Şimdi Keşanlı hemşehrilerim Keşan’ın sorunu varken, ‘Ne işine girdi de Gelibolu’ya kadar uzandın’ diyebilirsiniz... Ne yapayım... Bir kere de deyiverin... Dünkü yaşanan kaza ve civarda bulunan köylü vatandaşın isyanından sonra kayıtsız kalamazdım... Kalmayı kendime yakıştıramazdım... Onlar çok söylemişler, çok isyan etmişler ama seslerini duyuramamışlar... Zaten Gelibolu’ya çok yakın bir mevkide yaşanan kazaya, Gelibolu’dan hiçbir gazeteci gelmemişti bile... En azından ben olay yerinden ayrılana kadar yoktu... Zaten ayrıldığımda olay yerinde ne ölü ne de yaralı kalmıştı...

Neyse, ben konuya döneyim ve Evreşe Köyü ile Yülüce Köyü halkı ve civar köylerdeki vatandaşların isyanını dile getireyim... Fotoğraftan da göreceğiniz üzere Yülüce Köprüsü, sadece bir aracın geçişine uygun... Dünkü kazada, Yülüce Köprüsü’ne geldiğinde, Köprü’den çıkan bir araca denk gelmesi sonucu çıkış noktası bulamayan bir sürücü, otomobili ile köprünün altındaki dereye uçtu... Başka da alternatifi yoktu zaten... Belki bu kadar tehlike arz eden bu köprü yolunda, ilk defa iki araç denk geldi... Ama bu ilkin son olmadığını herkes bilmeli... Çünkü bu yolu sadece Evreşe ve Yülüce köy halkı değil, Türkiye’nin her memleketinden vatandaşlar kullanmaya başladı... Çanakkale’den İstanbul’a gidenler, İstanbul’dan İzmir’e gidenler... Ve daha sayamayacağım birçok, bu güzergahı kullanan sürücüler... Bu yol artık Gelibolu-İstanbul arasında seyahat eden sürücülerin alternatifi olmuş... Ancak yolu öğrenmişler ama birçoğu birilerinden duyarak bu güzergahı kullandığı için belki de köprünün varlığından bile habersizler... Bir gün bizim bir yakınımız, canımız, hemşehrimiz de bu yolu kullanabilir hatta kullanmasa ne fark eder ki, memleketimin her köşesindeki vatandaşım benim ve sizler için değerli... Birimiz hepimiz için değil miyiz? Bir can kaybı yaşansa üzülmez miyiz?

O nedenlerdir ki, Gelibolu Kaymakamlığı ve Çanakkale Valiliği’nin ilgilileri... Yülüce Köprüsü’nün genişletilmesi, genişletildikten sonra da korkuluk konulması için çalışmalara bir an önce başlamalısınız... Ve oturduğunuz makamların hakkını, hizmet ederek vermelisiniz... Bu köprüde tehlike çanları çalıyor... Tek araç geçişli ve korkuluğu bile olmayan, akşam karanlığında ise köprü olduğu bile belli olmayan Yülüce Köprüsü’nün bir an önce genişletilmesini sağlayın... Eğer bu köprüde çalışma yapmazsanız, bütün can kayıplarının vebalini nasıl ödeyeceğinizin hesabını yapmaya başlayın... Vatandaş yolda seyahat halindeyken, sizin gibi trafik durdurularak geçmiyor, sizin güvenliğiniz için alındığı gibi güvenlik önlemleri alınmıyor, altında sizin sahip olduğunuz araçlardan yok!.. Ancak onlar bir vatandaş, siz de onlara hizmet etmek üzere devletten maaş alan (hem de en babasından) mülki amirlersiniz... Hem de maaşınız onların, bizlerin, hepimizin verdiği vergilerle sizin cebinize giriyor, yediklerinizle, içtiklerinizle boğazınızdan geçiyor... Vallah bu ölümlü kazadan sonra hâlâ bir girişimde bulunmazsanız, bilesiniz ki yedikleriniz bir gün boğazınızda kalabilir!.. Allah bu yoldan geçen sürücüleri şeytanın illetinden korusun(!), ilgilileri de yerinden oynatıp bu köprüden geçirmeyi kısmet etsin!.. Saygılarımla...