Keşan Cumhuriyet Başsavcısı Evren Akbey, dün düzenlediği toplantıyla Keşan Adalet Sarayı’nın 1’nci katında oluşturulan Uzlaştırma Bürosu ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Saat 11.00’de, Keşan Cumhuriyet Başsavcılığı makamında başlayan toplantıda konuşan Evren Akbey, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bir kısım suçların uzlaşma kapsamında olduğunu belirterek, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253’ncü maddesinde yaklaşık 20’ye yakın suç uzlaşma kapsamında. Uzlaşma dediğimiz nedir? Belli suçlarda mağdur ile şüpheli eğer savcılık kanalıyla anlaşırlarsa herhangi bir dava açılmadan olay orada kapanıyor. Bu şekilde hem toplumsal barış sağlanmış oluyor, hem de adliyelerin iş yükü azalmış oluyor. Bu kapsamda bizde geçen hafta görevli bir savcı arkadaşımızla Keşan’da Uzlaşma Bürosu’nu kurduk. Türk Ceza Kanunu’nda uzlaşma kapsamına giren suçlar ise şöyle:  Kasten yaralama suçu (TCK m. 86) üçüncü fıkra hariç) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi suçu (TCK88) Taksirle yaralama suçu (TCKm.89) Tehdit suçu (TCK m 10671-2.cümle) Konut dokunulmazlığını ihlal suçu (TCK m 116) İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m 117/1) Kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK m 123) Hakaret suçu (TCK m125 (3-a hariç) Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m 130) Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK m 1329 Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK m 133) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK m 134) Hakkı olmayan yere tecavüz suçu (TCK m 154) Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m 156) Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf (TCK m 160) Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (TCK m 209/1) Aile hukuku yükümlülüğünün ihlali suçu (TCK m 233/1) Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (TCK m 234) Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK m 239 (3. Fıkra hariç)) Yabancı devlet temsilcilerine karşı işlenen suçlar (TCK m 342/2 (1. Fıkra hariç))” dedi.

SUÇLAR BİZİM İŞLERİMİZİN TÜMÜNÜN % 60’INA TEKABÜL EDİYOR

Evren Akbey, bu suçların savcılığa gelen dosyaların yaklaşık % 60’ını kapsadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Bu suçlar bizim işlerimizin tümünün % 60’ına tekabül ediyor. Dolayısıyla bu ciddi bir rakam. Örneğin kasten yaralama, hakaret, basit tehdit, taksirle yaralama vb. suçlar uzlaşma kapsamında. Burada hedeflediğimiz nokta, komşudur birbirine hakaret etmişlerdir. Bu olay daha fazla büyümeden kendi aralarında, Cumhuriyet savcısı nezaretinde çözüme kavuşturulmalı. Mesela uzlaşma, suçtan mağdur olan kişinin, suç şüphelisiyle anlaşması sonucunda ceza kovuşturmasının sona ermesidir. Şüpheli açısından da herhangi bir adli sicil kaydı oluşmayacak. Herhangi bir tazminat kaydı oluşmayacak. Herhangi bir tazminat sorumluluğu olmayacak. Uzlaşma, soruşturmayı yürüten makamlar tarafından, uzlaşma kapsamına giren suçlarda tarafların uzlaşmak isteyip, istemedikleri sorulur. Eğer istiyorlarsa uzlaşma süreci devam eder, istemiyorlarsa veya uzlaşma aşaması herhangi bir şekilde sekteye uğrarsa normal adli soruşturmamız devam ediyor. Ya takipsizlikle ya da iddianameyle sonuçlanıyor. Bizim amacımız olayın adli makamların daha ayrıntılı işin içerisine girmeden çözümünü sağlamak. Vatandaş uzlaştığı takdirde olay orada kapanmış oluyor. Ayrıca maddi bir yaptırım varsa mağdurum kendisi bunu alıyor.”

İŞ YÜKÜ AZALACAK

Uzlaşmaya gidildiğinde ancak sağlanamadığı ve mahkemeye başvurulduğu takdirde yeniden uzlaşmak için başvurulabileceğini kaydeden Akbey, “Uzlaşma illa sağlanacak diye bir şey yok. Cumhuriyet savcısı suçu biliyor ve taraflara teklif ediyor. Taraflara uzlaşmak istedikleri zaman sonuç ne olur, uzlaşamadıkları zaman sonuç ne olur, ayrıntılı bir şekilde Cumhuriyet savcısı bunu anlatıyor. Bizim uzlaştırıcılarımız var. Bu konuda tasarı Ocak ayında yasalaşacak. Tasarıya göre hukuk eğitimi alması şart değil. Bize göre de çok doğru bir şey. Adam köy muhtarıdır ama uzlaştırıcı özelliği vardır. Hiç okumamıştır ama lafı dinlenen birisidir. İmamdı, öğretmendir, sevilen birisidir bunu yapabilir. İki vatandaşı bir araya getirip barıştırmak hukuk eğitimini gerektiren bir durum değildir. Devlet açısından da şöyle bir avantajı var, birincisi iş yükü azalıyor. 2014 yılında adliyemize gelen dosyaların toplamı 4 bin 600 civarı. Bunun bine yakını uzlaşma kapsamında. Peki, kaç uzlaşma sağlanmış? Büromuz olmadığı için 3 veya 4 tane. Bizim hedefimiz bu dosyaların en az 500’ünü uzlaştırmayla sonuçlandırmak. Ayrıca toplumsal açıdan da vatandaş kendi eliyle barışırsa psikolojik olarak da rahatlar. Bütün bu süreç içerisinde oluşacak giderleri devlet karşılıyor, vatandaş karşılamıyor. Tabi uzlaştırmacı görevlendiriyoruz. Bunun bedelini devlet üstleniyor. Ama totalde de devlet çok daha karlı.” diye konuştu. 

ARTIK POLİS, JANDARMA VE NÖBETÇİ SAVCI “UZLAŞMAK İSTİYOR MUSUNUZ?” ŞEKLİNDE SORU SORMAYACAK

Evren Akbey, artık polis, jandarma ve nöbetçi savcının, olayın şikayeti anında, “Uzlaşmak istiyor musunuz?” şeklinde soru sormayacağını belirterek, “Vatandaş olayın sıcaklığıyla şikayetçi oluyor. Polis, uzlaşmak isteyip, istemediğini soruyor. Tabi vatandaş olayın sıcaklığıyla uzlaşmak istemez. Şu anda polis, jandarma ve nöbetçi savcının uzlaşma sormayacak. Uzlaşma kapsamında olan dosya, uzlaştırmacı savcı arkadaşa gidiyor, bu arada belirli bir süre geçiyor. Biz buna soğuma dönemi diyoruz. Vatandaş daha aklıselim bir şekilde geliyor, daha da uzlaşma noktasına yanaşıyor. Pilot bölgelerde bu uygulamaya gidildi ve çok ciddi faydalar sağlandı. Mevcut şu anki uygulamamız mevcut yasaya da geçiyor. Hatta mevcut dosyalarımızdan da uzlaşma kapsamında olan varsa biz onu uzlaşma bürosuna gönderiyoruz ve vatandaşlar yeniden çağrılacak.”  şeklinde konuştu.

UZLAŞTIRMA BÜROSU FAALİYETTE

Evren Akbey, daha sonra basın mensuplarına Keşan Adalet Sarayı’nın 1’nci katında Keşan Cumhuriyet Savcısı Muhammet Ali Akkuş ve 4 uzlaşmacı sorumluluğunda kurulan büroyu tanıttı.

Muhammet Ali Akkuş, uzlaşmayı, onarıcı adalet fonksiyonu icra etmek açısından bir fırsat olarak gördüklerini belirtti. Akkuş, ayrıca tanıtım esnasında büroda bulunan ve amca yeğen arasında gerçekleşen darp, hakaret konusunun uzlaşmaya bağlanması amacıyla yapılan görüşme sonrası sürecin gelişimi hakkında da bilgi aktardı.

Uzlaşma Nedir?

Uzlaşma, suçtan mağdur olan kişinin suç şüphelisi ile anlaşması sonucunda ceza kovuşturmasının sona ermesidir.

Uzlaşma Nasıl Yapılır?

Soruşturmayı yürüten makamlar taraflara uzlaşma isteyip istemediklerini sorarlar. Her iki taraf da uzlaşma istediğini belirtirse bir uzlaştırmacı tarafından yürütülecek uzlaşma süreci başlar. Taraflar uzlaştırmacı aracılığı ile görüşür ve uzlaşmayı sağlayacak bir sonuca varılırsa, suç şüphelisinin ortaklaşa kararlaştırılan şeyi yapmasıyla uzlaşma süreci tamamlanır, ceza kovuşturması biter.

Her Suçta Uzlaşma Mümkün müdür?

Hayır. Uzlaşma ancak kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda mümkündür. Bu suçlar şunlardır:

•Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suçlar (cinsel saldırı suçları ve etkin pişmanlık hükümleri olan suçlar hariç)

•Kasten yaralama suçu (üçüncü fıkrası hariç, TCK madde 86; madde 88),

•Taksirle yaralama (TCK madde 89),

•Konut dokunulmazlığının ihlali (TCK madde 116),

•Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK madde 234),

•Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkrası hariç, TCK madde 239),

Uzlaşma Teklifini Kim Yapar?

Uzlaşma Cumhuriyet savcısının gözetimi altında yapılan bir süreçtir. Uzlaşma teklif Cumhuriyet savcısı veya onun talimatı ile kolluk (polis ve jandarma) tarafından yapılır. Eğer yapılmamışsa ve dava açılmışsa ceza mahkemesi hâkimi yapar. Uzlaşma teklifinin kabul edildiği üç gün içerisinde bildirilmezse teklif reddedilmiş sayılır.

Uzlaşma Teklifini Kabul Edersek Ne Olur?

Uzlaşma süreci başlamış olur. Bir uzlaştırmacı aracılığı ile devam eden bu süreçte taraflar ile görüşülür ve suçtan zarar gören kişinin maddi veya manevi zararlarının nasıl giderileceği konusunda taraflar müzakere ederler.

Uzlaştırmacı Kimdir?

Uzlaşma sürecini yürüten kişidir. Cumhuriyet savcısı bu işi bizzat yapabileceği gibi hukuk eğitimi almış bir kişiyi de uzlaştırmacı olarak görevlendirebilir. Taraflar anlaşarak kendilerinin seçtiği bir avukatın veya hukuk eğitimi almış bir diğer kişinin uzlaştırmacı olarak görevlendirilmesini isteyebilirler.

Uzlaşma Süreci Ne Demektir?

Tarafların uzlaştırmacı gözetiminde müzakere ettiği süreç demektir. Bu süreç gizlidir. Taraflar arasındaki konuşmalar ileride aleyhlerine kullanılamaz.

Uzlaşmayı Kabul Edersem Oyalanmış mı Olurum?

Mağdurlar uzlaşma sürecinin zaman kaybı olduğunu ve suç şüphelisi de zaman kazanacağını düşünebilir ancak bu doğru değildir. Uzlaşma hızlı bir süreçtir. Uzlaştırmacı 30 gün içinde süreci tamamlamakla yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı gerek görürse bu süreyi 20 gün uzatabilir. Uzlaşma süresince zamanaşımı süresi işlemez.

Uzlaşmayı Kabul Edersem Aldatılabilir miyim?

Hayır. Uzlaşma, Cumhuriyet savcısının kontrolü altındaki bir süreçtir. Serbest iradenizle karşı tarafın teklifini kabul etmezseniz süreç sona erer.

Suç Şüphelisi Beni Kandırmak İçin Uzlaşmayı Kabul Edip, Anlaştığımız Şeyi Yapmazsa Ne Olur?

Böyle bir şey mümkün değildir. Uzlaşma sonucunda varılan anlaşma yerine getirilmeden soruşturma dosyası kapatılmaz. Eğer karşı taraf vaadini yerine getirmezse uzlaşma yapılmamış sayılır.

Uzlaşmayı Kabul Edersem Suçlu Çıkar mıyım?

Hayır. Uzlaşma teklifini kabul etmek, suç itirafı demek değildir. Uzlaştığınız ve uzlaşma konusunu yerine getirdiğiniz takdirde hakkınızdaki soruşturma kapatılır ve adli sicile (sabıka kaydı) kaydedilmez.

Uzlaşma Teklifini Kabul Ettim! Ne Üzerine Anlaşabiliriz?

Uzlaşma taraflara bırakılmış bir süreç olduğundan taraflar hukuka aykırı olmamak koşulu ile maddi veya manevi herhangi bir konu üzerinde anlaşmak konusunda serbesttirler.

•Fiilden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

•Mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kişi ya da kişilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

•Bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya da kişilere bağış yapmak gibi edimlerde bulunulması,

•Mağdurun, suçtan zarar görenin veya bunların gösterecekleri üçüncü şahsın, bir kamu kurumunun ya da kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerini geçici süreyle yerine getirmesi veya topluma faydalı birey olmasını sağlayacak bir programa katılması gibi diğer bazı yükümlülükler altına girilmesi,

•Mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesi.

Uzlaştık, Şimdi Ne Olacak?

Uzlaştığınız takdirde anlaştığınız şeyi yapmakla yükümlüsünüz. Örneğin tazminat ödemek, ya da bir derneğe bağış yapmak konusunda anlaştıysanız, ödemeyi veya bağışı yaptığınızda, savcılık aşamasında iseniz hakkınızda dava açılmayacak, mahkeme aşamasında iseniz açılmış olan dava düşecektir.