Haziran başında yürürlüğe giren kararnameyle Edirne’ye atanan Vali Günay Özdemir, kentin geleceğine dair beyin jimnastiği yapıyor. Kenti A’dan Z’ye tanımaya çalışan Vali Özdemir, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışından sonra hızlı tren projesinin hız kazanacağını düşündüğünü ifade ederek, kentin buna dönük fiziki ve sosyal olarak hazırlanması gerektiğini vurguladı.    

Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu üyelerini makamında kabul etti.

Özdemir, darbe girişiminde gerek ulusal, gerekse yerel basının üzerine düşeni en iyi şekilde yaptığını ve CNN’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının yayını ile Türk halkının harekete geçtiğini belirterek, “Darbe girişiminde Edirne basını da iyi sınav verdi’’ dedi.

Vali Günay Özdemir, Edirne’nin sadece Trakya değil, Balkanlar olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

Edirne basın konusunda ciddi bir alt yapısı olan bir yer. Çok bir zor dönem geçirdik. Basın bu arada çok iyi görevini yaptı. O dönemde ulusal ve yerel anlamda basınımız çok güzel bir faaliyet yürüttü. Doğru zamanda, doğru yerde halkı demokrasiye olan, bayrağına olan o görüntülerini çok iyi gösterdi. Bu sayede de halk 15 Temmuz’da sokaklara çıkarak, vatanına, bayrağına demokrasisine sahip çıktı. Bu konuda basın mensupların göstermiş olduğu hassasiyetten dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.

Halkımız zaten bu gayreti, bu çabayı göstermeseydi 16 Temmuz sabahı farklı bir sabah olarak uyanacaktık. Halkımızın, basınımızın özelikle Cumhurbaşkanımızın ilk konuşması ile vatandaş öyle bir sokağa çıktı ki;  hiçbir siyasi yapı, etnik kimlik fark etmeden, Türkiye’nin her yerinde böyle bir demokrasi mücadelesi verildi. Güzel bir birliktelikti. İnşallah bu birlikteliği hep beraber devam ettireceğiz. Basınımızda bu anlayışta.15 Temmuz’dan sonra ulusal ve mahalli basınımızda aynı duyarlılığı görüyorum. Teşekkür ediyorum.’’

Dernek Başkanı Derya Sarılarlı’nın, “Mahalli basını günlük takip ediyorsunuz, nasıl buldunuz?’’ sorusu özerine Özdemir, şunları söyledi:

“Burada daha fazla Kars’a göre. Hem bölgesel anlamda, hem Trakya da, hem de Balkanlar anlamında ciddi ulusal yayına da katkı sağlıyor.

Biz de Balkanlar’a açılmak istedik. Ama gerçekleşen olaylar doğrultusunda Balkanlar’a şimdilik yeteri kadar açılamadık. Balkanlarda, bu ülkede bir savaş varmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Böyle bir durumun olmadığını en azından göstermek gerekiyor.”   

Dernek Başkanı Derya Sarılarlı, ziyaret sırasında şu bilgileri Özdemir’e aktardı:

 “Edirne Gazeteciler Derneği olarak sizi ziyaret etmek istedik. Edirne’de gazeteci mesleği mensuplarınca 1987 yılında kurulan ilk derneğiz. İlimizde Türkiye geneli ile Balkanlar, Azerbaycan ve KKTC’nden gazetecilerinde katıldığı 3 önemli toplantı gerçekleştirdik. Edirne Basın Tarihi Kitabı’nı yayınlattık. Kırkpınar Dergisi’de derneğimizin ilklerindendir. Edirne’de basın epey gelişmiş durumdadır. Sizde bunu görmüşsünüzdür. Sınır kenti olmamızında etkisiyle her basın kuruluşunun temsilcisi vardır.

Yerel gazeteler ekonomik olarak zor durumda. Basın İlan Kurumu’nun açılmasıyla gazete başına 75-80 bin lira yılık maliyet geldi. 7 kişi çalıştırma zorunluluğu geldiği için şu an bütün gazeteler zorda.  Gelir az,  gider çok gazetelerde. Herkes ne yapacağız diye düşünüyor. Biz de gazetecilerle zaman zaman bir araya gelerek bu konu ile ilgili toplantılar yapıyoruz.’’

HIZLI TREN GELECEK 3-4 YIL SONRASINA HAZIR MIYIZ?

Yenigün Gazetesi Editörü Hüseyin Arseven ise sınır kenti olgusuna vurgu yaparak, Edirne’nin bir çıkmaz sokak olduğunu söyledi.

Vali Özdemir ise Edirne’nin aslında bir çıkmaz sokak değil, Balkanların merkezi olabileceğini belirterek, şunları bildirdi:

“Sanayi bakanımız geldiğinde de ‘Burasını bir bilim ve teknoloji merkezi yapacağız’ dedi. Biz de, Edirneliler 3 veya 4 yıl sonrasına hazır mıyız değil miyiz? Toplum olarak, altyapı olarak, eğitim olarak hazır mıyız? Yetişmiş eleman olarak hazır mıyız?  Sanayi olarak hazır mıyız? Edirneliler olarak hazır mıyız? Yani 5 yıl sonrası için bizim bir planımız var mı? Şu anda Edirnelinin böyle bir planı var mı, yok mu? Mesela bir hızlı tren Edirne’ye geldi ne olacak? Beklentiniz ne? Mesela turizm beklentimiz var. Turizm konusunda alt yapınız ne durumda?  Fiziki olarak, alt yapı olarak, insan kaynağı olarak yeterli miyiz?  Hizmet kaynağı olarak yeterli miyiz? diye bakmamız gerekiyor.

Bir hafta sonra Yavuz Sultan Selim Köprüsü açılıyor. Ticari anlamda tırların geçişinde ciddi bir artma söz konusu. Yani biz bu tür şeylerden ne kadar faydalanabiliriz? Sınır kapılarından 3 milyon insan geçiyor. Biz bunlardan ne kadar faydalanıyoruz?  Bunlarla ilgili bir planımız var mı? Altyapımız var mı?

Hızlı trenle yük taşımacılığı aratacak. Edirne olarak biz bundan nasıl faydalanabiliriz? Lojistik merkezlerimi olur, yoksa farklı bir şey mi olur, burası ithalat ve ihracat merkezimi olur, biz buraya nasıl bir şey düşünebiliriz?

Biz Avrupa’nın giriş kapısındayız, düşünün burada birçok şirketin bir bürosunun bulunması gerekecektir. Bizim böyle bir çalıma yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Şu an böyle bir çalışmanın eksik olduğu geliyor bana bunun için bir şeyler yapmamız gerekiyor bezi avantajlı duruma geçeceğiz ama şimdiden bir şeyler yapmalıyız.’’

    Edirne’deki tarihi eserlerin tanıtımı ile ilgili de yapılması gerekenlerin olduğunu söyleyen Özdemir, “Eski Cami’nin yazısı, Üç Şerefeli’nin kapısı, Muradiye’nin çinisi, Selimiye’nin yapısı” tekerlemesine dikkat çekerek, “Bu tarihi eserleri ziyarete gittiğinizde, yeterli bilgi verecek kimsenin olmadığını görüyorsunuz. Bu tekerlemeden yola çıkarak, İstanbul’da bilboardlara reklam verilmesi durumunda bile insanların meraklanarak, Edirne’ye daha çok gelebilirler. Tarihi yapıları anlatan broşürler hazırlanabilir.’’ dedi.