Breh breh... Dün vatandaşımın elinden zor kurtardım kendimi!.. Neredeyse derdini anlatmak için linç edecekti! Yok vallah... Bundan sonra yaya olarak çıkmam yola... Derdi olmayan vatandaş yokmuş meğer Keşan’da... 500 metre yolu 3 saatte alabildim, vatandaşımı dinlerken dert küpüne döndüm...

Hatırlarsanız dün ‘Vatandaşımdan Mektup Var’ köşesinde yer alan “ERİKLİ’YE NİYET, KAZIKTAN ÖTÜRÜ DE EGE’YE KISMET!” başlıklı yazıda, bir gurbetçi vatandaşımdan gelen mektuba yer vermiştim. Bu vatandaşımız Erikli Sahili’ndeki günlük ev kiralama fiyatları yüzünden Erikli’yi terk edip tatilini Ege’de yapmak zorunda kaldığından söz etmiş ve yaşadığı gelişmeyi anlatmıştı...

Meğer gurbetçi vatandaşımın yaşadığı gelişmeden birçok vatandaş muzdaripmiş, ancak kime şikayetçi oldular ise sonuç alamamış...  Hatta geçtiğimiz günlerde Keşan Malmüdürlüğü tarafından yapılan açıklama dikkatlerini çekmiş... Gazetemizde de “Keşan Malmüdürlüğü, ecrimisil alınmasının, sahildeki işletmelere ‘sahili kapatma’ hakkı vermediği açıkladı” başlığı ile yer alan haberi okuduklarını belirten vatandaşlar, Mecidiye ile İbrice arasındaki bölgeye araç başına 10 ve 15 TL bedelle girebildiklerini söyledi... Daha önce Mecidiye Belediyesi’nce bu bölgede denize girmek için gelen vatandaştan araç başına bedel alındığını ve 500 kişinin faydalandığı sahilde 5-10 şezlong atılarak bunun hizmetten mi sayıldığını soran vatandaşım, ‘bölge şimdi muhtarlığa mı geçti?’ diye irdelememi istedi... Hiçbir hizmet verilmeden bedel alınmasına bir anlam veremeyen vatandaşlar, Keşan Malmüdürlüğü’nden bu konuya da aydınlık getirmesini istedi... Hatta vatandaşımın biri öyle hiddetlenmişti ki, sanki sahili ben pazarlamışım gibi üstüme yürüyüp(!) ‘Mecidiye Belediyesi’ni kim yaktı bilmiyoruz ama bu gidişle Mecidiye Muhtarlığı’nı da koya denize girmek için gelen ancak cebinde para olmadığı için geri dönmek zorunda kalan vatandaşlardan biri yakacak!’ diye söylendi... Yine bir vatandaşım Erikli Sahili’nde neredeyse her köşe başına asılan ‘kiralık ve satılık’ levhalarına dikkat çekti... Özellikle ağaçlara tabela asmak için kullanılan çivilerin, tornavida(!) büyüklüğünde olduğundan söz etti... Biri de oradan çıkıp, ‘çok yakında çok yakında, kendileri çalıp kendileri oynayacaklar, ağaçlara astıkları tabelalara bir ip bağlayıp boyunlarında dolanacaklar ama müşteri bulamayacaklar!’ demez mi... Baktım her taraftan bir eleştiri geliyor, linç edilmekten kurtulmak için tuttum doğruca gazetemizin yolunu...

Ey ilgililer... Duyun vatandaşın sesini... Makam araçlarınızla gezmekten vazgeçin, vatandaşa ‘haliniz nice’ diye sorun... Eğer size dert yanmayıp bana yanıyorlarsa da ‘eksikliğimiz nedir acaba’ diye kafa yorun... Ya çok anlattılar ama vaktiyle dinlemediniz, ya dinlediniz ama es geçtiniz ya da vatandaşıma samimiyet göstermediniz... Şimdi hem Keşan hem de Erikli, biraz da sizin bu tutumunuzun eseridir... Tutumunuzu değiştirmeniz dileğiyle, saygılar...