AYŞİN SEÇİL GEZER

Saat 14.30 sıralarında başlayan toplantıya, Gaytancıoğlu ve Bircan’ın yanı sıra; İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, Keşan Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan, İl Genel Meclisi üyeleri ve partililer katıldı.

Toplantıda ilk olarak söz alan Gümülcineli, şunları söyledi: “Milletvekillerimiz, yoğun bütçe görüşmelerinin ardından örgütlerimizi ziyaret ediyorlar. Hem hayırlı olsun anlamında hem de bütçe görüşmeleri ve Türkiye’de gelişen Olağanüstü Hal kapsamında çıkartılan bir takım kanunlar hakkında bilgilendirecekler. Ülkemiz olağanüstü süreçlerden geçiyor. Biz de CHP olarak Türkiye genelinde kongrelerimizi gerçekleştirdik. Önümüzde İl Başkanlığı seçimi kaldı. Örgütlerimiz ciddi anlamda yenilendi. Seçimler, hiçbir sıkıntıya sebep vermeden CHP’ye yakışır bir anlayış içinde gerçekleştirilmiş oldu. Bizler de Keşan’da kongremizi gerçekleştirdik, ilçe yönetimi olarak görev bölümümüzü de tamamladık. İl Başkanlığı seçimini de tamamladıktan sonra örgüt olarak olası erken seçim veya zamanında yapılacak yerel ve genel seçimlere yönelik program doğrultusunda çalışmalarımızı başlatmış olacağız. Bu çalışmalara hepimiz katkı vereceğiz. Çünkü Türkiye’de her an her şey olabilir. Ülkemiz için, geleceğimiz ve çocuklarımız için hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Çıkarılan kanun ve yasaları hep birlikte takip ediyoruz. Bu ülkenin geleceği için, refahı için, barış için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Aksi davranış içinde bulunanların karşısında direk gibi duracağız. Bu ülkedeki demokrasinin, hukuk devletinin, parlamenter rejiminin devamından yana her türlü mücadelenin içinde olacağız.”

TÜRKİYE’Yİ OHAL İLE YÖNETİYORLAR

Daha sonra Okan Gaytancıoğlu söz aldı.

Açıklamasına, “Biz, hem hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak hem de Türkiye’de neler oluyor, gündemi değerlendirmek üzere buraya geldik.” diyerek, başlayan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Meclis şu anda 9 Ocak 2018’e kadar tatile girdi. Bizde, bölgemize geldik. Ey AKP Meclisi tatile sokmayalım, şuanda gündemde taşeron yasası var ve 1 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Bu taşeron yasasını getirin ne yapmak istiyorsunuz bir görelim. Kamuoyunun gündemine taşıyalım. Neden belediye işçilerimiz, neden kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışanlar by-pass ediliyor. Ama kanun hükmünde kararname ile bunu getirmeye çalışıyorsunuz. Bunun arkasında ne var, bunu öğrenelim. Meclisi çalıştıralım, gerekirse yılbaşı günü de orada duralım. Sonuçta bizim görevimiz TBMM’de yasa çıkarmak. Siz getirin bizde eleştirelim. Bunu defalarca kendilerine aktardık ancak iktidar partisinin bakanları dahi ne olacağını bilmiyorlardı. 16 Nisan 2017 referandumu ile birlikte her şey sarayda hazırlanıyor ve oradan servis ediliyor. Bunu ne zaman gördük; bütçe görüşmeleri bitti, en son gensoru verdik. Gensoruyu da gece saat 03.00 gibi bitirdik, sabah yola çıktık, ertesi gün bir baktık 2 tane kanun hükmünde kararname. Hükümet, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi almıştı. Neden almıştı; 15 Temmuz darbesinden ötürü. 45 günde bitireceğiz dediler, 17 aydan beri Türkiye’yi OHAL ile yönetiyorlar.

Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak, bu ülke için bedel ödemeye, içeri girmeye, ölmeye hazırız. Biz demokrasiyi istiyoruz.” diyerek başladı.

TÜRKİYE ÇOK ZORLU BİR SÜRECE GİRMİŞTİR

Okan Gaytancıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bütçede 80 milyonu ilgilendiren hiçbir şey yok ve bütçe açık veriyor. Bir baktık ki 6,5 milyar lira bir harcama var. 6,5 milyar lira, iki tane müteahhitte verilecek bir gider. 15 milyon çiftçimiz var, toplam tarım bütçesi 14,5 milyar lira yani 15 milyon kişiye 14,5 milyar lira veriyorsun ama 2 müteahhitte 6,5 milyarı gözünü kırpmadan ödüyorsun. 25 yıl daha ödeyeceğiz. O köprülerden kimse geçmiyor ama taahhüt edilmiş parayı hazineden ödüyorlar. Kısacası Türkiye çok zorlu bir sürece girmiştir. Bütçesi açık veriyor ama tek adama çok ciddi haklar verilmiştir. Örneğin savunma sanayi müsteşarlığı şu anda Cumhurbaşkanı’na bağlanmıştır.”

CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK HER TÜRLÜ BEDELİ ÖDEMEYE HAZIRIZ

Gaytancıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de artık taşeron diye bir şeyin olmaması lazım. Herkesin koşulsuz şekilde kadroya alınması lazım. Aynı kurumda çalışacak biri 3 bin lira maaş alırken; diğeri bin 404 lira alıyor. Kadroya alınan taşeronların, aynı statüde ve aynı ücrete çalışması gerekiyor. Biz, bunları mecliste konuşmamız gerekirken; meclis by-pass ediliyor. Bizler milletvekili olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak her türlü bedeli ödemeye hazırız.”

LAİKLİĞİ BİTİRMEYİ HEDEFLİYORLARDI

Toplantıda, son olarak, Erdin Bircan söz aldı.

Kanun hükmündeki kararnameyle birlikte, Türkiye’de demokratik, laik hukuk devletini bitiren bir kanunla karşı karşıya kalındığını savunan Bircan, şunları söyledi: “Türkiye’de laikliği bitirmeyi hedefliyorlardı. Ayrıca hukukun bittiğini dile getiriyorduk ancak pazartesi günü çıkartılan kanun hükmündeki kararnameyle gördük.”

SÖYLEMLERİMİN ARKASINDAYIM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkında, 100 bin lira tazminat davası açtığını hatırlatarak, sözlerine devam eden Erdin Bircan, şöyle konuştu: “Mahkemenin verdiği karara göre; 26/11/2017 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesine karar verildiği ifade ediliyor. Kararda; Ergene’de yapılan konuşmada, Cumhurbaşkanı’na yönelik kişilik haklarını ihlal edici söylemlerde bulunulduğunu dile getiriliyor. Söylemlerimde; iki ayyaş ve yeni devlet kurulduğu yönündeki açıklamalarını eleştirdim. Ben bugün de söylemlerimin arkasındayım. Bana 100 bin liralık değil; 1 milyon liralık davada açılsa, doğru bildiklerimi konuşmaya devam edeceğim. Bizi milletvekili olarak, seçtiyseniz, sizlerin hakları için her zaman konuşmaya devam edeceğiz. Bizleri kimse yıldıramaz. Korkmayacağız, yılmayacağız ve sinmeyeceğiz.”

MÜCADELE ETMEZSEK, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ OLMAZ

Bircan sözlerine şöyle devam etti: “15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle, 1,5 aylık olağanüstü hal kararı alındı ancak, 17 aydır bu karar devam ediyor. Kanunun hükmündeki kararnamelerle, bu ülkede kanunlar çıkartılıyor. Bunlar yanlış şeylerdir. Tüm CHP’liler bu ülkede mücadele etmek zorundalar. Hepimiz mücadele etmezsek, çocuklarımızın geleceği olmaz. Çocuklarımızın geleceği için mücadele etmeliyiz. Türkiye’de bugüne kadar hiçbir hükümet; Cumhuriyetle ve Atatürk’le hesaplaşma girişiminde bulunmadı. Ama bunlar hesaplaşma adına, demokrasiyi askıya aldılar.”

HER İŞ KOLUNDA FETÖ’CÜ ÇIKIYOR ANCAK SİYASİ KİMSE ÇIKMIYOR

FETÖ yapılanmasına AK Parti’nin vesile olduğunu öne süren Erdin Bircan, “Recep Tayyip Erdoğan ve FETÖ, 15 yıldır kol kola girmişlerdi. 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde bir ayrışma yaşadılar ve gelinen nokta ortadadır. Her iş kolunda FETÖ’cü çıkıyor ancak siyasi kimse çıkmıyor. Siyasi FETÖ’cü yok. AKP’li 6 belediye başkanı istifa ettiriliyor. Bunlar FETÖ’cü müdür yoksa değil midir? Konu hakkında, kamuoyunun aydınlatılmasını istiyoruz. FETÖ yapılanmasının halen devletin içerisinde olduğuna inanıyorum.” dedi.

KORKU İMPARATORLUĞUNU YIKACAĞIZ

CHP’de birlik ve beraberliğin çok önemli olduğunu belirten Bircan, sözlerini şöyle tamamladı: “CHP’liler olarak, birbirimize sımsıkı sarılacağız. Birlik içerisinde olmak zorundayız. Çünkü karşımızda ne yaptığını bilmeyen, freni patlamış kamyon gibi geliyorlar ve onların karşısına set oluşturmamız lazım. 2019 yılında Recep Tayyip Erdoğan’a başkanlık zevkini tattırmayacağız. Sandıkta bu defa hüsrana uğrayacaklar. Türkiye’de korku imparatorluğu kurulmuş ve kimse bir şey diyemiyor. Biz bu korku imparatorluğunu yıkacağız.