Uybaş: “Güvenlik birimlerimiz üstlerine vazife olmayan
konularda görüş bildirerek, sakınca belirtiyorlar”
Çakmak: “Kanunların iyi yorumlanmasını istiyoruz”
Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Nusret Uybaş ile Keşan Lokantacı Kahveci ve Otelciler Odası Başkanı Hüseyin Çakmak, geçtiğimiz Cumartesi günü yaptıkları açıklamada, açıktan içki satışı yapan işletmelerin her yıl yeniledikleri TAPDK Ruhsatı’nı alırken keyfi uygulamalar nedeniyle yaşadıkları sıkıntılarla ilgili değerlendirmede bulundu.
ÇAKMAK: 40 YILDIR İŞ YAPAN ESNAFIMIZIN KORUNMASI GEREKİR
Konuyla ilgili ilk olarak konuşan Hüseyin Çakmak, her yılın başında açık içki satan lokantaların TAPDK Ruhsatı almak zorunda olduğunu hatırlatarak, “Köylerde de açık içki satan lokantalarımız var. Geçen yıl bazı sorunlar yaşadık. Yine yılbaşı geliyor. Bu sorunlar yine yaşanacak. Sorun nedir? 1973 yılından bu yana açık içki satan esnaflarımız, bu yıl işletmelerine ruhsat alamadılar. Yeni çıkan kanuna göre köyde, köy muhtarlığının o bölgeyi açık içki satıldığına dair bildirmesi lazım ve o hakkı bildirmesi lazım. İkincisi de, Karayolları Kanunu’na göre açık içkili olacak lokantanın ya konaklama tesisi olması lazım ya da karayoluna 200 metre içeriden mesafesi olması lazım. Kanunun uygulanması gerekecek ama belki 40 yıldır iş yapan bu esnafımızın da korunması lazım. Biz, çıkan kanunların iyi yorumlanmasını istiyoruz. Bu konuyu Nusret Uybaş ve diğer bürokratlarımıza da ilettik.” dedi.
VATANDAŞLARIMIZIN KESİN HAKLARI VAR
Daha sonra söz alan Nusret Uybaş ise Keşan’ın bir turizm bölgesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Edirne’nin hiçbir yerinde 3 tane işletmesi olan köy yok. Bahçeköy’de bazı işyerlerinin sorunlarını çözerken, bazılarınınkini ise çözemedik. Daha önce konaklama yerleri ve 200 metre kuralı isteniyordu ama son çıkan yasada, <Meskun mahaller ve konaklama yerleri hariç> diye bir ibare konmuş. Buna göre vatandaşlarımızın kesin hakları var. Meskun mahallerde, köy içlerinde ne 200 metreyi ne de konaklama tesisi arayabilirsin. Bu yasanın uygulanması ile ilgili güvenlik birimleriyle anlaşmazlıklarımız var. Belediye sınırları içerisinde ve mücavir alanlarda belediye, diğer alanlarda da İl Özel İdaresi içkili yer bölgesini tespitte karar vermek durumunda. Güvenlik birimlerimiz üstlerine vazife olmayan konularda görüş bildirerek, sakınca belirtiyorlar. Bu nedenle de ilgili müracaat İl Genel Meclisi’ne havale edilmiyor. Bu arada vatandaşlarımız ciddi boyutta mağdur oluyorlar.”
DİĞER İLÇELERDE BU SORUNLAR DAHA KOLAY ÇÖZÜMLENİYOR
Nusret Uybaş, Edirne’nin diğer ilçelerinde bu gibi sorunlarla karşılaşmadıklarını dile getirerek, “Diğer ilçelerde bu işler çok daha kolay şekilde çözülüyor. Bazı köylerde de muhtarlar, <Ben burasını içkili yer bölgesi ilan etmem> gibi keyfi tavır içerisinde oluyor. Okula, camiye eğer uygun mesafede ise muhtarın karar almama gibi bir lüksü yok. Bu esnaflarımız, bölgenin etini, sütünü pazarlıyor. Her işletmede 2’şer, 3’er kişi çalışıyor. Bu ekonomik şartlarda işletme sahiplerinin içki satmakta ciddi sıkıntıları var.
BÖLGE İDARE MAHKEMESİNE GİDECEĞİZ
Bunların önlenmesi için biz de elimizden geleni yapacağız. En sonunda da Bölge İdare Mahkemesi’ne gideceğiz. Bu insanların bugüne kadar olan mağduriyet bedellerini kim ödeyecek? Eğer izin verilmezse insanlar cami duvarında, çalı dibinde bira içerler. Tabii işletme dışında bakkalda, kahvede, parkta içersen tabii ki cezasını ödeyeceksin. Bizden çöp kutusundaki bira kutusunun fotoğrafı getirilip, ceza kesilmesi istendi. Biz esnaflarımızın yasalardan doğan haklarını kullanmasının önündeki bütün engelleri kaldırmak için her türlü çabayı sarf etmeye hazırız.” şeklinde konuştu.
