HABER MERKEZİ

Söyleşi 5 Aralık Salı günü, saat 20.00’de dernek binasında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Ulaş Keskin tarafından yönetilecek. Konuyla ilgili Keskin şu açıklamada bulundu:

İnsanı insan yapan ve hayvandan ayıran unsurlardan birisi de disharmonidir. Ölüm, yaşam, biyo-psişe gibi varlığın öğelerinden birisi olan disharmoni, uyumsuzluk durumunu işaret eden bir kavramdır. Disharmonik bir varlık olduğu için de insan sadece uyumluluk değil, bir uyumsuzluk varlığıdır da. Uyumsuzluk durumu, insanı ileri iten, geliştiren, sabit bir noktaya takılıp kalmaktan kurtaran, devam ederek değişmesini sağlayan bir olanaklar bütünüdür. İnsan, disharmoni sayesinde olanaklar varlığı haline geliştir. 

Tutunamayanlar’da Turgut Özben, Tehlikeli Oyunlar’da Hikmet Benol, disharmonik bir varlık olduğunun farkına vararak bir benlik arayışına girmişlerdir. Disharmonik diyalektiğini kurmak demek insanı varlığı ile yüzleştirdiğinden insanın kendine ve yeni benliğine yaptığı bir yolcululuğun da başlangıcıdır aynı zamanda. 

Büyük dünya savaşları sonrası değerler silikleşmiş, insan disharmonik gerginliğini yitirmiş, yükselen kapitalist değerlerle birlikte yüksek değerler, araç değerlerin güdümüne verilmiştir. İnsanın bu iğfal ve bertaraf oluşuna karşı kusursuz nihilist (anti-nihilist) ve son tahlilde ironist bir tavır takınan Oğuz Atay, kaybolan değerlere ve yitik benliklere romanları aracılığı ile ışık tutmaya çalışmıştır. 

Günümüzde Atay’ın çağ dünyasına karşı takındığı tavır bir kenara itilerek, popüler kültürün de aracılığı ile onun romanları hercai şeylere teslim edilmeye çalışılmıştır. Oysa Oğuz Atay üzerine yapılan halis bir inceleme onun Modern Türk Edebiyatı içinde en özgün ve en başarılı yazarlardan biri olduğunu ortaya koymaktadır. 
Kendisinin sorduğu ‘Ben buradayım sevgili okuyucum, sen nerdesin acaba?’ sorusuna yanıt aramak için, Arafta Varolmak: Oğuz Atay söyleşini gerçekleştiriyoruz. Salı akşamı sizleri Zerlanis – Keşan Görsel Sanatlar ve Kültürel Araştırmalar Derneğinin toplantı salonuna bekliyoruz.”