kişi başına 6 kg. düşmektedir.

Şeker pancarının pazar payı kaybının en önemli nedenleri, özel sektör fabrika sayısının artması ile mısır nişasta bazlı şeker  üretim miktarının yükselmesi. Şeker Kurumu tarafından nişasta bazlı şeker üreticileri için tespit edilen kota, Bakanlar Kurulu kararı ile %50 oranında arttırılabiliyor. 2010/2011 yıllarında 244 bin ton kota, 2011/2012 yılında %35 arttırılarak 330 bin tona yükseltilmiştir.

Türkiye şekerini şeker pancarından üretmesi için, şeker sanayinin yeniden yapılandırılması kapsamında, pancar üreticilerine yapılacak yardımların esasları, öncelikli yasal düzenlemelerin yapılması, nişasta bazlı şeker kotasının %1 veya %2’ye düşürülmesi gerekmektedir. Halkın sağlığını düşünerek alkol ve sigarayı yasaklayan hükümetin, birilerinin cebini doldurması için, nişasta bazlı şeker için kapıları ardına kadar açması yerine, bu alanda kapıları kapaması gerekmektedir.